USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

Tuncel’den ilginç açıklama: Silahların susması barışı ifade etmiyor

HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, çözüm sürecinin yeni başladığını, ne kadar süreceğini bilmediklerini ancak devamlılığından yana tavır koyduklarını belirterek, “Silahların susması sadece barış değildir. Kürtler kendi kendini yönetebilecek mi, ana

Tuncel’den ilginç açıklama: Silahların susması barışı ifade etmiyor
14-03-2015 18:34
Google News
HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, çözüm sürecinin yeni başladığını, ne kadar süreceğini bilmediklerini ancak devamlılığından yana tavır koyduklarını belirterek, “Silahların susması sadece barış değildir. Kürtler kendi kendini yönetebilecek mi, anadilde eğitim alabilecek mi, demokratik özerklik inşa olacak mı?” dedi. Halkların Demokratik Kongresi’nin barış sürecinin yerelde de ele alınması ve halka anlatılması amacıyla sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yürüttüğü çalışmalar kapsamında, Ege Bölgesi Demokrasi ve Barış Konferansı, İzmir Tepekule Kongre Merkezi’nde başladı. Konferansın açılışını yapan HDP Milletvekili ve HDK Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Genişletilmiş HDP heyetinin bugün İmralı’ya gittiğini hatırlatan Tuncel, Abdullah Öcalan’ın barış ve demokrasi sürecine ilişkin yeni bir mesajla tüm dünya kamuoyuna tavrını güçlendireceğini ifade etti. “SİLAHLARIN SUSMASI BARIŞI İFADE ETMİYOR” Sadece silahların susmasıyla barışın gelmeyeceğini savunan Tuncel, “Son dönemlerde herkes barıştan bahsediyor. AK Parti’lisi de CHP’lisi de hatta MHP’lisi de barıştan bahsediyor. Ama bu barışın nasıl bir barış olacağı sorusuna herkes aynı cevabı vermiyor. Örneğin Ak Parti iktidarının söylediği ‘Silahlar sussun, barış olsun.’ Ama bu bizim açımızdan bir barışı ifade etmiyor. Silahların susması sadece barış değildir. Örneğin Kürtler kendi kendini yönetebilecek mi, anadilde eğitim alabilecek mi, demokratik özerklik inşa olacak mı? Sadece Kürtler için sormayalım bunu. Ermeniler, azınlıkları da dışında tutarsak onlar en azından kendi dillerinde eğitim alıyorlar. Ama burada lazlar, çerkezler diğer halklar açısında baktığınızda çok ciddi sorunlar yaşıyorlar. Ama çözüm süreciyle mutlaka Türkiye değişecektir. Mutlaka bu ülkede sorunlar çözülecektir. Başka yolu yok bunun. Sorunları çözmeseniz giderek kaos derinleşir. Bu bizden de bağımsız bir durum. Ortadoğu’da yaşanan bu kriz ve kaos sürecinin nasıl yönetileceği meselesi sadece iktidarın değil aynı zamanda bizlerin meselesidir. İktidara aday olanların da meselesidir. Biz bu süreci yönetecek miyiz, yönetmeyecek miyiz. Lenin’in bir sözü var, ‘Yönetenler artık yönetemediğinde yönetilenler de yönetilemediğinde devrim koşulları ortaya çıkar.’ Şimdi bu devrim koşulları var. Yönetenler yönetemiyor. AK Parti bu ülkeyi yönetemiyor” ifadelerini kullandı. “MÜZAKERE NE KADAR SÜRER BİLMİYORUZ, DAHA YENİ BAŞLIYOR” Müzakere sürecinin AK Parti politikalarını destekleme anlamında gelmediğini vurgulayan Tuncel şunları söyledi: “Müzakere süreci devletle yürütülen bir süreçtir. Kürt sorununun çatışma zemininden çıkması yani silahların susması, demokratik siyasetin önünün açılması, bu ülkede yaşayan Kürtler başta olmak üzere halkların demokratik siyaset yapabilmesinin koşullarını sağlamak. Yani ölüm, zulüm, işkence ortadan kalksın. İnsanlar siyasi görüşleri nedeniyle zindanda olmasınlar. Siyasi görüşleri nedeniyle burada yer bulamadıkları için dağa gitmesinler. Dağdakilerin belki demokratik hayata katılmalarının önünü açmak, Kürt halkının özgürlükler için yeni bir mücadele alanı, bugüne kadar ortaya çıkarttığı kazanımları yeni bir kazanıma dönüştürüp bunda sonra bu yöntemi sağlamak konusunda. O açıdan devlette PKK’nın ya da devletle Öcalan’ın, KCK’nın bir masada müzakere etmesi herkes tarafından desteklenmesi gereken bir durum. Bunlarla AK Parti politikalarının hiçbir alakası yok. Dolayısıyla devletle bu Kürt ve Türk hareketi konusunda gelişen bir müzakere süreci. Bunun sonucunda başarılı olursa silahlar tamamen devre dışına çıkacak belki, demokratik siyasetin önü açılacak, başka bir süreçle yeni bir hayat başlayacak. Bu çok kolay mı? 30 yıldır yaşanan savaş, çatışmanın sonuçlarını tamamen ortadan kaldırmak, yeni bir başlangıç yapmak, bu sürede demokratikleşme sürecinin ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Çünkü henüz daha yeni başlıyor müzakeremiz. Bu müzakere, o masa 28 Şubat’ta kurulan masa müzakere masasıdır. Bunun devam edip etmeyeceğini, ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz. Daha yeni başlıyor. Devam etmesi konusunda tavır gösteriyoruz. Bunların AK Parti’nin başkanlık sistemi, neoliberal, faşizan politikalarına, iç güvenlik yasasına ‘evet’ demek anlamına gelmez. Bu müzakere sürecinin ‘bunlar anlaşacaklar’ deyip barış sürecinin arkasındaki desteği çekmeye çalışıyorlar.” “EN AZ YÜZDE 12 OY BEKLİYORUZ” Barajı aşamama gibi kaygıları olmadığını ve en az yüzde 12’lerin ifade edildiğini belirten Tuncel şöyle devam etti: “Kaç kişiyiz 35 kişiyiz. Bir tane vekilliğimizi çaldılar zaten. 35 kişiyle parlamentoya girdik. AK Parti’nin kabusu olduk. Geçen gördük, ana muhalefet var, MHP var. Bizden korktukları kadar, çektikleri kadar hiçbirinden çekmediler. Değil mi? Şu iç güvenlik yasası görüşmelerindeki bir haftalık pratiğimize bile baktığınızda görürsünüz bu yaklaşımı. O açıdan biz önümüzdeki seçimlere daha güçlü girersek, yüzde 10 barajını aşar mıyız diye sormuyoruz. Bu bize ayıp olur artık. Halkların demokratik partisi gümbür gümbür geliyor. Asıl önemli olan yüzde kaçla aşacağız. Herkes bunu düşünüyor. Bana en az söyleyen yüzde 12 diyor. Yüzde 10’un üstü kabulümüzdür. Ama şunun altını çizmek istiyorum. Biz parlamentoya girdiğimizde AK Parti tek başına belki iktidar bile olamayacak. Bunu engelleyecek olan CHP değildir. Bunu engelleyecek olan Halkların Demokrasi Partisi’dir.” dikGAZETE-
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ