Teröristin çantasındaki ilacın karekodundan bağlantıları çözüldü

ADIYAMAN (AA) - Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca terör örgütü PKK/KCK tarafından 2018'de düzenlenen saldırılara ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, öldürülen teröristlerin yakınlarının da aralarında yer aldığı 11 zanlı hakkında hazırlanan iddianamede, kaçan teröristlerin sırt çantasından çıkan ağrı kesici ilaçların karekodundan, biri hemşire 3 şüpheliye ulaşıldığı bilgisi paylaşıldı.

Terör örgütü PKK/KCK mensuplarınca Adıyaman'da geçen yıl düzenlenen 3 saldırıya ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan 11 sanık hakkında, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 27 Haziran 2018'de güvenlik güçlerince yürütülen operasyonel faaliyet kapsamında terör örgütü PKK/KCK mensupları ile çatışmaya girildiği anımsatılan iddianamede, olay sonrası bölgede yapılan aramada teröristlere ait 2 sırt çantası ele geçirildiği belirtildi.

Çantada 2 farklı ağrı kesici ilaç bulunduğu ifade edilen iddianamede, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar sonucu karekodlarından ilaçların hemşire Şerife E.D. adına Adıyaman Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde reçete edildiğinin belirlendiği kaydedildi. İddianamede, sanığın ailesinin terör örgütü PKK/KCK'ya müzahir olduğu ve ağabeyi Mahir E. hakkında kırsalda faaliyet gösteren teröristlerle iş birliği yaptığı yönünde istihbari bilgiler bulunması nedeniyle bu kişinin de soruşturma dosyasına dahil edildiği bildirildi.

İddianamede savunmalarına yer verilen tutuklu sanıklardan hemşire Şerife E.D, diş ağrısı nedeniyle 17 Nisan 2018'de Adıyaman Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde tedavi olduğunu ve reçeteye yazılan ilaçları eczaneden aldığını, 24 Nisan'da da babaannesinin vefat etmesi üzerine Dandırmaz köyüne gittiğini anlattı.

Köyde kendisinin sağlıkçı olduğu bilindiği için Yusuf C'nin yanına gelerek, dişinin ağrıdığını söylediğini ve ağrı kesici istediğini savunan Şerife E.D, kendisinin de insani duygularla yanındaki ilacı verdiğini, Yusuf C'nin örgüte yakın bir kişi olup olmadığını bilmediğini öne sürdü.

Tutuklu sanıklardan Mahir E. de ifadesinde, Yusuf C'nin uzaktan akrabası olduğunu ancak görüşmediğini, kardeşi Şerife ve diğer aile fertleriyle de çok nadir görüştüğünü iddia etti. Mahir E, kardeşi hemşire olduğu için eşinin hastalığında kendilerine yardım ettiğini ancak son 6 ayda kendisinden ilaç almadığını ileri sürdü.

Yusuf C. ise 2 Haziran 2018'de tarlada çalıştığı sırada yanına gelen 2 teröristten Zeynal Alakuş'un ailesinin durumunu ve kendilerine ilaç getirip getiremeyeceğini sorduğunu ifade ederek, şunları anlattı:

"Bu işi yapamayacağımı söyledim ama 'Biz sizin için buradayız, getirmezsen seni bir daha burada barındırmayız.' dediler. Korktum ve can güvenliğim için kabul etmek zorunda kaldım. İlaçları 'tarlada bulanan çınar ağacının kovuğuna bırakmamı' istediler. Bu örgüt mensupları 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi de yine tarlada tek başıma olduğum sırada gelerek köydeki seçmen sayısını ve hangi partiye oy vereceğimi sordular, daha sonra da 'oyunuzu HDP'ye verin.' diyerek uzaklaştılar."

Yusuf C, hemşire Şerife E.D'den ilaçları köyde değil, Karapınar Mahallesi'ndeki evine giderek aldığını, gitmeden önce de eşi Ali D. ile telefonda görüştüğünü belirtti.

Bilgi sahibi olarak ifadesine başvurulan sanıklardan Şerife E.D'nin eşi Ali D. ise Yusuf C'yi köylüsü olduğu için tanıdığını, 2017 sonu ya da 2018 başında kayınbiraderi Mahir E. ile evlerine yemeğe geldiklerini ancak aralarında ilaç konusunda telefon görüşmesi olmadığını iddia etti.

HTS analiz raporunun paylaşıldığı iddianamede, nisanda Adıyaman'da 2 kardeşin bir, haziranda ise 3 kez görüştüklerinin belirlendiği vurgulanarak, sanık Mahir E. ile Yusuf C'nin de 23 kez telefonda görüştükleri bilgisi yer aldı.

İddianamedeki değerlendirmede, şu ifadelere yer verildi:

"Her ne kadar şüpheli Şerife E.D, söz konusu ilacı ısrarla şüpheli Yusuf C'ye evinde değil, köyde verdiğini belirtmişse de HTS çalışmaları sonucunda, şüpheli Yusuf C'nin ilacı temin ettiği tarihte cep telefonunun Şerife E.D'nin evinin bulunduğu bölgeden sinyal verdiği belirlenmiştir. Böylelikle Şerife E.D'nin çelişkiye düştüğü, şüpheli Mahir E'nin samimi olmadığını belirttiği Yusuf C. ile 23 kez görüşme kaydının tespit edildiği, şüpheli Mahir E. ile kardeşinin savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu ayrıca şüphelilerin dijital incelemelerinde örgüte müzahir görüntü ve ses kayıtlarının bulunduğu anlaşıldığından, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunu işledikleri hususunda yeterli delilin bulunduğu anlaşılmıştır."

Adıyaman'da 20 Temmuz 2018'de güvenlik güçleri ile teröristler arasındaki çatışmada bir askerin şehit olduğu hatırlatılan iddianamede, örgüt mensuplarının yakalanması için operasyon devam ettiği sırada HDP ve DBP Adıyaman il teşkilatlarından partililer ve müzahir kişilere mesaj atılarak toplanan, aralarında o dönem Kömür Belde Belediye Başkanı olan sanıklardan Hüseyin Yuka'nın da bulunduğu yaklaşık bin kişinin, faillerin yakalanmaması için "canlı kalkan" olduğu belirtildi.

Öldürülen terörist Murat Özdemir'in babası eski HDP Gerger İlçe Başkanı tutuklu sanık Mahmut Özdemir'in ikametine düzenlenen operasyonda, üzerinde "Top gol oldu, 15 Ağustos ikinci yer" yazılı not kağıdı ele geçirildiğine dikkati çekilen iddianamede, A4 büyüklüğündeki başka bir kağıtta ise örgüt mensuplarının isimleri, kod adları, örgüte hangi tarihte katıldıkları ve nerede öldürüldükleri gibi detaylı bilgilerin yer aldığı kaydedildi.

İddianamede ifadesine yer verilen Özdemir, "Top gol oldu, 15 Ağustos ikinci yer" ifadesi yazılı notun, tarlasındaki sulama işleriyle ilgili olduğunu öne sürdü. Baba Özdemir, "Notta top kelimesi toplam olarak, yani netice itibarıyla 'birinci yerin toplamı sulanmış, ikinci yer de 15 Ağustos'ta su sırası gelince sulanacak' anlamında yazılmış bir not. Teröristlerin bilgileri yazan kağıdı ise motosikletli bir kurye getirdi." şeklinde beyanda bulundu.

Özdemir'in beyanlarının çelişkili olduğuna işaret edilen iddianamede, şu değerlendirmeler paylaşıldı:

"Sanığın bu kapsamda alınan savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kolluk savunmasında terör örgütü PYD'yi örgüt olarak tanımadığını beyan ettiği, şüphelinin ikametinde örgüt mensuplarının isimlerinin bulunduğu not ile örgütün renklerini simgeleyen bez parçası ele geçirildiği, çocuklarının terör örgütünde silahlı faaliyet gösterdikleri birlikte değerlendirildiğinde, Mahmut Özdemir'in örgüt mensuplarıyla iltisaklı olduğu ve bu haliyle üzerine atılı 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunu işlediğini dair yeterli delil bulunmaktadır. "

Pazarcık'ta 27 Haziran 2018'de güvenlik güçlerince yürütülen operasyonda, terör örgütü PKK/KCK mensuplarıyla sıcak temas sağlanmış, çatışmanın ardından yapılan arazi arama taramaları sırasında teröristlere ait 2 sırt çantasında ağrı kesici ilaçlara rastlanmıştı.

Adıyaman'ın Kömür beldesinde 14 Ağustos 2018'de, PKK tarafından bir mermer ocağında bulunan 13 iş makinesi ateşe verilmiş, ihbar üzerine olay yerine giden askeri aracın geçişi sırasında yola döşenen el yapımı patlayıcı infilak ettirilmiş ve 2 asker yaralanmıştı.

Merkeze bağlı Dağkuyucak köyü yakınlarında, 16 Ağustos'ta yine PKK tarafından yapılan hain saldırıda bir asker yola döşenen el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu, 3 asker de dost ateşiyle şehit olmuş, 6 asker yaralanmıştı.

Bölgede başlatılan operasyon sonucu 17 Ekim'de Kömür beldesi ile Kaş köyü arasında teröristlerle sıcak temas sağlanmış, çıkan çatışmada 2 terörist ölü ele geçirilmişti.

Öldürülen teröristlerin, İçişleri Bakanlığının Aranan Teröristler Listesi'nde gri kategoride yer alan ve örgütün sözde bölge sorumlusu olan "Zülfikar" kod adlı Yusuf Tunç ile tutuklu HDP Gerger İlçe Başkanı Mahmut Özdemir'in oğlu "Sorej Semsur" kod adlı Murat Özdemir olduğu belirlenmişti.

Tunç ve Özdemir'in, bu eylemlerin failleri olduğu tespit edilmişti.