TRABZON (AA) - Trabzonspor Kulübü Başkanı Muharrem Usta, katıldığı NTV özel yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Usta, ülkenin 15 Temmuz sonrası önemli bir süreçten geçtiğine işaret ederek, "Ülkemizde farklı görüşteki insanlar tek yürek etrafında birleşirken, ülkemize karşı yapılan darbe ve kıyasıya konuşulması gereken konular bunlar olması gerekirken, şike gibi çok önemli bir konuyu bu dönemde yeniden konuşuyor olmamız hoşumuza gitmiyor." ifadesini kullandı.
Şike sürecinde Fenerbahçe'ye kumpas kurulduğuna inandığını vurgulayan Usta, bunun şike yapılmadığı anlamına gelmediğine dikkati çekti.
Sportif yargılamada teşebbüsün dahi ceza getirdiğine işaret eden Usta, "Ben Fenerbahçe'ye kumpas kurulduğuna inanıyorum. Fakat şunu ayıralım. Bunu sportif yargılama delil kabul ediyor. Zaten Tahkim Kurulu, CAS ve UEFA'da kabul etti. Ceza Hukuku davası devam ediyor. Biz de Fenerbahçe'ye ne kadar destek olacaksak olalım. Ama sporda teşebbüs varsa ve tatmin olmuşsa ceza geliyor" diye konuştu.
3 Temmuz şike sürecine değinen Usta, şikenin maç sonucunu ve seyrini etkileme faaliyeti olarak tanımlandığına değinerek, şöyle devam etti:
"Sonucun ne olup olmadığına bakılmıyor. Spor ahlakında önemli olan etkilemek için bir şey yapıp, yapmadığınızdır. Spor ahlakına aykırı davrandığınızda cezalar geliyor. Bizim Fenerbahçe ile, Fenerbahçe'nin de FETÖ ile arasında olan iki ayrı olayla karşı karşıyayız. Bunun ceza ve sportif hukuku ilgilendiren boyutu var. Spor hukuku ile ilgili olan boyutu çok basit. Türkçe okumasını bilen biri TFF ne karar vermiş, UEFA ve CAS ne demiş anlayabiliyor."
Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında ceza hukukunu ilgilendiren bir konu olmadığına işaret eden Usta, şunları kaydetti:
"Eğer FETÖ Fenerbahçe'ye kumpas kurmuşsa, ele geçirmesin diye o kulübün yanında seferberlik ilan ederiz. Bu Fenerbahçe de olsa farketmez. Bu durum Trabzonspor'un başına gelmiş olsa, Fenerbahçe'den veya Galatasaray'dan da aynı tavrı bekleriz. Sportif yargılama başka bir şey. Türkiye'de örgütsel yapıyla ilgili yargılama var. Sonuçlar ortaya çıktıkça avukatlar konuşsunlar. 2011 sezonunu Trabzonspor ile Fenerbahçe aynı puanda bitiriyor, averajla Fenerbahçe şampiyon oluyor. Burada telefonla çeşitli etkilemeye yönelik atılan mesajlar fark edilince, 2 Haziran 2011 tarihinde önce Trabzonspor, beraberinde 7 Haziran'da Trabzon Barosu, 3 Haziran'da AK Parti Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş hem federasyona hem de UEFA'ya şikayette bulunuyor."
3 Temmuz sonrası yaşanan sürece de değinen Usta, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"24 Ağustos tarihinde UEFA, Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) yazı yazıyor. Fenerbahçe ile ilgili TFF'den üç şey istiyor. Birincisi Fenerbahçe'ye söyleyin kendisi karar versin ve 1 yıl Avrupa'ya gelmesin. İkincisi eğer Fenerbahçe karar vermezse, o zaman siz göndermeyin, fakat Fenerbahçe'ye 3 yıl ceza vereceksiniz. Eğer sen bu konuda karar vermezsen Türkiye'ye Avrupa'da 5 yıl, Fenerbahçe'ye de 7 yıl ceza veririm deniliyor. Altında da örnek olarak Makedonya'daki bir takım gösteriliyor. Düşünün ki böyle bir tablo ortaya çıktığında TFF karar vermek durumunda. TFF, bunu Fenerbahçe'ye bildiriyor. Fenerbahçe de ben buna hızlı karar veremem diyor. TFF kendi yönetimiyle oturuyor ve şu kararı alıyor. Ben Fenerbahçe'yi UEFA ve Avrupa için göndermiyorum diyor ve kendisi karar veriyor. Böyle bir durumda şu ortaya çıkıyor. UEFA karar vermek durumunda. Fenerbahçe, kendisi gitmiyorum deseydi ceza 1 yıldı. UEFA, Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almıyoruz, yerine Trabzonspor'u alıyoruz diyor."
"Camiaları düşman edersiniz"
Spor kulüplerine yaftalamalar yapılmasının yanlış olduğunu belirten Usta, şöyle devam etti:
"Şu dakika itibariyle ne Trabzonspor, ne de Trabzonspor başkanı olarak Sadri Şener bir ceza almadı. Bir gün alırsa oturup konuşalım. Trabzonspor'a buradan hareketle FETÖ yada FETÖ'cüymüş gibi bir yaftalama yapmaya kalktığınızda bunun altında kalırsınız. Camiaları düşman edersiniz. Ne Fenerbahçe, ne Galatasaray, ne de Trabzonspor. Kim FETÖ'cü olabilir. Ben burada insanları sağ duyuya davet ediyorum. Dostluk ve kardeşliğe ihtiyacımız olduğu bu günlerde en ufak kelimeyi kullanırken camiaların kenetlenmesine negatif etki edecek sorumluluğu en içten hissetmemiz lazım. Ne olursa olsun üste çıkayım diye devasa camiaları rencide edecek şeyler söylememiz lazım."
"Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı"
Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse Trabzon'da yapılan saldırıya da değinen Usta, şunları kaydetti:
"Şike sürecinden dolayı Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında bir fay hattı var. Bakın bu fay hattını yeniden sarsacak hareketlere hiç bir şekilde girilmemesi lazım. Burada medeni bir şekilde kulüpler hakkını arar. Fenerbahçe'ye yapılan saldırı olayı bir örgüt işidir. Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki fay hattını iyice sallamaya, Türkiye'de bir bomba etkisi yaratmaya yönelik bir şeydir. Bence bu olayın arkasında Fenerbahçe ve Trabzonspor camiasını çatıştırmak gibi dev bir proje vardı. Artık kimse bu fay hattını hareket ettirmeye çalışmasın. Örgüt Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalıştıysa sonuna kadar arkasındayız. Olması gereken ve bize yakışan budur. Ama şike başka bir şeydir."
"Futbolcu maaşları 48 milyon avroydu"
Trabzonspor'un, tarihinin en ağır döneminden çıktığına işaret eden Usta, kadrodaki 57 futbolcudan 40'ını gönderdiklerini bildirdi.
Yeni bir takım kurarak sezona başladıklarını ifade eden Usta, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçen sezon futbolculara ödemek zorunda olduğumuz maaş 48 milyon avroydu. Bir kulübün 25 ya da 26 futbolcusu vardır. Muhteşem bir çalışma ile yeni bir takım kurmaya karar verdik. Satmamız gereken oyunculardan 40'ını gönderdik. Bunlar içerisinde 13 tane futbolcunun yıllık maaşı 22 milyon avroydu. 12 oyuncudan 11'ni gönderdik. Sadece N'doye kaldı. Onu hocamız da takımda düşünüyordu. Yıllık rakamı 2 milyon 500 bin avroydu. Onunla da indirim yaparak 1 milyon 700 bin avroya indirdik. 100 civarında haciz dosyamız vardı. Buna insan vücudunun dayanması mümkün değil. Bugün haciz dosyası olmayan, ödemelerini zamanında yapan ve yüzü gülen bir Trabzonspor var."
Usta, ülkenin 15 Temmuz sonrası önemli bir süreçten geçtiğine işaret ederek, "Ülkemizde farklı görüşteki insanlar tek yürek etrafında birleşirken, ülkemize karşı yapılan darbe ve kıyasıya konuşulması gereken konular bunlar olması gerekirken, şike gibi çok önemli bir konuyu bu dönemde yeniden konuşuyor olmamız hoşumuza gitmiyor." ifadesini kullandı.
Şike sürecinde Fenerbahçe'ye kumpas kurulduğuna inandığını vurgulayan Usta, bunun şike yapılmadığı anlamına gelmediğine dikkati çekti.
Sportif yargılamada teşebbüsün dahi ceza getirdiğine işaret eden Usta, "Ben Fenerbahçe'ye kumpas kurulduğuna inanıyorum. Fakat şunu ayıralım. Bunu sportif yargılama delil kabul ediyor. Zaten Tahkim Kurulu, CAS ve UEFA'da kabul etti. Ceza Hukuku davası devam ediyor. Biz de Fenerbahçe'ye ne kadar destek olacaksak olalım. Ama sporda teşebbüs varsa ve tatmin olmuşsa ceza geliyor" diye konuştu.
3 Temmuz şike sürecine değinen Usta, şikenin maç sonucunu ve seyrini etkileme faaliyeti olarak tanımlandığına değinerek, şöyle devam etti:
"Sonucun ne olup olmadığına bakılmıyor. Spor ahlakında önemli olan etkilemek için bir şey yapıp, yapmadığınızdır. Spor ahlakına aykırı davrandığınızda cezalar geliyor. Bizim Fenerbahçe ile, Fenerbahçe'nin de FETÖ ile arasında olan iki ayrı olayla karşı karşıyayız. Bunun ceza ve sportif hukuku ilgilendiren boyutu var. Spor hukuku ile ilgili olan boyutu çok basit. Türkçe okumasını bilen biri TFF ne karar vermiş, UEFA ve CAS ne demiş anlayabiliyor."
Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında ceza hukukunu ilgilendiren bir konu olmadığına işaret eden Usta, şunları kaydetti:
"Eğer FETÖ Fenerbahçe'ye kumpas kurmuşsa, ele geçirmesin diye o kulübün yanında seferberlik ilan ederiz. Bu Fenerbahçe de olsa farketmez. Bu durum Trabzonspor'un başına gelmiş olsa, Fenerbahçe'den veya Galatasaray'dan da aynı tavrı bekleriz. Sportif yargılama başka bir şey. Türkiye'de örgütsel yapıyla ilgili yargılama var. Sonuçlar ortaya çıktıkça avukatlar konuşsunlar. 2011 sezonunu Trabzonspor ile Fenerbahçe aynı puanda bitiriyor, averajla Fenerbahçe şampiyon oluyor. Burada telefonla çeşitli etkilemeye yönelik atılan mesajlar fark edilince, 2 Haziran 2011 tarihinde önce Trabzonspor, beraberinde 7 Haziran'da Trabzon Barosu, 3 Haziran'da AK Parti Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş hem federasyona hem de UEFA'ya şikayette bulunuyor."
3 Temmuz sonrası yaşanan sürece de değinen Usta, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"24 Ağustos tarihinde UEFA, Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) yazı yazıyor. Fenerbahçe ile ilgili TFF'den üç şey istiyor. Birincisi Fenerbahçe'ye söyleyin kendisi karar versin ve 1 yıl Avrupa'ya gelmesin. İkincisi eğer Fenerbahçe karar vermezse, o zaman siz göndermeyin, fakat Fenerbahçe'ye 3 yıl ceza vereceksiniz. Eğer sen bu konuda karar vermezsen Türkiye'ye Avrupa'da 5 yıl, Fenerbahçe'ye de 7 yıl ceza veririm deniliyor. Altında da örnek olarak Makedonya'daki bir takım gösteriliyor. Düşünün ki böyle bir tablo ortaya çıktığında TFF karar vermek durumunda. TFF, bunu Fenerbahçe'ye bildiriyor. Fenerbahçe de ben buna hızlı karar veremem diyor. TFF kendi yönetimiyle oturuyor ve şu kararı alıyor. Ben Fenerbahçe'yi UEFA ve Avrupa için göndermiyorum diyor ve kendisi karar veriyor. Böyle bir durumda şu ortaya çıkıyor. UEFA karar vermek durumunda. Fenerbahçe, kendisi gitmiyorum deseydi ceza 1 yıldı. UEFA, Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almıyoruz, yerine Trabzonspor'u alıyoruz diyor."
"Camiaları düşman edersiniz"
Spor kulüplerine yaftalamalar yapılmasının yanlış olduğunu belirten Usta, şöyle devam etti:
"Şu dakika itibariyle ne Trabzonspor, ne de Trabzonspor başkanı olarak Sadri Şener bir ceza almadı. Bir gün alırsa oturup konuşalım. Trabzonspor'a buradan hareketle FETÖ yada FETÖ'cüymüş gibi bir yaftalama yapmaya kalktığınızda bunun altında kalırsınız. Camiaları düşman edersiniz. Ne Fenerbahçe, ne Galatasaray, ne de Trabzonspor. Kim FETÖ'cü olabilir. Ben burada insanları sağ duyuya davet ediyorum. Dostluk ve kardeşliğe ihtiyacımız olduğu bu günlerde en ufak kelimeyi kullanırken camiaların kenetlenmesine negatif etki edecek sorumluluğu en içten hissetmemiz lazım. Ne olursa olsun üste çıkayım diye devasa camiaları rencide edecek şeyler söylememiz lazım."
"Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı"
Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse Trabzon'da yapılan saldırıya da değinen Usta, şunları kaydetti:
"Şike sürecinden dolayı Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında bir fay hattı var. Bakın bu fay hattını yeniden sarsacak hareketlere hiç bir şekilde girilmemesi lazım. Burada medeni bir şekilde kulüpler hakkını arar. Fenerbahçe'ye yapılan saldırı olayı bir örgüt işidir. Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki fay hattını iyice sallamaya, Türkiye'de bir bomba etkisi yaratmaya yönelik bir şeydir. Bence bu olayın arkasında Fenerbahçe ve Trabzonspor camiasını çatıştırmak gibi dev bir proje vardı. Artık kimse bu fay hattını hareket ettirmeye çalışmasın. Örgüt Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalıştıysa sonuna kadar arkasındayız. Olması gereken ve bize yakışan budur. Ama şike başka bir şeydir."
"Futbolcu maaşları 48 milyon avroydu"
Trabzonspor'un, tarihinin en ağır döneminden çıktığına işaret eden Usta, kadrodaki 57 futbolcudan 40'ını gönderdiklerini bildirdi.
Yeni bir takım kurarak sezona başladıklarını ifade eden Usta, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçen sezon futbolculara ödemek zorunda olduğumuz maaş 48 milyon avroydu. Bir kulübün 25 ya da 26 futbolcusu vardır. Muhteşem bir çalışma ile yeni bir takım kurmaya karar verdik. Satmamız gereken oyunculardan 40'ını gönderdik. Bunlar içerisinde 13 tane futbolcunun yıllık maaşı 22 milyon avroydu. 12 oyuncudan 11'ni gönderdik. Sadece N'doye kaldı. Onu hocamız da takımda düşünüyordu. Yıllık rakamı 2 milyon 500 bin avroydu. Onunla da indirim yaparak 1 milyon 700 bin avroya indirdik. 100 civarında haciz dosyamız vardı. Buna insan vücudunun dayanması mümkün değil. Bugün haciz dosyası olmayan, ödemelerini zamanında yapan ve yüzü gülen bir Trabzonspor var."