USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

"Toplum 'Hollywood etkisi' nedeniyle yapay zekadan korkuyor"

Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, yaptıkları araştırmalara göre, toplumun yapay zekayı doğru tanımadığını, "Hollywood etkisi" nedeniyle korktuğunu belirtti.

24-02-2025 13:43
Google News
TBMM

Küçükşabanoğlu, AA muhabirine, TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonundaki sunumlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girme hedefini teknoloji girişimciliğiyle hızlandırarak, yeni girişimcilik kültürü oluşturmak, desteklemek ve yaygınlaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Küçükşabanoğlu, yapay zeka konusunda çalışmaları teşvik ederek lisans ve lisansüstü seviyede çalışmalar yürüten bireylere gerekli kriterler doğrultusunda maddi ve manevi destek sağladıklarını söyledi.

Yapay zeka ekonomisinin 2030'a kadar yaklaşık 15,7 trilyon dolarlık bir ekonomik hacim oluşturacağını dile getiren Küçükşabanoğlu, söz konusu sürede yapay zekanın dünya genelinde 85 milyon istihdam kaybına yol açarken 97 milyon yeni istihdam sağlayacağını aktardı.

Küçükşabanoğlu, Oxford Insights'ın 2024 yılı "Yapay Zekaya Hazırlık Endeksi"nde 188 ülke arasında 53. sırada olan Türkiye'nin, IMF tarafından hazırlanan "Ülkelerin Yapay Zekaya Hazır Olma Endeksi"nde ise 50. sırada yer aldığını bildirdi.

AIPA olarak "yapay zeka" ile ilgili yaptıkları araştırmaların sonuçlarını paylaşan Küçükşabanoğlu, "Toplum, yapay zekayı doğru tanımlayamıyor. Katılımcıların yüzde 22,6'sı yapay zekaya dair 'bir fikri olmadığını' belirtirken, yüzde 21,1'inde 'Hollywood etkisi' görülüyor. Hollywood filmlerinde çizilen yapay zeka imajının oluşturduğu bu etki, zihinlerde dünyayı ele geçirme, yok etme, zarar verme ve bunu robot eliyle gerçekleştirme olarak yer ediyor. Toplum yapay zekadan korkuyor. Yapay zekadan korkma seviyesi yüzde 21,9 olarak karşımıza çıkıyor. Korkma nedenlerinin başında ise en yüksek oranla (yüzde 13,9) istihdam geliyor." ifadesini kullandı.

Araştırmalara katılanların yüzde 47'sinin yapay zeka teknolojilerinin olumlu, yüzde 27,9'unun olumsuz, yüzde 25,1'inin kararsız olduğunu dile getiren Küçükşabanoğlu, "Olumlu etkisi yoğunlukla 2 alanda görülüyor. Bunlardan ilki Youtube, Instagram ve Tiktok gibi platformların, kullanıcıların daha fazla zaman geçirmelerini sağlamak için kullandıkları içerik öneri algoritmaları yani kişiselleştirilmiş içerik uygulamaları. İkinci olarak da sosyal medya ve web haberlerinde dil bariyerinin ortadan kalkarak global bilgilere daha kolay ulaşılabilmesi. Olumsuz etkisi ise özellikle yapay zekanın sahte haberler ve yanlış bilgiler yaymak amacıyla kullanılarak, bu içeriklerin bazen gerçek gibi gösterilmesi. Bu ifadeler de özellikle dezenformasyon ve manipülasyon başlıkları altında toplanıyor." açıklamasında bulundu.

"İstihdam terazisi şu an için bozulmadı"

Yapay zeka yatırımları yapan işletmelerin bu teknolojileri geliştirmek ve kendi iş süreçlerine entegre etmek için teknik ve nitelikli personel ihtiyacı olduğunu aktaran Küçükşabanoğlu, "2023'te, yapay zeka kullanan işletmelerin istihdam değişimini analiz ettiğimizde, yüzde 65,5'inin istihdamında değişiklik olmadığını, yüzde 25,9'unun istihdamının arttığını ve yüzde 8,6'sının istihdamında da azalma olduğunu gözlemledik. Toplam istihdamdaki terazinin şu an için bozulmadığını görüyoruz. Ancak bu terazi dengesinin gelecek yıllarda da bozulmaması için, profesyonellerin yapay zeka yetkinlikleri kazanması gerekliliği de aşikardır." diye konuştu.

İşletmelerin yapay zeka kullanmamasına karşın, işletmelerdeki çalışanların bireysel olarak yapay zeka kullanımına da değinen Küçükşabanoğlu, "Çalışanların bireysel olarak yapay zeka kullanımı, 'gölge yapay zeka' olarak tanımlanmaktadır. Gölge yapay zeka kullanımı ile Türkiye işletme ekosisteminin yapay zeka kullanma oranı yüzde 25 seviyesindedir. Yüzde 7,5, kurumsal olarak kullanmamasına rağmen profesyonellerin bireysel kullanımından dolayı karşımıza çıkmaktadır. Bu durum her ne kadar iyi gibi görünse de kendi içinde ciddi regülasyon ve güvenlik risklerini barındırmaktadır. Bu gibi tehlikelerin önüne geçebilmek için kurumlar ve çalışanlar alacakları eğitimlerle teknik olarak adapte olmalıdır." dedi.

Güvenlik riskleri

Yapay zeka sistemlerinin hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini, bankacılıktan sağlığa, ulaşımdan güvenliğe kadar pek çok kritik alanda yaygın olarak kullanıldığını belirten Küçükşabanoğlu, bu yaygın kullanımın beraberinde önemli güvenlik risklerini de getirdiğine dikkati çekti.

Yapay zeka alanındaki saldırıları "model hırsızlığı", "veri çıkarım", "gizli tetikleyiciler", "Çift amaçlı sorgular" başlıklarıyla sıralayan Küçükşabanoğlu, TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonuna bu alandaki önerilerinin yer aldığı bir rapor sunduklarını aktardı.

Önerilerine ilişkin bilgi veren Küçükşabanoğlu, "Orkestrasyon görevi üstlenecek yeni bir kurum kurulmalı, bir sektörde öncü olunmalı, politikalar geliştirilmeli, uluslararası çalışmalarda aktif bir rol oynanmalı, yeni bir girişimcilik kültürü yaratılmalı, toplumsal farkındalık artırılmalı, eğitim sistemimiz güncellenmeli." görüşünü paylaştı.

"Toplumsal farkındalığı artırmazsak yapay zekada gömleğin düğmelerini yanlış iliklemiş oluruz" diyen Küçükşabanoğlu, eğitim sisteminin de liseden üniversiteye kadar tamamen güncellenmesinin önemine değindi.

Küçükşabanoğlu, yapay zeka üniversitesi kurulmasının gerekliliğini vurgulayarak, "Biz bu toprakların değişim ve dönüşüme uzak olmadığını biliyoruz. 1136 yılında sibernetik alanının kurucusu El Cezeri bu topraklardan yetişmiş. Aynı zamanda gençlerimizin DNA'sının teknolojiye çok yatkın olduğunu düşünüyoruz. Küçük adımlarla, daha sonra bu adımları büyüterek Türkiye'nin yapay zeka ekosisteminde ilk 20'ye gireceğine inanıyoruz. Biz de Yapay Zeka Politikaları Derneği olarak Türkiye'nin bu teknoloji yolculuğunda devletimizin her zaman yanındayız." sözlerini sarf etti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ