Istanbul
Gülen, 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, sigorta sektörünün olası afetlerde çok daha fazlasını yapabilecek güce sahip olduğunu belirterek, sigortalı sayısını artırarak çok daha başarılı sonuçlara ulaşılabileceğini bildirdi.
Geçen yıl yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler için devletin bütçesinden ayrılan payın 105 milyar dolar olduğunu kaydeden Gülen, "Sektörümüz, bunun 5 milyar dolarlık kısmını üstlenmiş durumda. Sigortalanma bilincimiz ve sigortalı varlıklarımız daha yüksek olsaydı, sektör olarak devletimizin üzerinden bu yükü alabilirdik. Bu da vatandaşlarımıza daha fazla yatırım, istihdam ve olanak olarak geri dönerdi." ifadelerini kullandı.
Gülen, kendilerini en çok üzen hususlardan birisinin, "vatandaşların risk gerçekleştikten sonra sigorta yaptırması" olduğunu belirterek, "6 Şubat depremleri sonrası sigortalanma talebinde çok hızlı bir artış olsa da bu durum 2 ay sonra sönümlenerek önceki yılın aynı döneminin bile altında kaldı. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve iklim krizi nedeniyle pek çok ülke gibi yeni afet riskleri ile karşı karşıya bulunduğumuzu unutmamalıyız." açıklamasında bulundu.
"Varlıklarımızı sigorta ile güvence altına alabiliriz"
Uğur Gülen, Türkiye'nin Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra bu gerçekle bir kez daha yüzleştiğini kaydederek, "Depremi, deprem olduğunda hatırlayıp zaman geçtiğinde unutmaktan, yokmuş gibi davranmaktan kaçınmalıyız. Depremlerde kaybedilen hayatları yerine koyamayız ama deprem zararını azaltmak için toplumsal olarak bilinçlenerek sağlığımızı ve binbir emekle sahip olduğumuz varlıklarımızı sigorta ile güvence altına alabiliriz." ifadelerini kullandı.
Gülen, vatandaşların, DASK yaptırmasının yanı sıra tüm varlıklarını sigorta kapsamına almasının önemine işaret etti.
TSB çalışanlarının deprem sırasında ne yapacaklarına ilişkin eğitim de aldığını kaydeden Gülen, "Sektörümüz, Kahramanmaraş depremlerinin ardından çok zorlu bir sınavdan geçti. Ancak tüm paydaşlarımızla birlikte aldığımız hızlı kararlar ve aksiyonlar sayesinde bu süreci alnımızın akıyla tanımladık. Çalışanlarımızın olası bir depreme ya da afete tüm yönleriyle hazır olmasını çok önemsiyoruz. Önce çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığı, ardından da verdiğimiz hizmetlerin aksamaması için bu eğitimler kritik değerde." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com