USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

Trump'ın görevini devralmasıyla AB için zor günler başladı

Avrupa Birliği'ne bağlı düşünce kuruluşu EUISS'den kıdemli uzmanlar, Donald Trump döneminde Brüksel'in savunmadan ticarete zorlu sınavlar vereceği konusunda hemfikir.

Trump'ın görevini devralmasıyla AB için zor günler başladı
21-01-2025 12:22
Google News
Brüksel

ABD'de, Avrupa Birliği (AB) karşıtı tutumuyla bilinen Donald Trump göreve başlarken uzmanlar savunma, ticaret ve Ukrayna'nın desteklenmesi alanlarında sınavdan geçecek transatlantik ilişkilerin ortak çıkarlar temelinde sürdürülebilmesi için Brüksel'den Washington'a iletişim kanallarının zorlanması gerektiğini düşünüyor.

İlk döneminde, geleneksel Washington-Brüksel ortaklığında gerilimlere yol açan Trump, dün ABD'nin 47. Başkanı olarak görevine başladı.

AB yönetimi, son aylarda Cumhuriyetçi başkan adayının savunmadan ticarete savurduğu tehditler karşısında 2. Trump döneminde karşılaşacağı muhtemel krizlere hazırlık yaparken, diğer yandan da olumlu bir ilişki başlatabilme umuduyla her fırsatta olumlu mesajlar gönderdi.

Nitekim, yeni başkanın dün akşamki yemininin akabinde AB'nin üst düzey yöneticilerinin tümü, tebrik mesajları paylaşarak, "Ortaklığımızı sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz" temennisinde bulundu.

AA muhabiri, gelecek 4 yıl AB'yi nelerin beklediği ve bunlar karşısında gereken yaklaşım konusunda AB'ye bağlı düşünce kuruluşu Güvenlik Araştırmaları Enstitüsünün (EUISS) kıdemli uzmanlarının görüşünü aldı.

AB'ye stratejik tercihlerini şekillendirmek konusunda tavsiyeler sağlayan EUISS'in transatlantik ilişkiler uzmanı Giuseppe Spatafora, AB-ABD ilişkilerinde sınavdan geçecek en önemli iki alanın savunma ve ticaret olduğunu söyledi.

Mevcut güvenlik ortamını "AB'nin şimdiye kadar karşı karşıya kaldığı en kötüsü" olarak tanımlayan Spatafora, "Bu ortamda ittifaklar ve ABD ile dostluk ilişkisi özellikle önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Spatafora, Trump döneminde AB-ABD ilişkilerinin aynı değerleri ve düşünceleri paylaşma temelinde değil ancak çıkarlar temelinde şekilleneceğini belirterek, "Açıkçası bildiğimiz haliyle 'transatlantik ilişki' muhtemelen son derece zorlu olacak." dedi.

Ancak söz konusu çıkarların savunma alanında uyumsuz olmadığını savunan Spatafora, şunları kaydetti:

"ABD odağını kendi topraklarını savunmaya ve Asya Pasifik'teki savunma ve güvenliğe kaydıracak. Ancak bu, Avrupa'nın 'terk edilmesi' anlamına gelmiyor. Bu yalnızca, karmaşık güvenlik ortamında ABD'nin 'savaşacağı' alanları seçmesi gerekeceği konusunda bir farkındalık anlamına geliyor. Bu genel olarak Avrupalıların ABD'nin öncelikleri dizisinde daha sonra geleceği anlamına geliyor. Ayrıca bu da Avrupalıların kendi güvenlikleri için daha fazla şey yapmaları gerektiği anlamına geliyor. ABD muhtemelen kendi savunmaları için kendi yüklerini çekebileceklerini gösteren müttefiklerle daha fazla işbirliği yapacak."

Ticaret alanında daha büyük çatışma

Ticaret boyutunda ise AB'nin savunmada olduğundan daha güçlü bir ortak olduğuna işaret eden Spatafora, "Ancak ticaret, gümrük vergileri koymakla tehdit eden yeni yönetimle muhtemelen çatışmaların yaşanacağı bir alan. Bu da Avrupa ile başlamayabilir. Çin veya diğer ülkelerle başlayabilir. Bu strateji başarılı olursa, Avrupa'ya uygulanabilir. Yani ticaret alanında ABD-AB arasında daha fazla çatışma görüyorum. Güvenlik konusunda ise Avrupalıların savunma harcamalarını artırma konusunda zaten yapmaları gerekeni yapmalarıyla aslında ortak bir çıkar görüyorum." diye konuştu.

Spatafora, "Benim bakış açıma göre, içinde bulunduğumuz güvenlik ortamı göz önüne alındığında, ABD ile ilişkinin devam etmesi önemlidir. Bu yüzden en azından ilk adım atılmalı. Daha sonra eğer bu işe yaramazsa, Avrupalılar kendi başlarına devam etmeyi deneyebilirler. Ancak Avrupa'nın hedeflerini ve çıkarlarını desteklemeye devam ederken aynı zamanda ABD ile çalışmanın yolları mevcut. Elbette bu, gerginlik olmayacağı anlamına gelmiyor." görüşünü paylaştı.

Ukrayna'nın desteklenmesi ve barış formülü

EUISS'nin Rusya ve Doğu komşuluk bölgesi kıdemli analisti Ondrej Ditrych, Brüksel'deki endişeli Trump bekleyişinin en önemli unsurlarından Ukrayna'nın Rusya ile savaşı karşısında desteklenmesi konusuna değindi.

AB'nin, ABD'nin desteği olmasa da Ukrayna'yı desteklemeyi sürdüreceğini vurgulayan Ditrych, "Ancak yalnızca ABD tarafından sağlanan ve çok kısa vadede ikame edilmesi çok zor olan kritik askeri teçhizat da söz konusu." dedi.

Ditrych, bunların Avrupa tarafından üretilmesi ve sağlanması konusunda Brüksel nezdinde bir farkındalığın oluştuğunu dile getirdi.

Ukrayna konusunda AB ile Trump'ın ayrıştığı diğer bir unsurun da "barışın türü" olduğuna dikkati çeken Ditrych, "Yeni yönetimin, ateşkes veya barış gibi bir tür anlaşmayı zorlamakla açıkça ilgilendiğini biliyoruz. Ancak bunun sürdürülebilir olması da gerekiyor, değil mi? Bence bu ABD yönetiminin de çıkarına olan bir şey. Yani diyelim ki Ukrayna konusunda kötü bir anlaşmaya varıldı. Bu yalnızca Rusya'nın anlaşmayı bozma şansını artıracaktır. Bu kesinlikle ABD'nin çıkarına değil." değerlendirmesini yaptı.

AB'ye Trump ile Rutte üzerinden iletişim kurma tavsiyesi

Brüksel'in önde gelen bağımsız düşünce kuruluşlarından Avrupa Politika Merkezinin (EPC) analisti Juraj Majcin de "Trump döneminde AB'nin harekete geçmesi çok zor olacak ve bunun tek bir basit nedeni var; Trump AB'yi sevmiyor." dedi.

Majcin, ilk döneminde de Avrupa'yı savunma harcamalarını artırmaya zorlayan Trump'ın bu kez, müttefiklerini gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 5'ini savunmaya harcamasını istediğini söyledi.

Avrupa'nın ilk Trump dönemine göre savunma harcamaları konusunda epey yol katettiğini ancak "bunu Amerikalılara anlatmakta güçlük çektiğini" savundu.

Diğer yandan Majcin, "Ayrıca Trump ticareti ve güvenliği aynı sepete koymaya çalışacak. Avrupa'ya yüksek vergiler koyacak. Yani; 'Güvenliğiniz için bize ödeme yapacaksınız' diyecek." diye konuştu.

"Elon Musk faktörü"ne değinen Majcin, Trump'ın, yönetimindeki önemli figürlerden biri olacak teknoloji liderinin Avrupa aşırı sağını destekleyerek, AB'den bazı tavizler koparmaya çalışacağını vurguladı. Majcin, bu taktikle Washington'dan Brüksel'e "Düşmanlarınızı destekleyeceğiz. Düşmanınızı destekleme gücümüz var. Yani bizi desteklemelisiniz." mesajlarının verileceğini aktardı.

Majcin, AB yönetimine Washington'la kuracağı ilişkide bir tavsiye verecek olsaydı, şunları söyleyeceğini kaydetti:

"AB'nin yapması gereken, Trump'ın etrafındaki insanlarla bazı kanallar bulması. AB'nin bu konuda NATO ile işbirliği içinde çalışmasını öneririm. NATO Genel Sekreteri (Mark Rutte), 'Trump'ın kulağına fısıldayan adam' olarak ünlendi ve bunu yapabilir. Rutte, Avrupa düzeyinde de çok açık sözlü. Müttefiklerin daha fazla harcama yapması gerektiğini söylemekten çekinmiyor."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ