BURSA (AA) - CEM ŞAN - Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür Yardımcısı Mikail Kılıç, tüketici hakem heyetlerine bu yılın ilk 6 ayında, ayıplı mal, internetten satışlar ve özellikle turizm hizmetleriyle ilgili 300 bin civarında başvurunun yapıldığını söyledi.
Mikail Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1995'ten beri görev yapan tüketici hakem heyetlerinin, tüketicilerin hızlı ve ücretsiz olarak haklarına kavuşmalarını sağlamaya çalıştığını söyledi.
Kılıç, 1995 yılında tüketici hakem heyetlerine başvuruların yıllık 20-30 bin civarında olduğunu belirterek, yıllar içinde giderek arttığını aktardı.
Son üç yıl içinde özellikle bankacılıktan kaynaklanan yoğun bir başvuru trafiğinin yaşandığına dikkati çeken Kılıç, "Bankacılıkla ilgili konular belli bir disipline ve düzene kavuştuğu için artık bu konudaki anlaşmazlıklar azaldı. Dolayısıyla şu an özellikle ayıplı mal, internetten satışlar ve turizm hizmetleriyle ilgili olarak başvurular alıyoruz. 2017'nin ilk 6 ayında 300 bin civarında başvuru aldık. Bu yılın da 600-700 bin arasında başvuruyla kapanacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Yargıtay kararı başvuruda rekora yol açtıTüketicilerin başvurularında dönem dönem yoğunlukların yaşandığına işaret eden Kılıç, yazın veya yaz bitiminde tatil paketleri veya turları gibi turizm hizmetleri konularında, okulların açıldığı dönemde kırtasiye malzemeleri ve giyim gibi ayıplı mal konularında başvuruların arttığına vurgu yaptı.
Kılıç, 2014 yılında 5,5 milyon ve 2015 yılında 3 milyon kişinin tüketici hakem heyetlerine başvuru yaptığını belirterek, şöyle devam etti:
"Geçen yıl 1,5 milyon kişi bu heyetlere başvurdu. Bu başvuruların yüzde 80'e yakını bankacılıkla ilgiliydi. Bunlar yine önceki dönemlerden kalan dosyalardan kaynaklanan başvurular. En yüksek tavan yaptığı yılımız 2014 yılıydı. Yargıtay'ın bankacılıkla ilgili 2013 yılında aldığı karardan sonra 2014 yılında tüketiciler yoğun bir şekilde başvuru yaptı ve tüketici hakem heyetlerine yapılan başvuru sayısı 5,5 milyona ulaştı. Bu başvuruların yüzde 90'ı bankacılık ve dosya masraflarıyla ilgiliydi."
Dinamik bir Tüketici KanunuKılıç, 2014 yılında yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un güncel ve dinamik olduğuna değindi.
Bu kanunun değişmesindeki temel esprilerden birisinin de güncel ihtiyaçlar olduğunu dile getiren Kılıç, şunları kaydetti:
"1990'lı yıllarda mesafeli satış denilen internet satışı hiç gündemde yoktu. Şu an neredeyse günlük alışverişin yüzde 40'ı internet üzerinden yapılıyor. Bakanlık olarak bu gelişmeleri takip ediyoruz ve kanunda gerekli güncellemeleri ve değişiklikleri buna paralel olarak yapıyoruz. Kanun değişikliklerinin temel amacının biri de bürokrasiyi azaltmak. Bu noktada 2014 yılında çıkan kanunla bir takım belgelerin bakanlıktan verilmesi uygulamasını kaldırdık. Özel sektör temsilcileri bu noktada bürokrasiden kurtulmuş oldu. Tüketicilerimizi haklarına daha çabuk erişecek hale getirdik."
"Türkiye, AB'den daha önde"Kılıç, Avrupa Birliği uyum sürecinde tüketicinin ve sağlığın korunması faslı dolayısıyla Türkiye'de yapılan düzenlemelerin Avrupa ile paralel gittiğine dikkati çekerek, "Avrupa Birliği ile uyumlu bir mevzuat uyguluyoruz. Özellikle alternatif hak arama yolu dediğimiz tüketici hakem heyetleri konusunda biz öndeyiz çünkü AB'de bu tarz alternatif hak arama yolunun bizim gibi kurumsal hale getirilmiş bir versiyonu yok. Onlar da tüketicilerle satıcılar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü daha çok sivil inisiyatif şeklinde gelişiyor." dedi.
Kılıç, bu noktada kesinlikle Türkiye'nin, AB'den daha önde olduğunu vurgulayarak, "Hatta bazı ülkelere bu noktada rehberlik ediyoruz. Reklam boyutuyla da bizim mevzuatımız AB'den daha önde ve tüketicilerimizi koruyucu mahiyette." ifadesini kullandı.