NEW YORK (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta Türk-Amerikan Kültür Toplumu tarafından organize edilen, ABD'de yerleşik Türk STK'larının temsilcilerinin katıldığı programdaki konuşmasında, "O gece (15 Temmuz) Türk milleti, sadece ülkemiz içindeki vesayet odaklarına değil, tüm dünyada şiddetle, silahla güç devşirmeye çalışan herkese büyük bir ders verdi." ifadelerini kullandı.
"ABD'deki Feto unsurları tarafından özellikle Kongre nezdinde ülkemiz aleyhine yoğun bir karalama faaliyetine girişileceği anlaşılıyor." diyerek şöyle konuştu:
Orada Fetocu birilerini çıkartıp konuşturabiliyorlar. Peki biz acaba Amerika düşmanı birisini çıkartıp parlamentomuzda konuştursak, Amerika yönetimi buna nasıl bakacak, herhalde pek de memnun olmayacaktır."
Erdoğan, "Şu anda 'Türkiye'de anti Amerikancılık yaygın' diye bize söylüyorlar kendileri. Kusura bakmayın, o milletimizin kararıdır. Niye? Çünkü böyle bir teröristi Pensilvanya'da misafir ettiğiniz takdirde şu anda benim milletimle bir referanduma gidecek olsanız milletim inanıyorum ki en az yüzde 90'ı ile burada 'Amerika bunu burada sakladığına, destek verdiğine göre bizim Amerika'ya olan muhabbetimiz azalmıştır' diyecektir." şeklinde konuştu.
"Amerika üç gün önce Kobani'ye yine uçak dolusu silah indirdi"
Amerika'nın üç gün önce Kobani'ye yine uçak dolusu silah indirdiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Kusura bakmasınlar, dün de Sayın Biden'a söyledim, 'Bundan haberin var mı?' dedim. 'Haberim yok' dedi. 'Benim haberim var' dedim. Aynı şey daha önce de oldu, yine Kobani'ye üç uçak indirdiler, silahların yarısı DAEŞ'e gitti, yarısı PYD'ye gitti. Ortada böyle acı bir tablo var. Dolayısıyla bizim sağlıklı bir şekilde Amerika ile el ele vermek suretiyle bu bölgedeki sıkıntıyı aşmamız lazım."
"Özellikle siyasette etkin olmanızı istiyoruz"
Erdoğan, "Sizlerden beklentimiz yalnızca Amerikan toplumu ile uyum içerisinde yaşamanız değildir, bunun ötesine geçerek sosyal ve siyasi hayata aktif biçimde katılmanızı, özellikle siyasette etkin olmanızı istiyoruz. Faaliyet gösterdiğiniz çevrede oluşturacağınız geniş ağ ile Amerikan siyasetine görünür katkılarda bulunmanız, yerel ve ulusal düzeyde siyasetçilerin sizi tanıması bizler için çok çok önemlidir." dedi.
"Aziz milletimiz dünyayı onlara dar etmiştir"
"Devletin ve milletin namuslarına emanet ettiği savaş uçaklarını, helikopterleri, tankları, silahları millete çeviren, kan döken, can alan bu gözü dönmüş teröristler, bir kez daha hüsrana uğradılar." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Ele geçirdikleri, gasbettikleri silahları görünce dağılıp gideceklerini, evlerine saklanacaklarını sandıkları aziz milletimiz sokaklarda, caddelerde adeta darbecileri kovalamış ve dünyayı onlara dar etmiştir." şeklinde konuştu.
"Verelim el ele dedim, biz bu DEAŞ'ı bitiririz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani 65 ülkeden oluşan koalisyon güçleri bir DEAŞ'ı halledemeyeceğiz, öyle mi? DEAŞ'ın şu anda Suriye'deki rakamı 10 bin. Irak'ta da bir 10 bin. Ben kendilerine defaatle söyledim. 'Verelim el ele' dedim, biz bu DEAŞ'ı bitiririz. Bu DEAŞ buralarda kalamaz, kaçacak delik arar." dedi.
"Messi forması giydirdikleri çocuğun gövdesine bomba bağladılar"
Türkiye'nin hep sabrettiğini ancak Gaziantep'te 14 yaşında bir çocuğun gövdesine bombaları bağladıklarını ve çocuğu bir kına merasimine saldıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocuk da Messi'yi çok sevdiği için Messi'nin formasını giydirmek suretiyle onu oraya saldılar. Daha sonra bu bomba patlatıldı, 56 kişi öldü, 100'e yakın kardeşimiz de yaralandı. Bu ölenlerin 29'u çocuk ve genç. 'Artık bitti, şimdi biz ılımlı muhaliflerle Cerablus'a gireceğiz' dedik ve Cerablus'a girdik. Ne oldu? DEAŞ'ı oradan attık ama bitmedi devam edeceğiz dedik ve Rai'den de girdik. Rai'den de yine aynı şekilde DEAŞ'ı attık, bitmedi, 'Daha ineceğiz.' dedik ve şu anda güneye doğru iniyoruz ama Azez ile Fırat'ın arasını şu anda birleştirdik, dedik ki 'Buradaki hat artık bir terör koridoru olmayacak'. 'Bu hat bir barış koridoru olacak.' dedik."
"4-5 bin kilometrekarelik bir alanda güvenli bölge"
Birleşmiş Milletler'in Halep'e insani yardım gönderdiğini, yardım konvoyunun arkasında Türk Kızılayı'nın da olduğunu, konvoyun Halep'e girerken rejim tarafından vurulduğunu ve bunun mutlaka görülmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu görmemiz lazım. Eğer bunu göremiyorsak yazık olsun bizlere. Hedefimiz şu 95-45 kilometre hesabıyla istiyoruz ki 4-5 bin kilometrekarelik bir alanda güvenli bölge ilan edelim ve bu güvenli bölgeye de bizler mülteci kardeşlerimizi yerleştirelim."
"ABD'deki Feto unsurları tarafından özellikle Kongre nezdinde ülkemiz aleyhine yoğun bir karalama faaliyetine girişileceği anlaşılıyor." diyerek şöyle konuştu:
Orada Fetocu birilerini çıkartıp konuşturabiliyorlar. Peki biz acaba Amerika düşmanı birisini çıkartıp parlamentomuzda konuştursak, Amerika yönetimi buna nasıl bakacak, herhalde pek de memnun olmayacaktır."
Erdoğan, "Şu anda 'Türkiye'de anti Amerikancılık yaygın' diye bize söylüyorlar kendileri. Kusura bakmayın, o milletimizin kararıdır. Niye? Çünkü böyle bir teröristi Pensilvanya'da misafir ettiğiniz takdirde şu anda benim milletimle bir referanduma gidecek olsanız milletim inanıyorum ki en az yüzde 90'ı ile burada 'Amerika bunu burada sakladığına, destek verdiğine göre bizim Amerika'ya olan muhabbetimiz azalmıştır' diyecektir." şeklinde konuştu.
"Amerika üç gün önce Kobani'ye yine uçak dolusu silah indirdi"
Amerika'nın üç gün önce Kobani'ye yine uçak dolusu silah indirdiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Kusura bakmasınlar, dün de Sayın Biden'a söyledim, 'Bundan haberin var mı?' dedim. 'Haberim yok' dedi. 'Benim haberim var' dedim. Aynı şey daha önce de oldu, yine Kobani'ye üç uçak indirdiler, silahların yarısı DAEŞ'e gitti, yarısı PYD'ye gitti. Ortada böyle acı bir tablo var. Dolayısıyla bizim sağlıklı bir şekilde Amerika ile el ele vermek suretiyle bu bölgedeki sıkıntıyı aşmamız lazım."
"Özellikle siyasette etkin olmanızı istiyoruz"
Erdoğan, "Sizlerden beklentimiz yalnızca Amerikan toplumu ile uyum içerisinde yaşamanız değildir, bunun ötesine geçerek sosyal ve siyasi hayata aktif biçimde katılmanızı, özellikle siyasette etkin olmanızı istiyoruz. Faaliyet gösterdiğiniz çevrede oluşturacağınız geniş ağ ile Amerikan siyasetine görünür katkılarda bulunmanız, yerel ve ulusal düzeyde siyasetçilerin sizi tanıması bizler için çok çok önemlidir." dedi.
"Aziz milletimiz dünyayı onlara dar etmiştir"
"Devletin ve milletin namuslarına emanet ettiği savaş uçaklarını, helikopterleri, tankları, silahları millete çeviren, kan döken, can alan bu gözü dönmüş teröristler, bir kez daha hüsrana uğradılar." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Ele geçirdikleri, gasbettikleri silahları görünce dağılıp gideceklerini, evlerine saklanacaklarını sandıkları aziz milletimiz sokaklarda, caddelerde adeta darbecileri kovalamış ve dünyayı onlara dar etmiştir." şeklinde konuştu.
"Verelim el ele dedim, biz bu DEAŞ'ı bitiririz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani 65 ülkeden oluşan koalisyon güçleri bir DEAŞ'ı halledemeyeceğiz, öyle mi? DEAŞ'ın şu anda Suriye'deki rakamı 10 bin. Irak'ta da bir 10 bin. Ben kendilerine defaatle söyledim. 'Verelim el ele' dedim, biz bu DEAŞ'ı bitiririz. Bu DEAŞ buralarda kalamaz, kaçacak delik arar." dedi.
"Messi forması giydirdikleri çocuğun gövdesine bomba bağladılar"
Türkiye'nin hep sabrettiğini ancak Gaziantep'te 14 yaşında bir çocuğun gövdesine bombaları bağladıklarını ve çocuğu bir kına merasimine saldıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocuk da Messi'yi çok sevdiği için Messi'nin formasını giydirmek suretiyle onu oraya saldılar. Daha sonra bu bomba patlatıldı, 56 kişi öldü, 100'e yakın kardeşimiz de yaralandı. Bu ölenlerin 29'u çocuk ve genç. 'Artık bitti, şimdi biz ılımlı muhaliflerle Cerablus'a gireceğiz' dedik ve Cerablus'a girdik. Ne oldu? DEAŞ'ı oradan attık ama bitmedi devam edeceğiz dedik ve Rai'den de girdik. Rai'den de yine aynı şekilde DEAŞ'ı attık, bitmedi, 'Daha ineceğiz.' dedik ve şu anda güneye doğru iniyoruz ama Azez ile Fırat'ın arasını şu anda birleştirdik, dedik ki 'Buradaki hat artık bir terör koridoru olmayacak'. 'Bu hat bir barış koridoru olacak.' dedik."
"4-5 bin kilometrekarelik bir alanda güvenli bölge"
Birleşmiş Milletler'in Halep'e insani yardım gönderdiğini, yardım konvoyunun arkasında Türk Kızılayı'nın da olduğunu, konvoyun Halep'e girerken rejim tarafından vurulduğunu ve bunun mutlaka görülmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu görmemiz lazım. Eğer bunu göremiyorsak yazık olsun bizlere. Hedefimiz şu 95-45 kilometre hesabıyla istiyoruz ki 4-5 bin kilometrekarelik bir alanda güvenli bölge ilan edelim ve bu güvenli bölgeye de bizler mülteci kardeşlerimizi yerleştirelim."