Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Türkiye ve AB arasındaki göçmen anlaşmasının işe yaradığını belirtti.
Büyükelçi Berger, Antalya'da Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İderi Bilimler Fakültesini ziyaret etti.
Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Öztürk ve öğretim üyeleriyle görüşen Berger, öğrenci değişim programlarının önemine değindi.
Ardından, Rektör Prof. Dr. Mustafa Ünal'ı makamında ziyaret eden Berger, üniversitede uygulanan değişim programları hakkında bilgi aldı.
AKVAM tarafından Yavuz Tekelioğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen "AB Türkiye İlişkileri" konulu panelde konuşan Berger, AB'nin tarihçesi, kuruluş amacı ve hedefleri hakkında bilgi verdi.
AB'nin birlik olarak ülkelerin tek başına başa çıkamayacağı sorunları çözdüğünü aktaran Berger, göçten iklim değişikliğine, küresel ısınmaya kadar birçok konuyla ilgilendiklerini bildirdi.
Avrupa Günü'nde 9 Mayıs'ta yapılacak programlarda aynı zamanda AB'nin geleceğini ele alacak etkinlikler olması gerektiğini vurgulayan Berger, "Bu kutlanacak Avrupa Günü, Birleşik Krallığın AB'den ayrılmasından sonra kutlanacak ilk Avrupa Günü olacak. Birleşik Krallık'ta tartışmalar hala sürüyor. Bu yazı ilk defa iki yıl önce gönderildiğinde herkes bunun büyük bir felaket olduğunu, AB'nin parçalanacağını, ülkelerin tek tek ayrılacağını söylemişlerdi. Ama iki yıl sonra durumun farklı olduğunu görüyoruz. 27 üye ülke beraber hareket ettiler, hatta uyumu güçlendirdiler." diye konuştu.
Dünyada Çin gibi yükselen yeni güçler bulunduğunu belirten Berger, AB'nin çok taraflı bir dünya düzeni konusunda ısrarcı olduğunu ifade etti.
"Türkiye ile aynı gemideyiz""Biz de Türkiye ile aynı gemideyiz. Çünkü Türkiye de çok taraflılığı destekliyor. Çok taraflılık ile kutupluluk arasında bir fark var. Çok taraflılık, dünyada çeşitli ülkelerin iş birliği yapmak demekken kutupluluk tek tek güçlerin kendi politikalarını uygulaması." diyen Berger, güvenlik ve askeri ittifakların hala önemli olduğuna değindi.
Türkiye'nin AB'ye aday bir ülke olduğuna işaret eden Büyükelçi Berger, tamamen toz pembe bir tablo çizmediğini, çözülmesi gereken sorunlar olduğunu kaydetti.
AB'nin birtakım sorunları, partnerleri ve Türkiye gibi güçlü ortaklarıyla çözmek durumunda olduğuna değinen Berger, şöyle konuştu:
"Bu sorunlardan birincisi göç. 2015 öncesi ve sonrası yaşananlar, Suriye ve Arap dünyasındaki kriz sonrasında AB ve Türkiye'nin birlikte çalışmasının ne kadar önemli olduğunun göstergesi oldu. 2016'da Türkiye ve AB arasında, Türkiye'ye gelip Avrupa'ya gitmek isteyen Suriyeli mültecilerle ilgili anlaşma oldu. Bu anlaşma gerçekten işe yaradı. Türkiye'den Yunan adalarına geçen kişi sayısı günde 10 binlerden 50, 60'a düşmüş durumda. Daha da önemlisi Ege denizinde ölen insan sayısı azaldı. 2015-2016'da yaklaşık 2 bin kişi hayatını kaybetmişti. Bu yıl bir ya da iki ölüm yaşandı. AB-Türkiye arasındaki anlaşmanın bu soruna çözüm olduğunu görebiliyoruz."
Türkiye'nin Suriyelilere evini açtığını aktaran Berger, 6 milyar avronun çeşitli bakanlıkların koordinasyonunda kademeli olarak uygulandığını vurguladı.
Türkiye'nin, Suriye için daha fazlasını harcadığını bildiren Berger, "Türkiye 2011'den bu yana yaşamını kurtarmak için evinden kaçan ve sahip olduğu her şeyi kaybeden 3,5 milyon insana yardımcı olmak için büyük bir yük üstlendi. Güçlü yakın işbirliği olan alanlardan biri de terörle mücadele. Yani Türkiye'ye hiçbir teröristin girmemesi, Türkiye üzerinden AB'ye ulaşmaması yönünde yakın iş birliği var." dedi.
Türkiye ile AB'nin ticari ilişkilerinin uzun süredir devam ettiğini, üye olmamasına rağmen gümrük birliği imzalanan tek ülke olduğunu anımsatan Berger, gümrük birliğinin güncellenmesi çalışmalarına henüz başlanamadığını kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com