“TÜBİTAK’ın adli bilirkişilik sorumluluğu yok"

TÜBİTAK’ın yaptığı ‘Hard disk inceleyecek uzmanımız kalmadı’ açıklamasını değerlendiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “TÜBİTAK’ın adli bilirkişilik sorumluluğu yok. TÜBİTAK Balyoz, Ergenekon davalarında mahkemeler tarafından belirlenen bilirkişilerin verdiği raporlardan dolayı yıprandı” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çırağan Sarayı’nda düzenlenen ‘Intel Galileo-İcat Kiti Programı’nın tanıtım toplantısına katıldı. Bakan Işık tanıtım toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“TÜRKİYE’DE İŞ GÜCÜNE KATILIM ÇOK HIZLI ARTIYOR”
Türkiye’deki işsizlik sorunu üzerine sorulan bir soruya Bakan Işık, “İşsizlik rakamları ile ilgili biliyorsunuz Türkiye’de son bir yıldaki nüfus artışı yaklaşık 1 milyon. Ama son bir yılda Türkiye’de işgücüne katılım yaklaşık 1 milyon 890 bin. Türkiye son bir yılda bu bir milyon 890 bin gencin veya iş hayatına katılan insanın 1 milyon 300 binine iş bulmuş. Bu aslında üretilen istihdam açısından son derece güçlü bir rakam. Yani şu dönemde dünyada Türkiye ölçeğinde bu kadar fazla istihdam üreten ülke çok az. bu yüzde 5’in üzerinde bir istihdam artışı demek. Türkiye bu üç sene yüzde 3 büyüme sağlayacağını düşünürseniz, istihdamda yüzde 5’i geçmek önemli bir başarı. Ama artık Türkiye’de iş gücüne katılım çok daha hızlı artıyor. İşte bu açıdan Türkiye’nin daha kreatif teknolojilere, daha katma değeri yüksek ürünlere, güçlü olduğu alanlarda da katma değeri artırmaya ihtiyacı var” dedi.

“DOLARDAKİ ARTIŞ SADECE TÜRKİYE’DEKİ SANAYİCİLERİ ETKİLEMİYOR”
Bir basın mensubunun dolar kurundaki artışın sanayicilere olan etkisini sormasının üzerine Fikri Işık, bu artışın sadece Türkiye’deki sanayicileri etkilemediğini belirterek,“ Dolar kurundaki artış sadece Türkiye’de sanayiciyi etkilemiyor. Dolar şuanda biliyorsunuz özellikle Euro’ya ve diğer para birimlerine göre ciddi değer kazanıyor. Bu bütün dünyadaki sanayiciyi ve Türkiye’deki sanayiciyi de etkiliyor. Bugün yine bir haber vardı. Çin’in de devalüasyon riski farklı bir problemi belki dünyada herkesin önüne getirecek. Bunlar Türkiye’nin kendi içinden kaynaklanan problemler değil. Yani şurada birkaç ay içinde Euro’daki değer kaybı nerdeyse yüzde 30’ları geçti. Bu global bir problem. Bu global problemde dalga boyunun mümkün olan en düşük seviyede tutulması için gereken tüm çalışmalar yapılıyor. Ben özellikle burada bir kez daha vurgulamak isterim. Sanayici için istikrar önemlidir. Allah’a şükür Türkiye’de siyasi istikrar sağlam ve devam ediyor” şeklinde yanıt verdi.

“KİMSE TÜRKİYE İÇERİSİNDEN BİR KRİZ BEKLENTİSİNDE DEĞİL”
“Önümüzde bir seçim var ama kimse seçime yönelik bir endişe taşımıyor” diyen Bakan Işık, “ İkincisi ekonomik istikrar. Ekonomik istikrarda ise şuanda Türkiye’nin makro dengeleri çok sağlamdır. Makro dengeler çok sağlam olduğu için Türkiye’deki kimse Türkiye içerisinden bir kriz beklentisinde değil. Bizim bu özellikle dolardaki yükselişin ekonomimizde kalıcı bir etki bırakmayacağına yönelik kanaatimiz güçlü” ifadesini kullandı.
Bakan Işık, “Döviz cinsinden kamu borcunuz çok az olsaydı, dövizin her yükselişinde sizin borcunuz otomatikman artardı. Bu önemli. İkincisi ise hane halkı borcu döviz cinsinden değil. Daha önceden hane halkının dövizle borçlanma imkanı vardı. Biz yasayla değiştirerek hane halkının döviz cinsinden borçlanmasını engelledik” şeklinde konuştu.

“TÜBİTAK’IN ADLİ BİLİRKİŞİ SORUMLULUĞU YOK”
Bir gazetecinin, TÜBİTAK’ın yapmış olduğu ‘Hard disk inceleyecek uzmanımız kalmadı’ açıklamasını hatırlatması üzerine Bakan Fikri Işık “TÜBİTAK’ın adli bilirkişi sorumluluğu yok. TÜBİTAK’ın ne kanunda ne mevzuatında ‘Adli bilirkişilik yapacak’ diye bir sorumluluk TÜBİTAK’a yüklenmemiş. TÜBİTAK özellikle Balyoz, Ergenekon, Böcek davaları gibi davalarda maalesef mahkemeler tarafından özellikle belirlenen bilirkişilerin verdiği raporlardan dolayı ciddi yıprandı. Çok tartışıldı. Bende bakanlık görevimi aldıktan sonra gerçekten kamuoyunda TÜBİTAK’ın güvenilirliğine zarar verdiğini düşündüğümüz ve o paralel yapıyla ilgisi olduğunu düşündüğümüz sekiz kişiyi ki onlar oraya bilerek gelmişler. Sekiz kişi var ve tamamı bu yapıyla ilgili. Başka kimseyi de barındırmamışlar. Onun için nasıl rapor isteniyorsa, öyle raporda yazılmış. Bu insanların, iş hukuku çerçevesinde TÜBİTAK’la ilişiğini kestik ve bu noktada orada yeni insanlar istihdam edildi. Fakat bu insanların böyle tek bir sorumluluğu yok. Sadece mahkemeler tarafından görevlendirilen veya verilen işlere bakacak diye bir sorumluluğu yok. Bunlar proje personeli. Kendi projeleri var. Bu projelerde çalışacak ama aynı zamanda da mahkemelerin istediği desteği sağlayacak. Şimdi takdir edersiniz ki her mahkemeden gelen hard diski istenen zamanda bu insanların yetiştirme şansı yok” diye konuştu.

“KİŞİ İLAHİYATÇI DİYE ÇARMIHA GERMEK İNSAFLA BAĞDAŞMAZ”
Bir basın mensubunun SGK’nın bilişim projelerinin başına genel müdür olarak ilahiyatçı birinin gelmesini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Bakan Işık “ Bizde mantığın bir temel kuralı vardır. Eksik bilgi yanlış sayılır. Ben sizin bir tek cümlelik bilginizle size cevap verirsem yanlış cevap veririm. Acaba bu arkadaşın başka bir formasyonu var mı? İlahiyatın yanında başka bir deneyimi, birikimi var mı? Bütün bunlara bakmadan sadece kişi ilahiyatçı diye çarmıha germek insafla bağdaşmaz” dedi.
(İHA)