USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Terör saldırısında "ihmalli davranışa" 20 yıl hapis istemi

Adana Valiliği otoparkına park edilen bombalı aracın infilak ettirilmesi sonucu 2 kişinin hayatını kaybetmesinde ihmali olduğu ileri sürülen 2 polis memuru ile otopark görevlisi hakkında dava açıldı.

Terör saldırısında
08-09-2017 17:52
Google News

ADANA - NEŞET KARADAĞ

Otoparka park edilen bomba yüklü aracın 24 Kasım 2016'da uzaktan kumandayla infilak ettirilmesiyle ilgili sürdürülen soruşturmada, aracın otoparka konulması sırasında güvenlik noktasında görevli tutuksuz yargılanan polis memurları C.O. ve İ.Ç. ile valilik çalışanı F.K. ile ilgili evrak ayrıldı.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı, patlayıcı yüklü aracın hiçbir şekilde kontrol edilmeden terör örgütü PKK üyesi kadın tarafından otoparka bırakılması, daha sonra da uzaktan kumandayla infilak ettirilmesinde kasta varan ağır ihmalleri bulunduğu iddiasıyla 2 polis memuru ile valilik görevlisi hakkında "ihmalli davranışla kasten adam öldürme" suçundan iddianame hazırladı.

Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıklar hakkında 20'şer yıl hapis cezası istendi.

Güvenlik kamerası yok

İddianamede, valilik otopark girişinde araçların kontrolü görevinin F.K'ya ait olduğu, sanığın olay tarihinde saat 07.50 ya da 07.55'te işe geldiği belirtildi.

Emniyet Müdürlüğünün görevlendirme belgelerine göre, 4 numaralı noktada çalışan polis memuru C.O'nun saat 19.00'dan olay günü saat 08.00, diğer polis memuru İ.Ç'nin ise olay tarihinde saat 08.00'den aynı gün 19.00'a kadar nöbetçi olduklarının, olay tarihinde saat 07.50'de de nöbet devri yaptıklarının tespit edildiği iddianamede yer aldı.

İddianamede, otopark girişinde güvenlik kamera sistemi olmadığı belirtilerek, bundan dolayı patlayıcı yüklü aracın hangi saat ve dakikada giriş yaptığının net görüntülenmediği bildirildi.

"Aracı kontrol etmemiş sulama yapmış"

Patlamanın saat 08.04 ya da 08.05 sıralarında meydana geldiği dikkate alındığında aracın, sanıkların orada bulundukları sırada otoparka giriş yaptığı hususunda tereddüt olmadığı vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Uzun süreden bu yana otopark girişinde giren araçların kontrolünü yapmakla görevli F.K'nin görevlendirme belgesinde bu husus yazılı olmasına rağmen otoparka giren araçları kontrol etmediği, sulama işiyle meşgul olduğu belirlenmiştir. 4 numaralı çevre koruma noktasında görevli polislerin de terör saldırısı olma ihtimali yüksek olmasına ve bu durum daha önce kendilerine bildirilmesine rağmen bu tehdidi hiçe sayarak gerekli kontrolleri yapmakta ve tedbirleri almakta ağır ihmalde bulunmaktadır. Görevli polisler, verilen görev talimatlarında da terör saldırıları karşısında alınacak tedbirler hususunda bilgilendirilmiştir."

İddianamede, sanıkların görevlerini tam ve eksiksiz yapmaları halinde patlayıcı yüklü aracın otoparka girişinin engelleneceğine işaret edilerek, "Şüphelilerin olayın meydana gelmesinde kasta varan kusurlarının olduğu, valilik 4 numaralı koruma noktası talimatının 4. maddesinde 'nokta görevlileri korudukları yerlere her an saldırı olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak, her şahıs ve araçtan şüphelenecek, buna göre daha dikkatli, duyarlı olacaktır.' ibaresinin bulunduğu ve koruma noktasında bu uyarının yer aldığı belirlenmiştir." ifadesi kullanıldı.

"Bariyer sabahları açık oluyordu"

İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan rapora da iddianamede yer verildi.

Raporda, Adana Valiliği otoparkında patlayıcı yüklü aracın infilak ettirilmesi suretiyle meydana gelen terör saldırısında kullanılan aracın, valilik personel açık otoparkına, personel ve araç kimlik kartı bulunmamasına rağmen girmesine izin verildiği, patlamada 2 kamu görevlisinin hayatını kaybetmesi, 33 kamu görevlisinin de yaralanmasına neden olunduğu anımsatıldı.

Adana İl Emniyet Müdürlüğünün, terör olayı öncesinde çeşitli tarihlerde, kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalara yönelik intihar eylemlerinin gerçekleştirileceği şeklinde istihbari bilgiler aldığı belirtilen raporda, bu bilgilerin hassas bölgeleri korumakla görevli personelle paylaşıldığı, şüpheli araç, paket, kişilere karşı içinde bulunulan günlerin hassasiyeti açısından daha dikkatli ve duyarlı olunmasının istendiği, denetim yapan amirlerden de muhtemel saldırılara karşı dikkatli olmaları istenilerek denetleme defterlerinde bu uyarıların yapıldığı anlatıldı.

Raporda, bilgisine başvurulan H.Ş, E.Ç, D.M, M.E.S, A.U, M.B, A.K, M.F. ve S.Ç'nin terör olayının olduğu gün personel otoparkına giriş sağlayan 4 numaralı nokta girişine ait demir kapı ve bariyerin açık olduğunu, sabah saatlerinde sürekli benzer durumun yaşandığını, görevlilerin bunu alışkanlık haline getirerek güvenlik açığı oluşturduğunu söyledikleri aktarıldı.

"Otopark girişi yol geçen hanı gibi kullanılıyor"

İddianamede, tutuksuz sanıkların savunmalarına da yer verildi.

Valilik otopark görevlisi F.K, iddianamede yer alan ifadesinde, her gün saat 07.55'te işe geldiğini, otoparka giriş yapan araçlardan görev kartı veya kimlik belgesi sorduğunu, bazen kendisine "Sen kimsin?" diye diklenenlerin olduğunu ileri sürdü.

Daha önce defalarca otopark girişine kamera sistemi ve kontrol cihazı konulmasını talep ettiklerini belirten F.K, "Ancak hiçbir gelişme olmadı. Yayalar da araçların girdiği yerden rahatça girebilmekte ve herhangi bir kimlik kontrolü yapılmamaktadır. Bu şahısların üzerinde silah ya da patlayıcı olup olmadığını tespite yarar bir cihaz da yoktur. Ben 21 yıldır otopark girişinde çalışırım. Görev yaptığım otopark girişinin tabiri caiz ise yol geçen hanı gibi kullanıldığını söyleyebilirim. Bu konuda gerekli hiçbir tedbir alınmamıştır." şeklindeki iddialarını paylaştı.

F.K, görev yerine geldiğinde otoparkta birçok aracın park halinde bulunduğunu, saldırıda kullanılan aracın otoparkta olup olmadığına dikkat etmediğini vurguladı.

Temizliğe başladıktan 5 dakika sonra patlama olduğunu bildiren F.K, "Ben geldikten sonra kartlı olan 6 aracı içeri almıştım. Patlayan aracın otoparka ne zaman bırakıldığını bilmiyorum. Oradaki görevim bahçe kısmının bakımı ve temizliğini yapmaktır. Benim kalmam ve oturmam için ayrı bir yerim yoktur. Polislere ait kulübede zaman geçiririm. Bir araç girmek istediğinde ben bariyerin yanına gidip kontrolümü yapmaktayım. Olayda ihmalim yoktur." ifadelerini kullandı.

"Valiliğe gelen şahısların kontrolü görevi bize ait değil"

Polis memuru İ.Ç. de çevre güvenliğiyle görevli olduğunu, bariyeri açmanın ise F.K'nin sorumluluğunda bulunduğunu savundu.

Kendilerinin, F.K'ya zorluk çıkaran kişi olursa yardımcı olduklarını belirten İ.Ç, şu bilgileri verdi:

"F.K. olmadığı zaman bariyeri açıp kapama görevi belgesi ya da giriş kartı kontrolü görevini biz yapıyoruz. Mesai saatlerinde otopark girişinden valiliğe gelen şahısların kontrolü görevi bize ait değildir. Olay günü ben sivil kıyafetlerimi değiştirip resmi kıyafetlerimi giyerken F.K. geldi. İçeriden kumanda cihazını alıp dışarı çıktı. Yolun tozlanmaması için hortumla sulamaya başladı. O sırada C.O. da görev yerinden ayrıldı. Bu zaman saat 07.55 olabilir. Çelik yeleğimi giymiştim, devir defterini çekmeceye koymak için hareket etmiştim o sırada patlama oldu. Patlama saat 08.04-08.05 de olmuş olabilir. Bulunduğumuz yer patlayan aracın bulunduğu yeri görmemektedir. Çünkü, otoparkta bu görüşü engelleyecek araçlar var. Yoğun bir araç trafiği vardı. Patlayan aracın o sırada mı girip girmediğini bilmiyorum."

Diğer sanık polis memuru C.O. ise patlamadan önce görevini devrettiğine dikkati çekerek, savunmasında şu ifadelere yer verdi:

"F.K. gelinceye kadar araçlara bariyer açma kapama ve giriş kartı kontrol işini biz yaparız. Patlayan araba benim görev yaptığım sırada otoparka giriş yapmadı. Ben nöbeti devrettikten sonra öğrendiğime göre saat 07.57'de otoparka giriş yapmış. Benim girişine izin verdiğim araçlar içerisinde patlayan araç yoktur."

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ