Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “TÜBİTAK’ta bir Otomotiv Mükemmeliyet Merkezi de kuruyoruz” dedi.
Bakan Işık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerine Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sanayi üretiminin önemine değinen Bakan Işık, "2014 yılında imalat sanayi, ülkemizdeki cironun yüzde 27,7’sini gerçekleştirmesine rağmen toplam faaliyet kârının yüzde 43,8’ini üretmiş. Tüm sektörlerin ortalama faaliyet kârı yüzde 3,9 olurken, imalat sanayinin ortalama faaliyet kârı ise yüzde 6,1 olarak gerçekleşmiş. Yine imalat sanayiinde çalışanların ortalama ücreti, tüm sektörlerin ortalamasından yaklaşık 200 TL fazladır" ifadelerini kullandı.
Işık, Türkiye’nin orta ve uzun vadeli planlara, programlara göre hareket ettiğini ifade ederek, "2000’li yılların başında yarın nasıl bir sabaha uyanacağını bilemeyen Türkiye, artık orta ve uzun vadeli planlara, programlara göre hareket edebilme yeteneği kazandı. Sadece 2015 yılında Biyoteknoloji, Girişimcilik, Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Stratejilerinin de aralarında bulunduğu 13 farklı strateji belgesini ve eylem planını uygulamaya aldık. Nanoteknoloji, Otomotiv, Yazılım ve Makine Stratejilerini de önümüzdeki dönemde uygulamaya başlayacağız. Bu strateji belgelerinin tamamını gelecek perspektifiyle bütün kamu kurumlarımızla, üniversitelerle ve özellikle sanayicilerimizle çok yakın işbirliği içinde hareket ederek, katılımcı bir anlayışla hazırladığımızın da altını çizmek isterim" şeklinde konuştu.
TÜBİTAK MAM bünyesinde sürdürülen yerli otomobil çalışmaları neticesinde şu ana kadar 4 farklı prototip üretildiğini belirten Bakan Işık şunları kaydetti:
"Bu yılın sonuna kadar en az 30 adetlik bir test filosu oluşturmayı, 2018’in Haziran ayı gibi aracın tanıtımını yapmayı ve 2020 yılından önce de seri üretime geçmeyi planlıyoruz. Proje kapsamında,öncelikle menzili artırılmış elektrikli araç geliştirmeye odaklanmış durumdayız. Bu projeyle yerli bir marka oluşturmanın da ötesinde otomotiv teknolojilerini geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülke haline gelmeyi hedefliyoruz. Nitekim yerli otomobil projemizin sonucunda batarya, elektrik motoru, sürücü kontrol ünitesi ve otonom araç sistemleri gibi teknolojileri de ülkemize kazandırmış olacağız. Bu amaçla TÜBİTAK’ta bir Otomotiv Mükemmeliyet Merkezi de kuruyoruz. Otomotiv sektöründe büyük bir ihtiyaç olan Otomotiv Test Merkezi’ni Bursa Yenişehir’de kurmak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Test merkezini kuracağımız 4 bin 300 dönüm arazinin tahsis ve kamulaştırma işlemlerini tamamlamış durumdayız. Test merkezinin ilk aşaması olarak fren test pistinin inşaatına bu yıl içinde başlayacağız. Yerli dizel motor üretmek amacıyla bir Motor Mükemmeliyet Merkezi kurmak için de çalışmalarımızı başlattık. Ülkemizin motor ve aktarma organları üretim kabiliyetini arttıracak bu merkezin kurulması için 20 Ekim 2015 tarihinde TÜBİTAK, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve 15 özel sektör kuruluşu arasında mutabakat zaptı imzalandı. Yine havacılık, uçak ve gemi teknolojileriyle ilgili bir mükemmeliyet merkezi kurmayı planlayan Rolls Royce firması ile TÜBİTAK arasında da bir protokol imzalandı."
“BİLİŞİM VADİSİ, DÜNYANIN DA ÖNEMLİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME MERKEZLERİNDEN BİRİ OLMAYA ADAYDIR”
AR-GE çalışmalarından bahseden Işık, "Ülkemizde Ar-Ge harcamasının milli gelire oranı 2002 yılında yüzde 0,53 iken, 2014’te bizim için kritik olan yüzde 1 seviyesini aşmıştır. 2014 yılında toplam Ar-Ge harcamaları 17,6 milyar TL’ye ulaştı. Çok daha sevindirici olan husus ise Ar-Ge harcamalarının içinde reel sektörün payının sürekli artıyor olmasıdır. Reel sektörün yaptığı Ar-Ge harcamasının hızla artmasında başta Bakanlığımız, KOSGEB ve TÜBİTAK olmak üzere hükümetimizin uyguladığı politika, program ve destekler büyük bir rol oynamaktadır. 2002 yılında 2 olan Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) sayısını 63’e çıkardık. Faaliyete geçen 49 TGB’de kurulan firma sayısı 3 bin 732’ye, biten proje sayısı 18 bin 259’a, üzerinde çalışılan proje sayısı 8 bin 528’e, ihracat 2,3 milyar dolara ve en önemlisi de istihdam edilen nitelikli personel sayısı 38 bin 344’e ulaştı. Bakanlık olarak bugüne kadar TGB’lerin altyapıları için 253,6 milyon TL kaynağı hibe olarak kullandırdık. Burada, 3 milyon metrekare alanda kurmakta olduğumuz Bilişim Vadisi’ne ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bilişim alanındaki ileri teknoloji şirketlerinin buluşacağı Bilişim Vadisi, sadece ülkemizin değil, dünyanın da önemli teknoloji geliştirme merkezlerinden biri olmaya adaydır” diye konuştu.
“TEKNOGİRİŞİM SERMAYESİ DESTEĞİNDE 100 BİN TL OLAN DESTEK LİMİTİNİ 500 BİN TL’YE KADAR ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
AR-GE Reform Paketi hazırladıklarını ifade eden Işık, şöyle devam etti:
"Tasarım merkezlerinin, Ar-Ge merkezlerinin yararlandığı tüm destek ve muafiyetlerden yararlanmasını hedefliyoruz. Ar-Ge ve tasarım çalışmalarını sipariş yoluyla yapan firmalarımızın, özellikle de KOBİ’lerimizin Ar-Ge indiriminden yararlanmalarını amaçlıyoruz. Biraz önce de ifade ettim, Ar-Ge merkezi kurmak için gerekli personel sayısını daha önce 50’den 30’a düşürmüştük. Şimdi, belirli sektörler için bu rakamı 15’e düşürmeyi planlıyoruz. Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde istihdam edilecek olan temel bilimler mezunlarının maaşlarının brüt asgari ücret kadarlık kısmını, 2 yıl süreyle devlet olarak biz karşılamayı düşünüyoruz. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde çalışan personelin projelerle ve lisansüstü eğitimleriyle ilgili olarak dışarıda geçirdikleri süreleri de muafiyet kapsamına almayı amaçlıyoruz. Yine nitelikli yabancı personel istihdamının önündeki engelleri kaldırıyoruz. Ar-Ge, yenilik ve tasarım projeleri kapsamında yurt dışından temin edilen ürünlere Gümrük Vergisi istisnası getiriyor, Ar-Ge için yapılacak ithalatı da mavi hat kapsamına alıyoruz. Teknogirişim sermayesi desteğinde 100 bin TL olan destek limitini 500 bin TL’ye kadar çıkarmayı hedefliyoruz. Üniversite-sanayi işbirliği faaliyetlerinde bulunan öğretim elemanlarımızın bu faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerden gelir ve damga vergisi kesintisi yapılmasına son vermeyi, ayrıca döner sermayeden aldıkları payı da yüzde 54’ten yüzde 85’e çıkarmayı planlıyoruz. Bakanlık bünyesinde yürüttüğümüz destek programlarını, TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlarımıza aktarmayı düşünüyoruz."
(İHA)
Bakan Işık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerine Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sanayi üretiminin önemine değinen Bakan Işık, "2014 yılında imalat sanayi, ülkemizdeki cironun yüzde 27,7’sini gerçekleştirmesine rağmen toplam faaliyet kârının yüzde 43,8’ini üretmiş. Tüm sektörlerin ortalama faaliyet kârı yüzde 3,9 olurken, imalat sanayinin ortalama faaliyet kârı ise yüzde 6,1 olarak gerçekleşmiş. Yine imalat sanayiinde çalışanların ortalama ücreti, tüm sektörlerin ortalamasından yaklaşık 200 TL fazladır" ifadelerini kullandı.
Işık, Türkiye’nin orta ve uzun vadeli planlara, programlara göre hareket ettiğini ifade ederek, "2000’li yılların başında yarın nasıl bir sabaha uyanacağını bilemeyen Türkiye, artık orta ve uzun vadeli planlara, programlara göre hareket edebilme yeteneği kazandı. Sadece 2015 yılında Biyoteknoloji, Girişimcilik, Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Stratejilerinin de aralarında bulunduğu 13 farklı strateji belgesini ve eylem planını uygulamaya aldık. Nanoteknoloji, Otomotiv, Yazılım ve Makine Stratejilerini de önümüzdeki dönemde uygulamaya başlayacağız. Bu strateji belgelerinin tamamını gelecek perspektifiyle bütün kamu kurumlarımızla, üniversitelerle ve özellikle sanayicilerimizle çok yakın işbirliği içinde hareket ederek, katılımcı bir anlayışla hazırladığımızın da altını çizmek isterim" şeklinde konuştu.
TÜBİTAK MAM bünyesinde sürdürülen yerli otomobil çalışmaları neticesinde şu ana kadar 4 farklı prototip üretildiğini belirten Bakan Işık şunları kaydetti:
"Bu yılın sonuna kadar en az 30 adetlik bir test filosu oluşturmayı, 2018’in Haziran ayı gibi aracın tanıtımını yapmayı ve 2020 yılından önce de seri üretime geçmeyi planlıyoruz. Proje kapsamında,öncelikle menzili artırılmış elektrikli araç geliştirmeye odaklanmış durumdayız. Bu projeyle yerli bir marka oluşturmanın da ötesinde otomotiv teknolojilerini geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülke haline gelmeyi hedefliyoruz. Nitekim yerli otomobil projemizin sonucunda batarya, elektrik motoru, sürücü kontrol ünitesi ve otonom araç sistemleri gibi teknolojileri de ülkemize kazandırmış olacağız. Bu amaçla TÜBİTAK’ta bir Otomotiv Mükemmeliyet Merkezi de kuruyoruz. Otomotiv sektöründe büyük bir ihtiyaç olan Otomotiv Test Merkezi’ni Bursa Yenişehir’de kurmak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Test merkezini kuracağımız 4 bin 300 dönüm arazinin tahsis ve kamulaştırma işlemlerini tamamlamış durumdayız. Test merkezinin ilk aşaması olarak fren test pistinin inşaatına bu yıl içinde başlayacağız. Yerli dizel motor üretmek amacıyla bir Motor Mükemmeliyet Merkezi kurmak için de çalışmalarımızı başlattık. Ülkemizin motor ve aktarma organları üretim kabiliyetini arttıracak bu merkezin kurulması için 20 Ekim 2015 tarihinde TÜBİTAK, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve 15 özel sektör kuruluşu arasında mutabakat zaptı imzalandı. Yine havacılık, uçak ve gemi teknolojileriyle ilgili bir mükemmeliyet merkezi kurmayı planlayan Rolls Royce firması ile TÜBİTAK arasında da bir protokol imzalandı."
“BİLİŞİM VADİSİ, DÜNYANIN DA ÖNEMLİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME MERKEZLERİNDEN BİRİ OLMAYA ADAYDIR”
AR-GE çalışmalarından bahseden Işık, "Ülkemizde Ar-Ge harcamasının milli gelire oranı 2002 yılında yüzde 0,53 iken, 2014’te bizim için kritik olan yüzde 1 seviyesini aşmıştır. 2014 yılında toplam Ar-Ge harcamaları 17,6 milyar TL’ye ulaştı. Çok daha sevindirici olan husus ise Ar-Ge harcamalarının içinde reel sektörün payının sürekli artıyor olmasıdır. Reel sektörün yaptığı Ar-Ge harcamasının hızla artmasında başta Bakanlığımız, KOSGEB ve TÜBİTAK olmak üzere hükümetimizin uyguladığı politika, program ve destekler büyük bir rol oynamaktadır. 2002 yılında 2 olan Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) sayısını 63’e çıkardık. Faaliyete geçen 49 TGB’de kurulan firma sayısı 3 bin 732’ye, biten proje sayısı 18 bin 259’a, üzerinde çalışılan proje sayısı 8 bin 528’e, ihracat 2,3 milyar dolara ve en önemlisi de istihdam edilen nitelikli personel sayısı 38 bin 344’e ulaştı. Bakanlık olarak bugüne kadar TGB’lerin altyapıları için 253,6 milyon TL kaynağı hibe olarak kullandırdık. Burada, 3 milyon metrekare alanda kurmakta olduğumuz Bilişim Vadisi’ne ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bilişim alanındaki ileri teknoloji şirketlerinin buluşacağı Bilişim Vadisi, sadece ülkemizin değil, dünyanın da önemli teknoloji geliştirme merkezlerinden biri olmaya adaydır” diye konuştu.
“TEKNOGİRİŞİM SERMAYESİ DESTEĞİNDE 100 BİN TL OLAN DESTEK LİMİTİNİ 500 BİN TL’YE KADAR ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
AR-GE Reform Paketi hazırladıklarını ifade eden Işık, şöyle devam etti:
"Tasarım merkezlerinin, Ar-Ge merkezlerinin yararlandığı tüm destek ve muafiyetlerden yararlanmasını hedefliyoruz. Ar-Ge ve tasarım çalışmalarını sipariş yoluyla yapan firmalarımızın, özellikle de KOBİ’lerimizin Ar-Ge indiriminden yararlanmalarını amaçlıyoruz. Biraz önce de ifade ettim, Ar-Ge merkezi kurmak için gerekli personel sayısını daha önce 50’den 30’a düşürmüştük. Şimdi, belirli sektörler için bu rakamı 15’e düşürmeyi planlıyoruz. Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde istihdam edilecek olan temel bilimler mezunlarının maaşlarının brüt asgari ücret kadarlık kısmını, 2 yıl süreyle devlet olarak biz karşılamayı düşünüyoruz. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde çalışan personelin projelerle ve lisansüstü eğitimleriyle ilgili olarak dışarıda geçirdikleri süreleri de muafiyet kapsamına almayı amaçlıyoruz. Yine nitelikli yabancı personel istihdamının önündeki engelleri kaldırıyoruz. Ar-Ge, yenilik ve tasarım projeleri kapsamında yurt dışından temin edilen ürünlere Gümrük Vergisi istisnası getiriyor, Ar-Ge için yapılacak ithalatı da mavi hat kapsamına alıyoruz. Teknogirişim sermayesi desteğinde 100 bin TL olan destek limitini 500 bin TL’ye kadar çıkarmayı hedefliyoruz. Üniversite-sanayi işbirliği faaliyetlerinde bulunan öğretim elemanlarımızın bu faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerden gelir ve damga vergisi kesintisi yapılmasına son vermeyi, ayrıca döner sermayeden aldıkları payı da yüzde 54’ten yüzde 85’e çıkarmayı planlıyoruz. Bakanlık bünyesinde yürüttüğümüz destek programlarını, TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlarımıza aktarmayı düşünüyoruz."
(İHA)