İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Füsun Tokatlı, normal dokuları koruyarak, tümörlü bölgeye uygulanan radyoterapi yöntemi brakiterapinin en yaygın kullanım alanının kadınlarda rahim ve rahim ağzı kanserleri olduğunu belirterek, tedavi kararının hastalığın evresine göre doktor tarafından verildiğini bildirdi.
Tokatlı, brakiterapiye ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, brakiterapinin kanserli hücrelerin bulunduğu yere doğrudan ışın verebilmek için vücudun içine küçük radyoaktif kaynakların yerleştirilmesi olduğunu, bu yöntemle küçük volüme en yüksek doz verilirken normal dokuların korunabildiğini ve genellikle dışarıdan uygulanan tedaviye ek olarak uygulandığını belirtti.
Tedavinin temel amacının, etraftaki normal dokuları radyasyondan koruyarak tümörlü bölgeye yüksek dozlarda radyoterapi verebilmek olduğunu, bu sayede tümörde kontrol oranı artarken, normal dokularda oluşacak yan etki oranlarının azaldığını bildiren Tokatlı, şunları kaydetti:
"Radyoaktif kaynakların özel aplikatörler yardımıyla, doğal bir vücut boşluğuna, ışınlanacak doku ile temas edecek şekilde yerleştirilmesi ile gerçekleştirilir. En yaygın kullanım alanı kadınlarda rahim ve rahim ağzı kanserleridir. Tedavi kararı hastalığın evresine göre doktor tarafınca verilir. Çoğunlukla önce harici radyoterapi uygulanır, takiben hastalık bölgesinde dozu artırabilmek için brakiterapiye geçilir. Bu amaçla en sık kullanılan radyoaktif kaynak iridyum-192 elementidir. Kaynak uygulayıcı cihazın içinde muhafaza edilir. Cihaz özel kataterler yardımıyla aplikatörlere bağlıdır. Aplikatörler radyoaktif değildirler. Bunlar genellikle ağrılı olmayan bir işlemle örneğin, sadece vajinaya ya da vajina ile birlikte rahim içine yerleştirilir. Bazı hastalar için uygulamadan önce bir sakinleştirici enjeksiyonu gerekebilir. Çok nadiren genel ve spinal anesteziye gerek duyulur. Aplikatörler yerleştirildikten sonra, doğru pozisyonda olup olmadıklarının kontrolü için röntgen filmi alınır, gerekirse düzeltme yapılır. Tedavi başlamadan önce, bu bölgeye yakın kritik organlardan mesane ve rektuma özel aletler yerleştirilerek bu organların alacağı dozlar bir monitör yardımıyla görüntülenir.
Tedavi çoğu merkezde ortalama 5-20 dakika sürer ve hasta bu süre boyunca mümkün olduğunca hareket etmemeye çalışmalıdır. Çünkü aplikatörler yerinden oynayabilir ve bu doz dağılımını bozar. Tedavi için önceden belirlenen süre tamamlandığında hasta evine dönebilir. Bu işlem genellikle birer hafta ara ile birkaç kez tekrarlanacaktır. İşlem sonunda radyoaktif kaynak kapatılıp aplikatörler çıkartıldığında, tüm radyoaktif belirtiler ortadan kalkar. İnsan ilişkilerini bu korku nedeniyle sınırlamasına kesinlikle gerek yoktur."