Trabzonspor Kulübü, yeniden görülen futbolda şike iddiaları ile ilgili davada aralarında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve tüm sanıkların beraat etmesinin ardından ağır bir açıklamada bulundu.
Kulübün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Kamuoyunda şike davası adıyla anılan davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti verdiği kararla ’Berlin’de hakimler var’ sözünün benzerini ’İstanbul’da hakimler var” dedirtecek cesareti gösterememiş Trabzon başta olmak üzere Türkiye’deki adalete karşı olan güven erozyonuna katkıda bulunmuştur."
"BU KARAR HUKUK TARİHİNDE KARA BİR LEKE OLARAK ANILACAKTIR"
"Trabzonspor olarak bu hukuka aykırı ve şikecileri sadece kağıt üzerinde aklayan kararı temyiz edeceğiz. Haklı mücadelemiz ya ’Ankara’da da hakimler var’, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir dedirtecek ya da kanunları olan bir devlettir dedirtecektir. Türk hukukunda sporda ahlaksızlığa ve şikeye karşı mücadelede sembol davalardan biri olan bu davada mahkemenin verdiği karar, hukuk tarihinde kara bir leke olarak anılacaktır."
"Bilindiği üzere; hükme kadar hakim dosyayı takip eder, hükümle birlikte dosya hakimi takip etmeye başlar. Bu dosya da, imza sahiplerini takip edecektir. Takip etmesi için kulübümüz tüm gücünü ve yasal haklarını kullanacaktır. Şike süreci, camiamızda da kendi kendini sorgulama fırsatı olarak değerlendirilmelidir. Şike sürecinde hangi aşamada kimin nasıl mücadele ettiği ve etmediği üzerinde düşünülmelidir. Geleceğe yönelik dersler çıkarılmalıdır."
"İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR"
"Ellerini ovuşturarak bu sonucu bekleyen ’İçimizdeki İrlandalılar’, hemen sahnede beklenen rollerini almıştır. Trabzonlu olarak bu haksızlıkla mücadeleyi birlik ve beraberlik içinde yürüteceklerine, çatlak sesleri ile bu bütünlüğü bölmeye çalışmaktadırlar. Şike soruşturması açığa çıkınca, daha yayınlanalı 6 ay olmamış Sporda Şiddet Yasası’ndaki ceza maddelerini 1/3 oranında değiştiren kanun taslağını Parlamentoya gönderenlerin olayın geldiği bu aşamada konuşmaya yüzleri olmasa gerekir. Ancak unutulmamalı ki bugünlere onların sporda şiddet yasasının değiştirilmesi için verdikleri imzalarla gelinmiştir. Perşembenin gelişi o imzanın atılmasıyla belli olmuştur.
2010-2011 Futbol sezonunda şike yapıldığı, şike nedeni ile Trabzonspor’un şampiyonluk kupasının elinden alındığı davada yargılanan sanıklar ve bir kısım fanatik taraftar dışında kamuoyu tarafından kabul edilmiş bir gerçektir. Bu gerçek uluslararası spor yargı kurumları tarafından da kabul görmüş ve şike yapan takımlar cezalandırılmıştır. Ancak gönüllerde tescili perçinlenen Şampiyonluğumuzun resmi tescili için mücadelemiz UEFA ve FIFA nezdinde devam etmektedir. Alınan bu hukuka aykırı ve henüz kesinleşmemiş kararın devam eden mücadelemizde hiç bir etkisi olmayacak aksine yapılan haksızlık mücadele azmimizi daha fazla kamçılayacaktır. Mahkemelerinizde aklanabilirsiniz, vicdanlarda asla…"
(İHA)
Kulübün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Kamuoyunda şike davası adıyla anılan davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti verdiği kararla ’Berlin’de hakimler var’ sözünün benzerini ’İstanbul’da hakimler var” dedirtecek cesareti gösterememiş Trabzon başta olmak üzere Türkiye’deki adalete karşı olan güven erozyonuna katkıda bulunmuştur."
"BU KARAR HUKUK TARİHİNDE KARA BİR LEKE OLARAK ANILACAKTIR"
"Trabzonspor olarak bu hukuka aykırı ve şikecileri sadece kağıt üzerinde aklayan kararı temyiz edeceğiz. Haklı mücadelemiz ya ’Ankara’da da hakimler var’, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir dedirtecek ya da kanunları olan bir devlettir dedirtecektir. Türk hukukunda sporda ahlaksızlığa ve şikeye karşı mücadelede sembol davalardan biri olan bu davada mahkemenin verdiği karar, hukuk tarihinde kara bir leke olarak anılacaktır."
"Bilindiği üzere; hükme kadar hakim dosyayı takip eder, hükümle birlikte dosya hakimi takip etmeye başlar. Bu dosya da, imza sahiplerini takip edecektir. Takip etmesi için kulübümüz tüm gücünü ve yasal haklarını kullanacaktır. Şike süreci, camiamızda da kendi kendini sorgulama fırsatı olarak değerlendirilmelidir. Şike sürecinde hangi aşamada kimin nasıl mücadele ettiği ve etmediği üzerinde düşünülmelidir. Geleceğe yönelik dersler çıkarılmalıdır."
"İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR"
"Ellerini ovuşturarak bu sonucu bekleyen ’İçimizdeki İrlandalılar’, hemen sahnede beklenen rollerini almıştır. Trabzonlu olarak bu haksızlıkla mücadeleyi birlik ve beraberlik içinde yürüteceklerine, çatlak sesleri ile bu bütünlüğü bölmeye çalışmaktadırlar. Şike soruşturması açığa çıkınca, daha yayınlanalı 6 ay olmamış Sporda Şiddet Yasası’ndaki ceza maddelerini 1/3 oranında değiştiren kanun taslağını Parlamentoya gönderenlerin olayın geldiği bu aşamada konuşmaya yüzleri olmasa gerekir. Ancak unutulmamalı ki bugünlere onların sporda şiddet yasasının değiştirilmesi için verdikleri imzalarla gelinmiştir. Perşembenin gelişi o imzanın atılmasıyla belli olmuştur.
2010-2011 Futbol sezonunda şike yapıldığı, şike nedeni ile Trabzonspor’un şampiyonluk kupasının elinden alındığı davada yargılanan sanıklar ve bir kısım fanatik taraftar dışında kamuoyu tarafından kabul edilmiş bir gerçektir. Bu gerçek uluslararası spor yargı kurumları tarafından da kabul görmüş ve şike yapan takımlar cezalandırılmıştır. Ancak gönüllerde tescili perçinlenen Şampiyonluğumuzun resmi tescili için mücadelemiz UEFA ve FIFA nezdinde devam etmektedir. Alınan bu hukuka aykırı ve henüz kesinleşmemiş kararın devam eden mücadelemizde hiç bir etkisi olmayacak aksine yapılan haksızlık mücadele azmimizi daha fazla kamçılayacaktır. Mahkemelerinizde aklanabilirsiniz, vicdanlarda asla…"
(İHA)