Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye’nin 5G Formu’nu oluşturan ülkeler arasında olduğunu söyleyerek, "5G ile tüm kablosuz teknolojiler aynı alt yapı üzerinden hizmet verecek, bu konudaki standartlaşma çalışmaları devam etmektedir” dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Bilkent Otel’de düzenlenen 5G Çekirdek Ağ Zirvesi’ne katıldı. Zirvede 5G teknolojisi ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Arslan, “Mobil haberleşmede ülkemizin 1G mobil şebekesinin kurulması ile başlayan serüven, 2G seviyesinde hizmet sunan GSM ve 3G seviyesinde hizmet sunan şebekelerle devam etmiştir. Gelinen aşamada birçok ülke 4.5G seviyesinde hizmet verecek olan şebekeleri hizmete alırken, biz 5G seviyelerini hedefleyen bir alt yapı üzerine çalışıyor olduk. Daha sonra 4.5G seviyesinde hizmet sunan Long Term Evolution (LTE) mobil şebekelerinin kurulmasına karar verildi. Bu karar aynı zamanda 5G standartlarının tam olarak belirlenmesi ve ticari olarak devreye alınması sonrasında da 5G’ye geçişe uygun bir alt yapıyı hedeflemektedir. Bakanlık olarak biz iki konuyu dengeli olarak götürmek durumundayız. Bunlardan birincisi vatandaşımızın makul taleplerine gelişmiş teknolojik hizmetlerin sunulmasının önünü açmaktır. İkincisi ise, bu alt yapılar kurulurken milli AR-GE ve yerli üretim hedeflerinin çıtasını yükseltmektir. Yapılan ihalede işletmecilere hem AR-GE şartı getirildi hem de kurulacak alt yapıların yerlilik oranları belirtildi. IMT yetkilendirilmesi kapsamında getirilen yerli malı ürün kullanımı yükümlülüğüne ilişkin mobil elektronik haberleşme şebekesinde kullanılan donanım ve yazılım gibi ürünlerin nasıl ele alınacağı, bunların yerlilik kriterleri gibi konularda bakanlığımızın da katkılarıyla Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından çalışmalar yürütülmektedir” diye konuştu.
“5GTR FORMU’NU OLUŞTURDUK”
Türkiye’nin 5G konusunda ürün geliştiren ülkeler arasında olması gerektiğine vurgu yapan Arslan, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“4.5G seviyesindeki AR-GE ve yerli üretim için başlattığımız bu çalışmalar dünyayla eş zamanlı olarak devam etmektedir. Ancak bizim 5G için bu konuda ön almamız ve dünyada bu konuda ürün geliştiren ülkeler arasına girmemiz şarttır. Bu nedenle 5GTR Formu’nu oluşturmuş olduk. 5G Formu’nu oluşturan ülkeler arasındayız artık. Ancak 5GTR Formu’nun 5G anlamındaki çalışmalarımıza önemli bir ivme kazandıracağını, bu anlamda etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etmeyi bir borç bilirim. 5G insanları, nesneleri, sağlığı, ulaşımı, şehirleri, yani kısacası yaşamın her anında yüksek hızda ve kapasitede en az kesinti ve gecikmeyle birbirine bağlanması konusundan yola çıkılarak ortaya konmuş bir mobil teknoloji platformu olarak düşünülmelidir. 5G ile tüm kablosuz teknolojiler aynı alt yapı üzerinden hizmet verecek. Bu konudaki standartlaşma çalışmaları devam etmektedir. IMT 2020 başlığında 2020’ye kadar olan bir süreç tanımlanmış ancak ülkemizde çalışma takvimimizi biraz daha öne çekmemiz gerektiği bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu hedefin sonucunda küresel ölçekte rekabet eden yerli elektronik haberleşme sanayinin oluşturulması ve AR-GE kaynaklarıyla kapasitemizin etkin ve verimli kullanılması sağlanmış olacaktır. Ülkemizde kurumlar arası 5G işbirliklerinin belirlenerek koordinasyon ve tecrübe paylaşımının sağlanması, ihtiyaç duyulacak transmisyon ve çekirdek şebekenin planlanması, 5G alanında insan ve teknik kapasitemizin daha da geliştirilmesi, 5G’ye yönelik yerli frekans kaynaklarının tahsisine yönelik stratejinin geliştirilmesi konularında gerekli planlamaların yapılması, kamu özel sektör ve üniversite işbirliği ile AR-GE, patent ve yerli üretimin gerçekleştirilmesi ve küresel bir marka yaratılmasına uluslararası alanda da pazarlamasını öne almak konuları bizim için önemlidir. Bu konuda tüm paydaşlarımızla eşgüdüm ile hareket etmemiz ve güçlerimizi birleştirmemiz gerektiğini unutmamamız gerekir.”
(İHA)
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Bilkent Otel’de düzenlenen 5G Çekirdek Ağ Zirvesi’ne katıldı. Zirvede 5G teknolojisi ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Arslan, “Mobil haberleşmede ülkemizin 1G mobil şebekesinin kurulması ile başlayan serüven, 2G seviyesinde hizmet sunan GSM ve 3G seviyesinde hizmet sunan şebekelerle devam etmiştir. Gelinen aşamada birçok ülke 4.5G seviyesinde hizmet verecek olan şebekeleri hizmete alırken, biz 5G seviyelerini hedefleyen bir alt yapı üzerine çalışıyor olduk. Daha sonra 4.5G seviyesinde hizmet sunan Long Term Evolution (LTE) mobil şebekelerinin kurulmasına karar verildi. Bu karar aynı zamanda 5G standartlarının tam olarak belirlenmesi ve ticari olarak devreye alınması sonrasında da 5G’ye geçişe uygun bir alt yapıyı hedeflemektedir. Bakanlık olarak biz iki konuyu dengeli olarak götürmek durumundayız. Bunlardan birincisi vatandaşımızın makul taleplerine gelişmiş teknolojik hizmetlerin sunulmasının önünü açmaktır. İkincisi ise, bu alt yapılar kurulurken milli AR-GE ve yerli üretim hedeflerinin çıtasını yükseltmektir. Yapılan ihalede işletmecilere hem AR-GE şartı getirildi hem de kurulacak alt yapıların yerlilik oranları belirtildi. IMT yetkilendirilmesi kapsamında getirilen yerli malı ürün kullanımı yükümlülüğüne ilişkin mobil elektronik haberleşme şebekesinde kullanılan donanım ve yazılım gibi ürünlerin nasıl ele alınacağı, bunların yerlilik kriterleri gibi konularda bakanlığımızın da katkılarıyla Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından çalışmalar yürütülmektedir” diye konuştu.
“5GTR FORMU’NU OLUŞTURDUK”
Türkiye’nin 5G konusunda ürün geliştiren ülkeler arasında olması gerektiğine vurgu yapan Arslan, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“4.5G seviyesindeki AR-GE ve yerli üretim için başlattığımız bu çalışmalar dünyayla eş zamanlı olarak devam etmektedir. Ancak bizim 5G için bu konuda ön almamız ve dünyada bu konuda ürün geliştiren ülkeler arasına girmemiz şarttır. Bu nedenle 5GTR Formu’nu oluşturmuş olduk. 5G Formu’nu oluşturan ülkeler arasındayız artık. Ancak 5GTR Formu’nun 5G anlamındaki çalışmalarımıza önemli bir ivme kazandıracağını, bu anlamda etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etmeyi bir borç bilirim. 5G insanları, nesneleri, sağlığı, ulaşımı, şehirleri, yani kısacası yaşamın her anında yüksek hızda ve kapasitede en az kesinti ve gecikmeyle birbirine bağlanması konusundan yola çıkılarak ortaya konmuş bir mobil teknoloji platformu olarak düşünülmelidir. 5G ile tüm kablosuz teknolojiler aynı alt yapı üzerinden hizmet verecek. Bu konudaki standartlaşma çalışmaları devam etmektedir. IMT 2020 başlığında 2020’ye kadar olan bir süreç tanımlanmış ancak ülkemizde çalışma takvimimizi biraz daha öne çekmemiz gerektiği bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu hedefin sonucunda küresel ölçekte rekabet eden yerli elektronik haberleşme sanayinin oluşturulması ve AR-GE kaynaklarıyla kapasitemizin etkin ve verimli kullanılması sağlanmış olacaktır. Ülkemizde kurumlar arası 5G işbirliklerinin belirlenerek koordinasyon ve tecrübe paylaşımının sağlanması, ihtiyaç duyulacak transmisyon ve çekirdek şebekenin planlanması, 5G alanında insan ve teknik kapasitemizin daha da geliştirilmesi, 5G’ye yönelik yerli frekans kaynaklarının tahsisine yönelik stratejinin geliştirilmesi konularında gerekli planlamaların yapılması, kamu özel sektör ve üniversite işbirliği ile AR-GE, patent ve yerli üretimin gerçekleştirilmesi ve küresel bir marka yaratılmasına uluslararası alanda da pazarlamasını öne almak konuları bizim için önemlidir. Bu konuda tüm paydaşlarımızla eşgüdüm ile hareket etmemiz ve güçlerimizi birleştirmemiz gerektiğini unutmamamız gerekir.”
(İHA)