Ä°ZMÄ°R (AA) - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın baÅŸkanlığındaki ekip, nikotinin sindirim kanalına özellikle de mideye etkilerini "mekanizma" açısından inceledi.
Deney hayvanlarıyla yapılan araştırmada bağışıklık sistemini oluşturan antienflamatuvar (iltihapla savaşan) ve proenflamatuvar (iltihap yapıcı) dengesi araştırıldı.
Çalışma sonucunda nikotine maruz kalan deney hayvanlarında mide ve diÄŸer sindirim organlarında bağışıklık sisteminin "kafasının karıştığı", nikotin verilen sıçanların kanser, diyabet, kalp, tansiyon gibi birçok kronik hastalıklara açık hale geldiÄŸi ortaya çıktı.
Nikotin kullanımıyla proenflamatuvarın baskın hale geldiÄŸini tespit eden araÅŸtırmacılar, sürekli savaÅŸ halinde olan bağışıklık sisteminin agresifleÅŸtiÄŸini ve kendi vücut hücrelerine saldırabildiÄŸini belirledi.
Türk bilim insanlarının, nikotin ile mide ve diÄŸer sindirim organları arasındaki mekanizmaya yönelik incelemesi, tıp literatürünün saygın dergilerinden Toxin Reviews'te yayınlanarak dünyaya duyuruldu.
"Nikotinin olumsuz etkilerini biliyorduk ama mekanizmasını bilmiyorduk"Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, AA muhabirine nikotinin insan saÄŸlığına zararlarını ortaya koyan çok sayıda bilimsel çalışma yapıldığını, ancak özellikle sindirim sürecindeki iÅŸleyiÅŸ sürecine iliÅŸkin çalışma sayısının yok denecek kadar az olduÄŸunu söyledi.
"Nikotinin olumsuz etkilerini biliyorduk ama mekanizmasını bilmiyorduk" diye konuÅŸan Harzadın, çalışmasını ÅŸöyle özetledi:
"Nikotinin sindirim kanalına özellikle mideye etkileriyle ilgili kronik bir çalışmada 2 ay boyunca deney hayvanlarımıza nikotin verdik. Bu sürecin sonunda midedeki bağışıklık durumuna baktık. Bununla ilgili biyokimyasal yöntemler araÅŸtırdık ve histopatolojik incelemesini yaptık. Bağışıklık sistemimizin dengesi vücudumuzun saÄŸlığı için çok önemli. Dışarıdan gelecek mikroplarla savaÅŸ, günlük iÅŸler ve hücre yenilenmesinin sürmesi gerekiyor. EÄŸer bağışıklık sisteminin kafası karışırsa bu iÅŸler doÄŸru dürüst yapılamaz. Vücudumuz dışarıdan gelecek birtakım etkilere karşı savunmasız hale gelir."
Harzadın, bağışıklık sisteminin yüzde 70'i yani temelinin sindirim kanalındaki hücreler tarafından saÄŸlandığına iÅŸaret ederek, "EÄŸer biz sindirim kanalımızın saÄŸlığını temin edersek sorun olmuyor ama denge bozulursa hastalıkların da ortaya çıkması kaçınılmaz hale geliyor." dedi.
Bağışıklık sistemi vücudun savunma askerleriHarzadın, bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmaların kanser, ÅŸeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp, beyin hastalıkları gibi birçok rahatsızlığın temelinde "enflamasyon"un (yangı) yattığını ortaya çıkardığını, enflamasyonun da "bağışıklık sisteminin kafasının karışması" sonucu meydana geldiÄŸini anlattı.
Bağışıklık sistemini vücudun "savunma askerleri" olarak tanımlayan Harzadın, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Bağışıklık sistemimizin bir dengesi var. Saldıran ve saldırıya karşı çıkan grup olarak anlatabiliriz. Proenflamatuvar saldıranlar, antienflamatuvarlar da bu saldırıya karşı çıkanlar. Antienflamatuvarlar bize saldıranlara karşı çıkmanın yanı sıra kendi vücudumuzun kendine yaptığı saldırıyı da kapsıyor. Yani denge çok önemli. Bu denge saldırı yönünde bozulursa vücudumuz sürekli savunma, savaÅŸ halinde olur. Kafası karışmış sinirli bir bağışıklık sistemi her ÅŸeye saldırır. Kendi vücut hücrelerini tanımayıp kendi hücrelerine de saldırabilir. Nikotin de bu dengeyi daha çok saldırılar yönünde bozuyor. Daha sinirli, saldırgan bir bağışıklık sistemi ortaya çıkıyor."
Sindirim sistemi araÅŸtırmaları için yol göstericiHarzadın, çalışmalarının saygın bir uluslararası dergide yayımlanmasının gurur verici olduÄŸunu vurgulayarak, "Bu çalışma bilim insanları için yol gösterici olabilir. Özellikle sindirim kanalı ile ilgili çalışanlara faydalı olabilir. Bence asıl etkisi de hala sigara içenler üzerinde olacaktır. Zararlı etkilerine raÄŸmen hala sigara içenlere doÄŸru bu mesajı ulaÅŸtırmak isteriz; bağışıklık sistemimizin dengesini korumak için nikotinden, sigaradan uzak durmamız gerekiyor." dedi.
Tıp camiasına açıklanan makalede Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın ile DEÜ SaÄŸlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulundan Doç. Dr. Mehmet AteÅŸ, Dr. ÖÄŸretim Görevlisi Servet KızıldaÄŸ, DEÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Dr. ÖÄŸretim Üyesi Ferda HoÅŸgörler, Güven Güvendi, Talha BaÅŸar Koç, Sevim KandiÅŸ ve Bozyaka EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi Patoloji Bölümünden Doç. Dr. Asuman Argon'un imzası var.
Muhabir: Efsun Erbalaban Yılmaz