“Trafikte tahammülsüzlük var”

Psikolog Çağın Mert Öğüt, trafikte insanların çevredeki faktörlerden etkilenip hırs yaptığına dikkat çekerek, “Bir şeyleri kişisel algılayıp olayı yarışa ya da hırsa çevirmememiz lazım” dedi.
Psikolog Çağın Mert Öğüt, “Öncelikle şöyle bir şey var, hırsını bir şeyden çıkartma davranışı var. Yani biz hırsımızı bir şeyden çıkarıyoruz. Yani öfkemizi başka bir şeye yönlendiriyoruz. Mesela patronumuzla kavga ediyoruz, iş yerinde bir sorun yaşıyoruz ve arabaya atlıyoruz. Neyden çıkaracağız hırsımızı? Tabi ki arabadan çıkaracağız. Sinirli kalkışlar yapıyoruz, daha sinirli sürüyoruz. Ya da sevgilimizle kavga ettik, arabaya atlıyoruz, ne yapıyoruz? Hırsımızı neyden çıkaracağız, arabadan çıkaracağız. Bu sefer drift yapmaya başlıyoruz. İnsanlara yol vermiyoruz, daha tahammülsüz davranıyoruz. Niye? Çünkü öfkemizi buraya yönlendiriyoruz. Bu en büyük sıkıntılardan birisi” ifadelerini kullandı.
Öğüt, trafikte tahammülsüzlük olduğunu da aktararak, “İkincisi tahammülsüzlük diyebiliriz. Trafikte muhteşem bir tahammülsüzlük var. İnsanlar birbirlerine yol vermiyor, devamlı bir kavga gürültü hali var, birisi bir şey dediği zaman tahammül seviyemiz yerlerde. Genel olarak ortamın gergin olması, yaşadığımız ortamdaki gerginlik, galiba trafik yaşantımıza da yansıyor ve şöyle bir bakış açısı da olduğunu görüyoruz; o yol vermiyor ki zaten, ben yol versem ne olacak? Ama biz böyle yaptıkça o nasıl olsa vermiyor, o nasıl olsa yapmıyor dedikçe bu kısır döngüyü yaşamaya devam ediyoruz. Şunu yapmamız lazım, o vermiyor nasılsa demek değil de, ben bir kez vereyim bakalım ne olacak. Bu kısır döngüyü ancak bu şekilde çözebiliriz. Biz kendi adımıza iyi bir şey yapmış oluruz. Bir yayaya ya da başka bir araca yol veririz, bir iyilik yaparız ve o kişinin bizden sonra başka birisine yol vermesine neden olabiliriz. Önce kendimizden başlayabiliriz, bunu da bu şekilde çözmenin bir adımı olabilir diye düşünüyorum” diye konuştu. Psikolog Öğüt, şöyle devam etti:
“Mesela, o beni geçti, nasıl geçebilir, asıl ben onu geçmeliyim. Yani işi devamlı bir yarışa, bir rekabete döndürdüğümüz zaman ne oluyor gaza gelip trafik canavarı olabiliyoruz. Burada gaza gelmememiz lazım. Hırsımızı bir şeyden çıkarmamamız lazım, özellikle araçtan çıkarmamamız lazım. Sinirli şekilde araç kullanmaya oturduğumuz zaman sonuç kaçınılmaz oluyor. Aslında burada yapılacak en iyi şey; önce sakinleşmek, sakinleştikten sonra araca binmek. Çünkü can taşıyoruz, en azından kendi canımızı taşıyoruz. Kendimize zarar verebiliriz, daha önemlisi başka insanlara zarar verebiliriz. Arabada başka canlar da taşıyor olabiliriz Bu yüzden sakinleşip araca o şekilde geçmek yapılacak en iyi şeydir. Daha tahammüllü olmalıyız. Bir şeyleri kişisel algılayıp olayı yarışa ya da hırsa çevirmememiz, dolayısıyla trafik canavarı olmamamız lazım.”
(İHA)