MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk milleti terörle yaşamaya alışmayacak, buna da hiçbir güç zorlayamayacak" dedi.
MHP Lideri Bahçeli, partisinin gurup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin kara ve korku dolu günlerden geçtiğini belirten Bahçeli, "Türk milleti dört bir yandan ateş altındadır. Zalimler korosu, hainler lobisi, kandan nemalanan caniler yığını ülkemizi markaja ve makasa almışlardır. Kimin Türklükle kapanmamış hesabı varsa, kimin Türkiye’ye kin ve nefreti bulunuyorsa, kimin Türk vatanı üzerinde gözü kalmışsa, bunların alayı birden aktif hale geçmiş, silah ve bombayla devreye girmişlerdir. Yaşananlar kahredicidir" dedi.
Bahçeli, "Demokratik açılımla toparlanan, çözüm süreciyle gücüne güç katan, pazarlıklarla bilenen, tavizlerle kuduran, elbette dış destek ve teşvikle azgınlaşan terör çetelerinin Türkiye’yi istikrarsızlığa mahkum ettiğini" söyledi.
Milletimizin kaygılı olduğunu, çünkü her gün saldırı ve şiddet haberleri alındığını anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye yastadır, çünkü insanımız katledilmekte, askerimiz, polisimiz arka arkaya şehit düşmektedir. Devamlı surette acımıza acı eklenmekte, gözyaşları sel olup akmaktadır. Bu nedenle Türk’ün bahar bayramı olan Nevruz’u buruk bir şekilde karşıladık, kederli bir ruh haliyle kutladık."
BAHÇELİ’DEN NEVRUZ MESAJI
Devlet Bahçeli, Nevruz’un, Türk milletinin nesilden nesile taşıdığı barış ve bayram meşalesi olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu meşalenin altında birlik ve kardeşlik duyguları, dostluk ve dayanışma hasletleri canlı bir şekilde var olmuştur. Türk milleti Nevruzla birlikte yeni ve umut dolu günlerin geleceğine inanmış, buna güvenmiştir. Asırlar geçse de bu çok önemli tarihsel ve kültürel gerçek Türklüğün vicdan ve ruhunda bugüne kadar özenle korunmuş, safiyetle yaşatılmıştır. Bu yüzden Nevruz; yeniden doğuşun, bolluğun, bereketin, dirilişin, uyanışın, kardeşliğin, huzur ve esenliğin simgesi olmuştur. Nevruz yani yenigün, doğanın göz alıcı renkleriyle kendisini göstermesinin yanında, geleceği umut ve cesaretle kavramanın müjdesidir. Binlerce yıldan bu yana Balkanlardan Orta Asya bozkırlarına, Adriyatik’ten Çin seddine, Kafkas yaylalarından Orta Doğu vadilerine, Kırım köylerinden Sibirya düzlüklerine kadar yakılan Nevruz ateşi, Türklüğün hayat ve varlık haklarını tescil etmiştir. Nevruz, milletimizi müşterek kıvanç ve duyguda, ortak amaç ve kaderde buluşturan köklü bir kaynaşma fırsatı olması bakımından bizimdir, bize has kadim bir emanettir. Nevruz ateşi muhteşem Türk asırlarının kefili, en canlı görgü tanığı, en sağlam kültürel dokularından birisidir. Bu duygularla Türk milletinin Bahar bayramını kutluyor, Yenigün’ün bin yıllık kardeşliğimizin perçinlenmesi için tarihi bir eşik olmasını diliyorum. Son yurdumuzda birlik ve beraberlik içerisinde sonsuza kadar var olmayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, tüm vatandaşlarıma, Turan coğrafyasındaki tüm kardeşlerime sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir ömür temenni ediyorum."
"ÇOK KÖTÜ GÜNLER YAŞIYOR, BUHRANLI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"
"Üzülerek söylemeliyim ki, çok kötü günler yaşıyor, buhranlı bir dönemden geçiyoruz" ifadesini kullanan Bahçeli, "Umutlarımızın tükenişine, hayallerimizin sönüşü eşlik etmektedir. Heyecanlarımız kırılırken, endişe verici, eziyet dolu bir dönemin ağırlığı herkesi ve hepimizi yormaktadır. Türkiye uzunca bir süredir terörizmin açık ve canlı hedefidir. Canlı bombalar şehirlerimizde kol gezmektedir. Bomba yüklü cinayet araçları ve içindeki katiller insanımıza ölüm ve dehşet saçmaktadır. Saldırıların biri biterken diğeri başlamaktadır" diye konuştu.
20 Temmuz’dan bu yana terör olaylarında 232 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 691 vatandaşın yaralandığını vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:
"Tablo dehşet vericidir. Yine bu tarihten itibaren 145’i polis, 227’si asker, 7’si de korucu olmak üzere 379 vatan evladı şehit olmuştur. Şehitlerimize ve hayatlarını kaybeden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, halen tedavi altında bulunanlara şifa temenni ediyorum. En son Taksim’de yaşandığı gibi, ülkemizde bulundukları esnada terör saldırısından dolayı hayatlarını kaybeden yabancı turistlerin ülkelerine ve ailelerine taziyelerimi sunuyorum."
"BİZ NASIL BU HALLERE DÜŞTÜK?"
Toplumsal asayiş ve emniyetin alt üst olduğunu söyleyen Bahçeli, "Hiçbir yerde huzur kalmamıştır. Her gün kalkan al bayrağa sarılı şehit tabutlarından, peşi sıra gözyaşı döken anaların, babaların, gelinlerin, yavruların feryatlarından kahrolduk. Biz bu hallere nasıl düştük? Bu karanlık kuşağa nasıl girdik? Yanlış nerededir? Suçlular kimdir?" diye sordu.
"Biz bu yürek burkan, geliyorum diyen acınası ve isyan ettiren gelişmeleri çok önceden okuduk. Her sözümüzde, her öngörümüzde haklı çıktık" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"PKK bırakınız geri çekilmeyi iyice konuşlanıyor’ dedik, şehitleri istismar etmekle suçlandık. ’PKK silahlanıyor’ dedik, ’kandan besleniyor’ dediler. Dikkat edin, ’PKK bombaları şehirlere taşıyor’ dediğimizde; korkarak, ’kendine güven duymayarak bir yere varılmaz, ecdada bak’ dediler. Bu tavsiyeye uyduk ve ecdada bakınca destansı bir kahramanlık gördük, fakat bu lafı söyleyenlere bakınca işbirliği ve ihanetin yüz hatlarını tanıdık. Uyanık olun, kendinize gelin, PKK’ya katılımlar hiçbir dönemde olmadığı kadar arttı, felaket yakın dedik, çözüm süreciyle varlık zeminimizi kaybedeceğimizi söylediler. Halbuki bastığımız zemin sağlamdı, içtiğimiz süt helaldi, sicilimiz tertemizdi ancak bize çamur atanlar Türkiye’nin altından kayan zemini göremediler, görmek istemediler, samimi eleştirilerimize kulak tıkadılar."
"TÜRK MİLLETİ TERÖRE ALIŞMAYACAK"
"Türk milleti terörle yaşamaya alışmayacak, buna da hiçbir güç zorlayamayacaktır" ifadesini kullanan Bahçeli, "Bugün canlı bombalar büyükşehirlerimize kadar gelebiliyorsa bunun arka planında geçmişteki ağır ihmaller zincirinin varlığı kuşku götürmez bir gerçektir. Yine büyükşehirlerimize bomba yüklü araç sokulabiliyor ve hunhar eylemler gerçekleştirilebiliyorsa kesinlikle ortada güvenlik ve istihbarat zafiyeti var demektir."
MHP olarak terörle mücadelede hükümeti her zaman desteklediklerini anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "desteği esirgemeyeceğimizi samimiyetle açıkladık ve tutarlı bir şekilde aynı tutumumuzu sürdürüyoruz. Ancak var olan gafletin hesabı sorulmayacak mıdır? Devletin istihbaratı ne işle meşguldür? Bunca kayıp ve hüsran verici olaydan sonra hiç mi bedel ödeyen olmayacaktır?"
DEV DERBİYE TERÖR ENGELİ
Bahçeli, Galatarasay-Fenerbahçe arasında geçtiğimiz Pazar günü oynanması gereken futbol müsabakasının ertelendiğini hatırlatarak, "Türkiye nereye gitmektedir? Öcalan ve Erdoğan’ın yeni Türkiye’si bu mudur? 1 Kasım’da sonra istikrar gelecek diyenler şimdi hangi mazerete sığınacaktır?" diye sordu.
MHP’nin yıllardır teröre bakışının bu kapsamdaki değerlendirmelerinin istikrarlı ve birbiriyle dengeli olduğunu anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "Terör, hangi ülkede ortaya çıkarsa çıksın, hangi gerekçelerle kendisini haklı çıkarmaya çalışırsa çalışsın, insanlık dışı ve utanç verici bir eylem türü olduğu gerçeğini gizleyemeyecektir."
BAHÇELİ’DEN TERÖRE KALICI ÇÖZÜM İÇİN 8 EYLEM PLANI
Bahçeli, partisinin terörizm ve bölücülükle mücadelede kalıcı sonuç alınabilmesi için gereken önerilerini şöyle sıraladı:
"Terörle mücadele, teröristle mücadele değildir. Zaman ve mekan üstü, tarihsel perspektiften beslenen yüksek akıl ve algı gerektirmektedir. Önce olanı, olmuşu ve olacağı bütüncül ve derinlikli yorumlayan yüksekten ve analitik bakış demek olan ’terörizmle mücadele vizyonu’ geliştirilmelidir. Terörle mücadele terörün inisiyatif ve ön aldığı süreçte her ölümden sonra gösterilen günlük tepkiler değildir. İkinci aşamada yapılacakların tamamının kavrandığı ve unsurların tamamının vizyona göre yapılandırıldığı ’terörle mücadele konsepti’ oluşturulmalıdır. Terörle mücadele, toplumun mağdur ve devletin seyirci durumunda olduğu doğaçlama mücadele sahası da değildir.
Üçüncü aşamada vizyondan beslenen, konseptten çıkartılan ve bütün milli güç unsurlarına sorumluluk seferber eden ’terörle mücadele stratejisi’ ortaya konulmalıdır. Terörle mücadele, vizyon, karar ve uygulamanın bütün unsurlara yön verdiği yönetilen, daha doğrusu yönetilmesi gereken bir süreç demektir.
Dördüncü aşamada bu stratejinin başta hükümet olmak üzere ülkemizdeki resmi veya gayri resmi, özel veya tüzel bütün unsurlara görev yükleyen ’terörle mücadele siyaseti’ oluşturulmalıdır."
"TERÖRLE MÜCADELE TANITIM ÇALIŞMASINA İHTİYAÇ VAR"
Terörle mücadelenin, mücadele edilen kavram, gurup ve taraflar hakkında toplumsal bir ittifakın olmasını, oluşmasını ve olgunlaşmasını gerektirdiğini vurgulayan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Beşinci aşamada, terör üzerindeki ortak iradenin ve yükümlülüklerin belirlenmesi ve toplumun kazanılması için ’terörle mücadelede kitle kazanma programı’ devreye sokulmalıdır. Terörle mücadele yalnızca asker, polis ve korucuya ihale edilmiş basit bir asayiş sorunu değildir. Sorunun içten ve dıştan alabileceği bütün desteklerin kesilmesini sağlayacak kadar kapsamlı ’diplomatik mücadele eylem planı’ hazırlanmalı, eşgüdüm halinde icra edilmelidir. Terörle mücadele silahtan mayına, tuzaklı bombadan hendek kazmaya, pusudan baskın ve intihar eylemine kadar çok değişken ve dinamik bir alan olması nedeniyle mutad tedbir ve düzenlemelerle önlenemeyecektir. Teröristin mücadele şekli ve yöntemlerinin değişmesi süreçlerinde ön alarak ilgili güvenlik kuvvetlerini yeni şart ve durumlarla uyumlu olarak eğitecek, donatacak ve yönetecek ’teröristle mücadele taktik eğitim ve icra programı’ uygulanmalıdır. Terörle mücadele içte olduğu kadar dışta da ittifak ve istikrar gerektiren bir ilişkiler alanıdır. Yabancı ülkeleri teröriste destek vermekle suçlarken, hükümetin aynı mihraklarla yaptığı müzakerelerin kendi söylemlerimizi yalanlamıyor olması şarttır. Bu itibarla tutarlı bir ’terörle mücadele tanıtım çalışmasına’ ihtiyaç vardır."
"TÜRK MİLLETİ TERÖRE TESLİM OLMAYACAK"
"Şunu kararlı ve açık yüreklilikle söylemek isterim ki, Türk milleti teröre yenilmeyecek, terörizm illetine teslim olmayacaktır" diyen Bahçeli, "Türk milleti bir ve bütündür. Devlet milletiyle uyumlu ve tek sestir. Kimden ve nereden kaynaklanırsa kaynaklansın; bölücü terörü himaye eden, terörizme destek veren, şımartan, teşvik eden, kışkırtan ve işbirliği içinde olan çevreler Türkiye’nin boyun eğdiğini göremeyeceklerdir. Biz milli bekamızı ilgilendiren bu konuyu siyaset üstü değerlendiriyor, böyle bakıyoruz" ifadelerini kullandı.
(İHA)
MHP Lideri Bahçeli, partisinin gurup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin kara ve korku dolu günlerden geçtiğini belirten Bahçeli, "Türk milleti dört bir yandan ateş altındadır. Zalimler korosu, hainler lobisi, kandan nemalanan caniler yığını ülkemizi markaja ve makasa almışlardır. Kimin Türklükle kapanmamış hesabı varsa, kimin Türkiye’ye kin ve nefreti bulunuyorsa, kimin Türk vatanı üzerinde gözü kalmışsa, bunların alayı birden aktif hale geçmiş, silah ve bombayla devreye girmişlerdir. Yaşananlar kahredicidir" dedi.
Bahçeli, "Demokratik açılımla toparlanan, çözüm süreciyle gücüne güç katan, pazarlıklarla bilenen, tavizlerle kuduran, elbette dış destek ve teşvikle azgınlaşan terör çetelerinin Türkiye’yi istikrarsızlığa mahkum ettiğini" söyledi.
Milletimizin kaygılı olduğunu, çünkü her gün saldırı ve şiddet haberleri alındığını anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye yastadır, çünkü insanımız katledilmekte, askerimiz, polisimiz arka arkaya şehit düşmektedir. Devamlı surette acımıza acı eklenmekte, gözyaşları sel olup akmaktadır. Bu nedenle Türk’ün bahar bayramı olan Nevruz’u buruk bir şekilde karşıladık, kederli bir ruh haliyle kutladık."
BAHÇELİ’DEN NEVRUZ MESAJI
Devlet Bahçeli, Nevruz’un, Türk milletinin nesilden nesile taşıdığı barış ve bayram meşalesi olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu meşalenin altında birlik ve kardeşlik duyguları, dostluk ve dayanışma hasletleri canlı bir şekilde var olmuştur. Türk milleti Nevruzla birlikte yeni ve umut dolu günlerin geleceğine inanmış, buna güvenmiştir. Asırlar geçse de bu çok önemli tarihsel ve kültürel gerçek Türklüğün vicdan ve ruhunda bugüne kadar özenle korunmuş, safiyetle yaşatılmıştır. Bu yüzden Nevruz; yeniden doğuşun, bolluğun, bereketin, dirilişin, uyanışın, kardeşliğin, huzur ve esenliğin simgesi olmuştur. Nevruz yani yenigün, doğanın göz alıcı renkleriyle kendisini göstermesinin yanında, geleceği umut ve cesaretle kavramanın müjdesidir. Binlerce yıldan bu yana Balkanlardan Orta Asya bozkırlarına, Adriyatik’ten Çin seddine, Kafkas yaylalarından Orta Doğu vadilerine, Kırım köylerinden Sibirya düzlüklerine kadar yakılan Nevruz ateşi, Türklüğün hayat ve varlık haklarını tescil etmiştir. Nevruz, milletimizi müşterek kıvanç ve duyguda, ortak amaç ve kaderde buluşturan köklü bir kaynaşma fırsatı olması bakımından bizimdir, bize has kadim bir emanettir. Nevruz ateşi muhteşem Türk asırlarının kefili, en canlı görgü tanığı, en sağlam kültürel dokularından birisidir. Bu duygularla Türk milletinin Bahar bayramını kutluyor, Yenigün’ün bin yıllık kardeşliğimizin perçinlenmesi için tarihi bir eşik olmasını diliyorum. Son yurdumuzda birlik ve beraberlik içerisinde sonsuza kadar var olmayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, tüm vatandaşlarıma, Turan coğrafyasındaki tüm kardeşlerime sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir ömür temenni ediyorum."
"ÇOK KÖTÜ GÜNLER YAŞIYOR, BUHRANLI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"
"Üzülerek söylemeliyim ki, çok kötü günler yaşıyor, buhranlı bir dönemden geçiyoruz" ifadesini kullanan Bahçeli, "Umutlarımızın tükenişine, hayallerimizin sönüşü eşlik etmektedir. Heyecanlarımız kırılırken, endişe verici, eziyet dolu bir dönemin ağırlığı herkesi ve hepimizi yormaktadır. Türkiye uzunca bir süredir terörizmin açık ve canlı hedefidir. Canlı bombalar şehirlerimizde kol gezmektedir. Bomba yüklü cinayet araçları ve içindeki katiller insanımıza ölüm ve dehşet saçmaktadır. Saldırıların biri biterken diğeri başlamaktadır" diye konuştu.
20 Temmuz’dan bu yana terör olaylarında 232 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 691 vatandaşın yaralandığını vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:
"Tablo dehşet vericidir. Yine bu tarihten itibaren 145’i polis, 227’si asker, 7’si de korucu olmak üzere 379 vatan evladı şehit olmuştur. Şehitlerimize ve hayatlarını kaybeden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, halen tedavi altında bulunanlara şifa temenni ediyorum. En son Taksim’de yaşandığı gibi, ülkemizde bulundukları esnada terör saldırısından dolayı hayatlarını kaybeden yabancı turistlerin ülkelerine ve ailelerine taziyelerimi sunuyorum."
"BİZ NASIL BU HALLERE DÜŞTÜK?"
Toplumsal asayiş ve emniyetin alt üst olduğunu söyleyen Bahçeli, "Hiçbir yerde huzur kalmamıştır. Her gün kalkan al bayrağa sarılı şehit tabutlarından, peşi sıra gözyaşı döken anaların, babaların, gelinlerin, yavruların feryatlarından kahrolduk. Biz bu hallere nasıl düştük? Bu karanlık kuşağa nasıl girdik? Yanlış nerededir? Suçlular kimdir?" diye sordu.
"Biz bu yürek burkan, geliyorum diyen acınası ve isyan ettiren gelişmeleri çok önceden okuduk. Her sözümüzde, her öngörümüzde haklı çıktık" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"PKK bırakınız geri çekilmeyi iyice konuşlanıyor’ dedik, şehitleri istismar etmekle suçlandık. ’PKK silahlanıyor’ dedik, ’kandan besleniyor’ dediler. Dikkat edin, ’PKK bombaları şehirlere taşıyor’ dediğimizde; korkarak, ’kendine güven duymayarak bir yere varılmaz, ecdada bak’ dediler. Bu tavsiyeye uyduk ve ecdada bakınca destansı bir kahramanlık gördük, fakat bu lafı söyleyenlere bakınca işbirliği ve ihanetin yüz hatlarını tanıdık. Uyanık olun, kendinize gelin, PKK’ya katılımlar hiçbir dönemde olmadığı kadar arttı, felaket yakın dedik, çözüm süreciyle varlık zeminimizi kaybedeceğimizi söylediler. Halbuki bastığımız zemin sağlamdı, içtiğimiz süt helaldi, sicilimiz tertemizdi ancak bize çamur atanlar Türkiye’nin altından kayan zemini göremediler, görmek istemediler, samimi eleştirilerimize kulak tıkadılar."
"TÜRK MİLLETİ TERÖRE ALIŞMAYACAK"
"Türk milleti terörle yaşamaya alışmayacak, buna da hiçbir güç zorlayamayacaktır" ifadesini kullanan Bahçeli, "Bugün canlı bombalar büyükşehirlerimize kadar gelebiliyorsa bunun arka planında geçmişteki ağır ihmaller zincirinin varlığı kuşku götürmez bir gerçektir. Yine büyükşehirlerimize bomba yüklü araç sokulabiliyor ve hunhar eylemler gerçekleştirilebiliyorsa kesinlikle ortada güvenlik ve istihbarat zafiyeti var demektir."
MHP olarak terörle mücadelede hükümeti her zaman desteklediklerini anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "desteği esirgemeyeceğimizi samimiyetle açıkladık ve tutarlı bir şekilde aynı tutumumuzu sürdürüyoruz. Ancak var olan gafletin hesabı sorulmayacak mıdır? Devletin istihbaratı ne işle meşguldür? Bunca kayıp ve hüsran verici olaydan sonra hiç mi bedel ödeyen olmayacaktır?"
DEV DERBİYE TERÖR ENGELİ
Bahçeli, Galatarasay-Fenerbahçe arasında geçtiğimiz Pazar günü oynanması gereken futbol müsabakasının ertelendiğini hatırlatarak, "Türkiye nereye gitmektedir? Öcalan ve Erdoğan’ın yeni Türkiye’si bu mudur? 1 Kasım’da sonra istikrar gelecek diyenler şimdi hangi mazerete sığınacaktır?" diye sordu.
MHP’nin yıllardır teröre bakışının bu kapsamdaki değerlendirmelerinin istikrarlı ve birbiriyle dengeli olduğunu anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "Terör, hangi ülkede ortaya çıkarsa çıksın, hangi gerekçelerle kendisini haklı çıkarmaya çalışırsa çalışsın, insanlık dışı ve utanç verici bir eylem türü olduğu gerçeğini gizleyemeyecektir."
BAHÇELİ’DEN TERÖRE KALICI ÇÖZÜM İÇİN 8 EYLEM PLANI
Bahçeli, partisinin terörizm ve bölücülükle mücadelede kalıcı sonuç alınabilmesi için gereken önerilerini şöyle sıraladı:
"Terörle mücadele, teröristle mücadele değildir. Zaman ve mekan üstü, tarihsel perspektiften beslenen yüksek akıl ve algı gerektirmektedir. Önce olanı, olmuşu ve olacağı bütüncül ve derinlikli yorumlayan yüksekten ve analitik bakış demek olan ’terörizmle mücadele vizyonu’ geliştirilmelidir. Terörle mücadele terörün inisiyatif ve ön aldığı süreçte her ölümden sonra gösterilen günlük tepkiler değildir. İkinci aşamada yapılacakların tamamının kavrandığı ve unsurların tamamının vizyona göre yapılandırıldığı ’terörle mücadele konsepti’ oluşturulmalıdır. Terörle mücadele, toplumun mağdur ve devletin seyirci durumunda olduğu doğaçlama mücadele sahası da değildir.
Üçüncü aşamada vizyondan beslenen, konseptten çıkartılan ve bütün milli güç unsurlarına sorumluluk seferber eden ’terörle mücadele stratejisi’ ortaya konulmalıdır. Terörle mücadele, vizyon, karar ve uygulamanın bütün unsurlara yön verdiği yönetilen, daha doğrusu yönetilmesi gereken bir süreç demektir.
Dördüncü aşamada bu stratejinin başta hükümet olmak üzere ülkemizdeki resmi veya gayri resmi, özel veya tüzel bütün unsurlara görev yükleyen ’terörle mücadele siyaseti’ oluşturulmalıdır."
"TERÖRLE MÜCADELE TANITIM ÇALIŞMASINA İHTİYAÇ VAR"
Terörle mücadelenin, mücadele edilen kavram, gurup ve taraflar hakkında toplumsal bir ittifakın olmasını, oluşmasını ve olgunlaşmasını gerektirdiğini vurgulayan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Beşinci aşamada, terör üzerindeki ortak iradenin ve yükümlülüklerin belirlenmesi ve toplumun kazanılması için ’terörle mücadelede kitle kazanma programı’ devreye sokulmalıdır. Terörle mücadele yalnızca asker, polis ve korucuya ihale edilmiş basit bir asayiş sorunu değildir. Sorunun içten ve dıştan alabileceği bütün desteklerin kesilmesini sağlayacak kadar kapsamlı ’diplomatik mücadele eylem planı’ hazırlanmalı, eşgüdüm halinde icra edilmelidir. Terörle mücadele silahtan mayına, tuzaklı bombadan hendek kazmaya, pusudan baskın ve intihar eylemine kadar çok değişken ve dinamik bir alan olması nedeniyle mutad tedbir ve düzenlemelerle önlenemeyecektir. Teröristin mücadele şekli ve yöntemlerinin değişmesi süreçlerinde ön alarak ilgili güvenlik kuvvetlerini yeni şart ve durumlarla uyumlu olarak eğitecek, donatacak ve yönetecek ’teröristle mücadele taktik eğitim ve icra programı’ uygulanmalıdır. Terörle mücadele içte olduğu kadar dışta da ittifak ve istikrar gerektiren bir ilişkiler alanıdır. Yabancı ülkeleri teröriste destek vermekle suçlarken, hükümetin aynı mihraklarla yaptığı müzakerelerin kendi söylemlerimizi yalanlamıyor olması şarttır. Bu itibarla tutarlı bir ’terörle mücadele tanıtım çalışmasına’ ihtiyaç vardır."
"TÜRK MİLLETİ TERÖRE TESLİM OLMAYACAK"
"Şunu kararlı ve açık yüreklilikle söylemek isterim ki, Türk milleti teröre yenilmeyecek, terörizm illetine teslim olmayacaktır" diyen Bahçeli, "Türk milleti bir ve bütündür. Devlet milletiyle uyumlu ve tek sestir. Kimden ve nereden kaynaklanırsa kaynaklansın; bölücü terörü himaye eden, terörizme destek veren, şımartan, teşvik eden, kışkırtan ve işbirliği içinde olan çevreler Türkiye’nin boyun eğdiğini göremeyeceklerdir. Biz milli bekamızı ilgilendiren bu konuyu siyaset üstü değerlendiriyor, böyle bakıyoruz" ifadelerini kullandı.
(İHA)