ANKARA - SELEN TEMİZER
Ankara'da Önder Mahallesi sakinleri, Suriyeli komşularını hedef gösteren söylentilerden rahatsızlık duyuyor. Mahalle sakinleri, provokasyonlara birlikte karşı durmak için çaba gösteriyor.
Altı yılını dolduran iç savaştan kaçarak başkente gelen Suriyeliler, Önder Mahallesi'nde Türklerle iç içe yaşıyor.
Altındağ ilçesinde, mobilya imalathaneleri ile bilinen Siteler semti yakınındaki mahallede, Türk ve Suriyeli esnaf birlikte çalışırken, aileler de komşuluk ediyor.
Son dönemde sosyal medya ve bazı basın organlarında Suriyelilerin "suçu tırmandırdıklarına yönelik" haber ve yorumlar, mahallelinin huzurunu kaçırıyor.
Mahallede 30 yıldır tüp gaz bayisi işleten Cemalettin Demir, Suriyelilerin, Türkçeyi öğrendikten sonra kurallara daha fazla uyar hale geldiklerini belirterek, "Olumsuz olayları hemen 'Suriyeliler' diye lanse ediyorlar. 1988'den beri burada esnafım. Yaklaşık 6 yıldır içlerindeyiz. Sahayı en iyi okuyan biziz. Ne yazık ki çoğunluk, söylentilere inanıyor." diye konuştu.
"Suriyelilere 155 Polis İmdat'ı aramalarını tavsiye ediyoruz"
Söylentilerin iki toplum arasındaki kardeşlik hukukunu hedef aldığını vurgulayan Demir, "Suriye-Türkiye kardeştir isimli bir WhatsApp grubumuz var. Asayişi bozacak olayları paylaşarak, büyümesini engelliyoruz." dedi.
Demir, geçen sene 15 Temmuz darbe girişimiyle aynı sırada bir grubun mahalleye gelerek, Suriyelilerin dükkanlarını ateşe verdiği hadiseyi şöyle anlattı:
"Burada katliam yapacaklardı. Eğer Suriyeliler evlerinden çıkıp dükkanlara koşsaydı, hepsini öldüreceklerdi. Biz görünce, birkaç esnaf, Suriyelilerin evlerine koştuk, evden dışarı çıkmamalarını tembihledik. Dükkan sahipleri olayı sessizce takip etti. Provokasyona gelmediler. Can kaybını önlemiş olduk."
Demir, "Böyle durumlarda Suriyelilere 155 Polis İmdat'ı aramalarını tavsiye ediyoruz. Arapçası da olduğunu söylüyoruz." ifadesini kullandı.
"Hayatta kalabilmek için buraya sığındık"
Halep'ten gelen ve bir yardım kuruluşunda tercüman olarak görev yapan Halit Halaf da 3 yıl önce göç ettikleri dönemde Suriyelilerin mahalleye adapte olmakta zorlandığını ancak şimdi bu sorunların aşıldığını ifade etti.
39 yaşındaki Halaf, "O zaman çoğunluk hiç Türkçe bilmiyordu. Kuralları bilmiyordu. Mesela burada çöp çıkarmanın saati belli. Bizler rastgele koyuyorduk. Sorun oluyordu. Zamanla adapte olduk. Son dönemde hemen hemen hiç olay çıkmıyor. Ama provokasyon oluyor." diye konuştu.
Suriyelilerin Türklere dostluk, kardeşlik, minnet ve vefa duyguları beslediğini vurgulayan Halaf, "Türkiye'nin gösterdiği misafirperverliği hiçbir Arap ülkesi göstermedi. Türk kardeşlerimizin hepsine tek bir çağrım var. Hepimiz insanız, Müslümanız. Osmanlı döneminde aynı bayrak altında yaşadık. Türk kardeşlerimiz bizlere misafir gözüyle baksınlar. Bizler mecburiyetten geldik. Kurulu düzenimiz vardı. Hepsini bıraktık, hayatta kalabilmek için buraya sığındık."
"Mahalle içinde herhangi bir ayrımcılığa uğramıyoruz"
Halaf'ın eşi Suzan da mahallede Türk komşularıyla huzur içindeki yaşamlarına, provokasyonların gölge düşürdüğünü anlattı.
Suzan, "Tek şikayetim bazılarının her duyduklarına inanmaları. Bu beni çok üzüyor. Böyle söylentiler çıktığında evden çıkmaya korkuyoruz. Zaten hep evdeyiz. Böyle söylentileri yayan insanlar, Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek istiyorlar." dedi.
Ramazan Bayramı'nda provokasyon olabileceği endişesiyle çocuklarını parka dahi göndermediğini belirten Suzan Halaf, "Mahalle içinde biz herhangi bir ayrımcılığa uğramıyoruz. Dışarıdan müdahaleler oluyor. Her yerde olmaz mı sorun? Neden küçük tartışmalar dahi büyütülüyor?" ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com