İSTANBUL (AA) - Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Paul Doany, birçok telekom şirketinin üçer yıllık stratejik planlar hazırladığı bir dönemde, Türk Telekom olarak 5 yıllık bir stratejik plan hazırladıklarını belirterek, "Bu Türkiye'nin geleceğine, şirketin pozisyonuna ve büyüme potansiyeline olan güvenimizin bir göstergesi." dedi.
Doany, Türk Telekom'un 2017 gelişmeleri ve gelecek dönem vizyonunu paylaştığı basın toplantısında, göreve geldiği Eylül 2016'dan bu yana Türk Telekom’da gerçekleştirdikleri değişim ve dönüşümle, Türkiye ekonomisine değer katacak önemli adımlar attıklarını söyledi.
Sektörde, zorlu şartlar altında şirketlerin nereye gideceğini bilmek için karlı yatırımlar yapması gerektiğini anlatan Doany, bu kapsamda hem sabitin hem de mobil internetin geleceğine yönelik çalışmalar önemli olduğunu vurguladı.
Doany, telekomun karlı gibi görünse de çok fazla zorluğun bulunduğu bir sektör olduğunu aktararak, 15 milyondan fazla eve fiber götürdüklerini, 4,5G'de yüzde 81 kapsama alanına sahip olduklarını, bu yıl 2 milyon net abone kazanarak 40,5 milyon aboneye ulaştıklarını kaydetti.
Geçmişte Argela, Innova ve Sebit'e yaptıkları yatırımların bugün meyvelerini topladıklarını ifade eden Doany, "Analistlerin Türk Telekom hisseleri için yatırımcılara alım önerisi geçen yıl yüzde 45 iken, bu yıl yüzde 65'e çıktı. Bunu çok önemli görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- "En büyük zorluğumuz kur"
Doany, Türk Telekom'un verimli bir şekilde borçlanan bir şirket olduğundan bahsederek, "Net borç/Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar (FAVÖK) oranımız 1,96 oldu. Türk Telekom fazla borçlanan bir şirket değil. Net borç/FAVÖK oranının 2'nin altında olması bunu gösteriyor. En büyük zorluğumuz kur." diye konuştu.
Türkiye'nin sektörde lisanlama imtiyazının sonunda altyapının devlete geçtiği nadir ülkelerden biri olduğuna işaret eden Doany, "90'lı yıllardan bu yana telekom sektöründen hükümete katkının en fazla bu ülkede olduğunu söyleyebilirim." dedi.
Doany, geçen yılın eylül ayı itibarıyla 1,9 milyon olan toplam TV abone sayılarının bu yılın eylül ayı itibarıyla 2,5 milyona ulaştığını söyledi.
Türk Telekom'un diğer şirketler gibi gayrimenkullerini satmadığına dikkati çeken Doany, "Özelleştirmeden bu yana 423 milyon TL’lik gayrimenkul satarken 1,5 milyar TL’lik gayrimenkul alımı ve iyileştirmesi yaptık. PTT ile ortak gayrimenkulleri daha verimli değerlendirmek için iş birliğine gittik. Yaptığımız yatırımın çoğunu Türkiye’nin dijital dönüşümü için yapıyoruz. Hem mobil hem de fiberde mükerrer yatırım olmaması için altyapıya ihtiyacı olan tüm oyuncularla altyapımızı paylaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Doany, Türkiye'deki en büyük zayıflıklardan birisini, "internet penetrasyonunun olması gerektiğinden çok aşağıda bulunması" şeklinde nitelendirerek, Bakanlık ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile buna bir çözüm bulduklarını, bunu yaparken elektrik şirketlerini kullanacaklarını ifade etti.
Teknoloji, pazarlama, satış ve müşteri servisleri gibi alanlarda hizmet verdiklerini anlatan Doany, gelecek dönemde sağlık, mobil aplikasyonlar, elektrik dağıtım şirketleri iş birlikleri ve ekosistemi geliştiren teknoloji fikirlerinin yatırım yapılacak yeni iş alanları olacağını bildirdi.
- "Büyüme öngörümüzü ve yatırım miktarımızı yukarı revize ettik"
Paul Doany, Türkiye’nin beklentilerin üzerinde büyüdüğü 2017’nin 9 aylık döneminin, Türk Telekom için de oldukça başarılı geçtiğini belirterek, "Çift haneli büyümeyi sürdürdüğümüz 2017'nin 9 ayında Türk Telekom olarak büyüme öngörümüzü ve yatırım miktarımızı yukarı yönlü revize ettik. Yüksek teknolojiyi ülkenin en ücra köşelerine kadar götüren altyapı yatırımlarımızı hayata geçirdik. Ar-Ge faaliyetlerimizle yeni nesil teknolojilere odaklanırken, bir yandan da büyüme potansiyeli olan genç şirketlere yatırım yaptık." diye konuştu.
Doany, 2017’nin 9 aylık finansal rakamlarının, Türk Telekom’da Eylül 2016’da başlatılan dönüşümün olumlu sonuçlarını net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.
Bu dönemde Türk Telekom'un hedeflerinin de üzerinde yıllık bazda yüzde 12 büyüdüğünü vurgulayan Doany, şunları kaydetti:
"Özellikle internet, mobil ve TV pazarından gelen büyüme ile Eylül 2016-Eylül 2017 arasındaki 12 aylık süreçte 2 milyon net abone kazandı. Bu 2008’deki halka arzdan bu yana elde ettiğimiz en büyük 12 aylık net abone kazanımı ve en yüksek büyüme oranı. Karlılıkta da ciddi bir artış yakaladığımız 2017'nin 9 aylık döneminde 1,25 milyar TL net kar elde ettik. 40,5 milyonu aşkın abonemizle ülkenin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi olmanın sorumluluğu ile kaliteli ürün ve hizmet sunmaya devam ettik."
- "Akıllı şehirler ve geleceğin teknolojilerine daha fazla yatırım yapacağız"
Paul Doany, birçok telekom şirketinin üçer yıllık stratejik planlar hazırladığı bir dönemde, Türk Telekom olarak 5 yıllık bir stratejik plan hazırladıklarının bilgisini verdi.
Bunun Türkiye’nin geleceğine, şirketin pozisyonuna ve büyüme potansiyeline olan güvenlerinin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Doany, şöyle devam etti:
"Türkiye’nin, sektörün ve Türk Telekom’un koşullarına uygun, sürdürülebilir ve gerçekçi hedefler koyduğumuz 5 yıllık stratejik plan kapsamında şirketimiz, iki önemli alana odaklanacak. Bir yandan ülkemizdeki her bireyin günlük hayatına dokunan yeni ürün ve hizmetlerimizle kitlesel pazarda karlı büyümemizi sürdüreceğiz. Bir yandan da uluslararası iş birlikleri ve iştiraklerimizin de sağladığı sinerjiyle Ar-Ge’ye daha fazla odaklanacağız. Akıllı şehirler ve geleceğin teknolojilerine daha fazla yatırım yapacağız. Böylece geliştirdiğimiz katma değeri yüksek çözümlerimizle Türkiye’nin en iyi şirketlerinin dijital dönüşümüne liderlik etmeyi planlıyoruz.”
- "İnternet penetrasyonunun yükselmesine katkı sağlayacağız"
Doany, 5 yıllık stratejik plan kapsamında Türk Telekom’un önümüzdeki dönem büyümesinde sabit internet ve mobilin önemli bir yer tutacağını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye’nin hedeflediği kalkınma atağını gerçekleştirebilmesinde internetin kilit bir rolü bulunuyor. Bu kapsamda kitlesel pazarda sabit internette büyümeye daha fazla odaklanacağız. Gelecek internette ve Türkiye’nin yüzde 98’ini kapsayan altyapı yatırımları ile Türk Telekom bu konuda oldukça avantajlı bir konumda. Dolayısıyla internet ve mobilde daha hızlı büyüyeceğimiz bir döneme giriyoruz. Mevcut altyapımızı kullanarak daha uygun koşullarda internet hizmetini, daha fazla sayıda eve ulaştırmayı hedefliyoruz. Ciddi bir maliyet avantajı yakalayacağımız bu alanda Türkiye’de yüzde 48 seviyelerinde olan internet penetrasyonunu yüzde 70’lerdeki AB ülkeleri seviyelerine yükseltilmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz."
Mobil pazarı kendileri için önemli bir büyüme alanı olarak gördüklerini anlatan Doany, hali hazırda TV pazarında 2. sırada bulunduklarını, beş yıl içerisinde liderlik pozisyonuna ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Doany, toplantıda, şehirlerin internet penetrasyonunun yer aldığı Türkiye’nin dijital haritasını da paylaşarak, dijital eşitliğin ülke kalkınmasındaki önemine dikkati çekti.
Türkiye’nin dijital ekonomide gerçekleştireceği atılımla 2023 hedefleri kapsamında belirlenen dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alma vizyonunu destekleyeceklerini aktaran Doany, "Türkiye’nin dijital haritasında özellikle batıdaki illerin internet kullanımının Türkiye ortalamasının üstünde, doğudaki illerin ise ülke ortalamasının altında olduğu görülüyor. Türkiye’nin hedeflediği gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerinin yer aldığı G20 içinde ilk sıralara yükselebilmesi için iller arasında dijital ahenk yakalanması önemli. İnternet penetrasyonunda 25 puanlık büyüme, 2023’e kadar ülke milli gelirinde 130 milyar dolar artışa yol açacak.” değerlendirmelerinde bulundu.
Doany, ayrıca, halihazırda TV’yi yalnızca uydu yada anten teknolojisi ile izleyen "kablosuz evler" için TİVİBU'yu özel olarak konumlayacaklarını ve bu yeni kurumsal yatırım şirketiyle önümüzdeki dönemde geleceği parlak daha fazla şirkete veya fikre yatırım yapabilmek için önemli bir adım attıkevlere de "kablosuz ev data paketleri" sunarak mobil ağdan faydalanma imkanı sağlayacaklarını bildirdi.
- "Geleceği parlak daha fazla şirkete veya fikre yatırım yapacağız"
Doany, geçen yıl başındaki marka birleşmesi ve 3. çeyrekte başlattıkları yeniden yapılanmayla operasyonlarda önemli bir sinerji yakaladıklarından bahsederek, şunları kaydetti:
"2017 yılı bizim için yeni teknolojilere ve geleceğin şirketlerine yatırım yapmamız için gerekli altyapıyı hazırladığımız önemli bir yıl oldu. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe giderek daha da önem kazanan dijital klavye konusunda Türk Telekom olarak Türkiye'ye öncülük edecek bir adım attık. Platform özellikli ilk milli dijital klavyemiz TAMBU’yu Türk Telekomlu olsun olmasın herkesin kullanımına sunduk. Yeni nesil iletişim teknolojileri alanında dünyanın önde gelen açık platformlarından ABD merkezli ONF’nin (Open Networking Platform) yönetimine girdik.
Burada, tıpkı iştirakimiz Argela’nın RAN dilimleme teknolojileri alanında geçtiğimiz günlerde yaptığı anlaşma çerçevesinde Telefonica’ya teknolojisini sunması gibi dünya devleriyle birlikte yeni teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlayacağız ve bunları eşzamanlı olarak Türkiye’ye getireceğiz. Ayrıca kuruluş çalışmaları süren yeni kurumsal yatırım şirketiyle önümüzdeki dönemde geleceği parlak daha fazla şirkete veya fikre yatırım yapabilmek için önemli bir adım attık."
