Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PYD ve YPG’nin Suriye’nin kuzeyinde sağlamak istediği koridorun birileri tarafından desteklendiğini vurgulayarak, "Biz Türkiye olarak Suriye’nin kuzeyinde böyle bir koridorun oluşmasına imkan veremeyeceğimizi söyledik. Çünkü orada oluşacak böyle bir terörist örgütlerin koridoru bizim için her an bir sıkıntıdır, tehlikedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 günlük Batı Afrika turu öncesinde Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriye’deki ateşkes sürecini de değerlendiren Erdoğan, "Ateşkes kısmen şu anda uyulan bir karar durumunda. Ateşkesin uygulandığı bölge ne kadardır diye baktığınızda Suriye’nin 3’te 1’inde falan ateşkes söz konusu. Tamamında değil. Nitekim dün gece Tel Abyad’ta ciddi bir DAİŞ saldırısı oldu. Yüzde 70’ini yeniden ele geçirdiler. Bunun üzerine koalisyon güçleri hava saldırıları düzenledi. Maalesef diğer bölgelerde de ateşkes yapılmış değil. Temenni ederiz bugün yarın bu ateşkes sağlanmış olur. Fakat doğrusu bu sağlanabilirse Cenevre süreci yeniden bir canlılık kazanabilir. Aksi takdirde bizim güven noktasındaki atacağımız adımları da sarsar" ifadelerini kullandı.
"SURİYE’NİN KUZEYİNDE OLUŞACAK TERÖRİST KORİDORUNA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Suriye’de bölünme ile ilgili herkesin büyük endişe duyduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu aynı şekilde bizde de var. Çünkü PYD ve YPG’nin kuzeyde sağlamak istediği koridoru birileri destekliyor. Bu destekleyenlerin kimler olduğunu takip ediyorsunuz. Biz Türkiye olarak Suriye’nin kuzeyinde böyle bir koridorun oluşmasına imkan veremeyeceğimizi söyledik. Çünkü orada oluşacak böyle bir terörist örgütlerin koridoru bizim için her an bir sıkıntıdır, tehlikedir. Buna fırsat veremeyeceğimiz tüm dostlarımıza söyledik. Koalisyon güçleri ile bunu paylaştık. Dedikodusu olan şeylere baktığınız zaman 3’te 1’in bir bölümünü kim oluşturacak DAİŞ. Görüşmede rol alan ülkeler bunu kabul edebilecek mi? Eğer kabul ederlerse onlar da teröre destek bakımından ciddi bir sorumluluk altına gireceklerdir. Batıya gittiğinizde ise oluşturulmak istenen bir butik devlet anlayışı var. Bu devleti de kimlerin kimler için kurmak istediğini söylemiştim. Bu gayretler inşallah gerçekleşmeyecek diye düşünüyorum" diye konuştu.
"330 SAĞLANIRSA İSTENİLEN KONUDA REFERANDUMA GİDİLEBİLİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yeni anayasa ve erken seçim konusundaki açıklamaları da soruldu. Bu konunun Cumhurbaşkanlığı makamının görevi olmadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Orada bir dil sürçmesi olmuş olabilir. Bu görev parlamentonun görevi ve bunun kararını parlamento verecektir. Burada neye ihtiyaç var. Bir defa 330’a ihtiyaç var. Eğer bu 330 sağlanabilirse ancak hangi konuda referanduma gidilmek isteniyorsa o konuda referanduma gidilebilir. Bu 330’u sağlamak için gayret gösteren siyasi partiler burada yeni anayasa ile ilgili mi bir referandum yapacaklar, başkanlık sistemi ile ilgili bir referandum mu yapacaklar, ya da başkanlık sisteminin de içinde olduğu bir yeni anayasa ile ilgili mi bir referandum yapacaklar onun kararını müteşebbisleri verecektir. Hükümetin böyle bir gayreti olduğunu biliyoruz. Yeni anayasa çalışması adeta şu anda bir sıkıntıya uğramış vaziyette. Sayın meclis başkanımızın siyasi partilere tekrar bir mektubu oldu. Bu komisyon iş görür veya görmez önemli değil. Tek başına iktidar partisi dahi kalkar kendisi anayasa ile ilgili önergesini hazırlar ki başbakanlığımız döneminde hazırlıklarımız var, bunu parlamentoya sunar. Parlamento da bu önerge ile ilgili tavrını ortaya koyar. 330 yakalanırsa zaten mesele yok millete gidilir. Asıl bu işin sahibi millettir. Bunlar Atatürkçüyüz demiyorlar mı? Atatürkçüyseniz millete gidelim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin. Millet ne diyor ’yürüyün.’ O zaman yürüyelim. Millet ’hayır’ diyor o zaman başımız gözümüz üstüne. Bunlar milletten dahi korkuyorlar. Onun için millete bunlar kolay kolay gidemezler. Şu an meclis başkanımızın mektuplarına nasıl cevap gelir göreceğiz."
(İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 günlük Batı Afrika turu öncesinde Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriye’deki ateşkes sürecini de değerlendiren Erdoğan, "Ateşkes kısmen şu anda uyulan bir karar durumunda. Ateşkesin uygulandığı bölge ne kadardır diye baktığınızda Suriye’nin 3’te 1’inde falan ateşkes söz konusu. Tamamında değil. Nitekim dün gece Tel Abyad’ta ciddi bir DAİŞ saldırısı oldu. Yüzde 70’ini yeniden ele geçirdiler. Bunun üzerine koalisyon güçleri hava saldırıları düzenledi. Maalesef diğer bölgelerde de ateşkes yapılmış değil. Temenni ederiz bugün yarın bu ateşkes sağlanmış olur. Fakat doğrusu bu sağlanabilirse Cenevre süreci yeniden bir canlılık kazanabilir. Aksi takdirde bizim güven noktasındaki atacağımız adımları da sarsar" ifadelerini kullandı.
"SURİYE’NİN KUZEYİNDE OLUŞACAK TERÖRİST KORİDORUNA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Suriye’de bölünme ile ilgili herkesin büyük endişe duyduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu aynı şekilde bizde de var. Çünkü PYD ve YPG’nin kuzeyde sağlamak istediği koridoru birileri destekliyor. Bu destekleyenlerin kimler olduğunu takip ediyorsunuz. Biz Türkiye olarak Suriye’nin kuzeyinde böyle bir koridorun oluşmasına imkan veremeyeceğimizi söyledik. Çünkü orada oluşacak böyle bir terörist örgütlerin koridoru bizim için her an bir sıkıntıdır, tehlikedir. Buna fırsat veremeyeceğimiz tüm dostlarımıza söyledik. Koalisyon güçleri ile bunu paylaştık. Dedikodusu olan şeylere baktığınız zaman 3’te 1’in bir bölümünü kim oluşturacak DAİŞ. Görüşmede rol alan ülkeler bunu kabul edebilecek mi? Eğer kabul ederlerse onlar da teröre destek bakımından ciddi bir sorumluluk altına gireceklerdir. Batıya gittiğinizde ise oluşturulmak istenen bir butik devlet anlayışı var. Bu devleti de kimlerin kimler için kurmak istediğini söylemiştim. Bu gayretler inşallah gerçekleşmeyecek diye düşünüyorum" diye konuştu.
"330 SAĞLANIRSA İSTENİLEN KONUDA REFERANDUMA GİDİLEBİLİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yeni anayasa ve erken seçim konusundaki açıklamaları da soruldu. Bu konunun Cumhurbaşkanlığı makamının görevi olmadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Orada bir dil sürçmesi olmuş olabilir. Bu görev parlamentonun görevi ve bunun kararını parlamento verecektir. Burada neye ihtiyaç var. Bir defa 330’a ihtiyaç var. Eğer bu 330 sağlanabilirse ancak hangi konuda referanduma gidilmek isteniyorsa o konuda referanduma gidilebilir. Bu 330’u sağlamak için gayret gösteren siyasi partiler burada yeni anayasa ile ilgili mi bir referandum yapacaklar, başkanlık sistemi ile ilgili bir referandum mu yapacaklar, ya da başkanlık sisteminin de içinde olduğu bir yeni anayasa ile ilgili mi bir referandum yapacaklar onun kararını müteşebbisleri verecektir. Hükümetin böyle bir gayreti olduğunu biliyoruz. Yeni anayasa çalışması adeta şu anda bir sıkıntıya uğramış vaziyette. Sayın meclis başkanımızın siyasi partilere tekrar bir mektubu oldu. Bu komisyon iş görür veya görmez önemli değil. Tek başına iktidar partisi dahi kalkar kendisi anayasa ile ilgili önergesini hazırlar ki başbakanlığımız döneminde hazırlıklarımız var, bunu parlamentoya sunar. Parlamento da bu önerge ile ilgili tavrını ortaya koyar. 330 yakalanırsa zaten mesele yok millete gidilir. Asıl bu işin sahibi millettir. Bunlar Atatürkçüyüz demiyorlar mı? Atatürkçüyseniz millete gidelim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin. Millet ne diyor ’yürüyün.’ O zaman yürüyelim. Millet ’hayır’ diyor o zaman başımız gözümüz üstüne. Bunlar milletten dahi korkuyorlar. Onun için millete bunlar kolay kolay gidemezler. Şu an meclis başkanımızın mektuplarına nasıl cevap gelir göreceğiz."
(İHA)