İSTANBUL
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Türkiye Bankalar Birliğinin (TBB) düzenlediği Türk Bankacılık Sektöründe Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanı ile Mücadele Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kara para aklama ile mücadelesinin çok uzun yıllara dayanan, köklü bir geçmişe sahip olduğunu, Türkiye'nin bu noktalardaki çabalarına devam edeceğini söyledi.
Bugün ülkelerin güvenliğinin sadece sınırlarının güvenliğinden değil, ekonomilerinin güvenliğinden geçtiğini ifade eden Ağbal, "Terör uygun finansman koşulları oluştuğu sürece kendisini sürdürecektir. Eğer uluslararası terörle mücadele edilecekse mutlaka terörizmin finansman kaynaklarının kökünün kazınması lazım. Bu açıdan bankacılık sektörü çok önemli." dedi.
Ülkelerin ekonomilerinin güçlü olmasını sağlayan birçok faktör bulunduğunu belirten Ağbal, Türkiye'nin, ekonomisi itibarıyla çok güçlü parametrelere sahip olduğunu vurguladı.
Ağbal, 2009 yılından sonra global ekonomide yeni bir döneme girildiğini, bu dönemin küresel büyüme oranlarının aşağı geldiği bir dönem olduğunu, finansal kırılganlıkların arttığı, uzun zaman sürdüğü, hala bir noktada kırılganlıkların öbek öbek devam ettiği bir küresel ekonomik görünümle karşı karşıya bulunduklarını söyledi.
"Türkiye ekonomisi, kendisini toparlama kabiliyetine sahip"
Maliye Bakanı Ağbal, 2009'da, küresel krizin yaşandığı dönemde Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 43,8 olduğunu, bunun 2000'li yıllardan sonraki en yüksek oranı oluşturduğunu ifade ederek, "Şu anda Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 28,3. Yani 2010 ila 2016 arasında borcun milli gelire oranında yüzde 15,5'lik bir azalma sağladık." dedi.
Türkiye ekonomisinin, karşılaştığı iç ve dış şoklara karşı alınan doğru, rasyonel ve isabetli kararlar sonucu ciddi anlamda kendisini toparlama kabiliyetine sahip olduğunu vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:
"Kamu maliyesinin görünümüne ilişkin zaman zaman değerlendirmeler yapılıyor. Bu değerlendirmeleri hayretle izlediğimi söylemem lazım. Türkiye, mali disiplinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Hükümet olarak hiçbir dönemde mali disiplini göz ardı etmedik. Her zaman dedik ki; 'ekonomimizin en temel itici güçlerinden bir tanesi sağlam kamu maliyesidir ve mali disiplindir.' 2002 yılından bu yana sürekli bir şekilde gerek 2009'a kadar uyguladığımız program dönemlerinde gerekse 2009'dan sonra hükümet olarak kendi yapmış olduğumuz Orta Vadeli Program dönemlerinde bütçe disiplinini, mali disiplini en ön plana koyduk. Biraz önce ifade ettiğim oranlar da çok net bir şekilde gösteriyor ki, Türkiye'de mali disiplin bugüne kadar vardır ve bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir."
Muhabir: Sümeyye Dalkılınç
dikGAZETE.com