İSTANBUL
Televizyonun Türkiye'deki gizli kalmış tarihi, "Televizyon Diye Bir Şey Varmış: Türkiye'de Televizyonculuğun Başlangıç Öyküsü 1951-1971 İTÜ TV Dönemi" kitabında toplandı.
Editörlüğünü İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca'nın üstlendiği kitabın tanıtımı, İTÜ Rektörlüğü Sanat Galerisi'ndeki "İTÜ TV ve Türkiye'de Televizyon Yayıncılığının Doğuşu" sergisiyle yapıldı.
Programa, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu'nun yanı sıra birçok akademisyen ve davetli katıldı.
23 özel isimle röportaj yapıldıKitapta 1951'deki ilk yayınından 1971'deki son yayınına kadar hem yeni bir teknolojinin ülkeye getirilmesi için İTÜ TV'de verilen çabalar hem de anılarla hikayeler ilk kez yayınlanan fotoğraflar eşliğinde anlatılıyor.
Televizyon teknolojisinin Türkiye'ye gelmesini sağlayan ve TRT'nin kuruluşuna zemin hazırlayan İTÜ TV, döneminin tüm yönleriyle ilk kez İTÜ Vakfı Yayınları tarafından basılan bu kitapta ele alınıyor.
Zeynep Şahin Tutuk ve Burak Barutçu tarafından hazırlanan belgesel yayın niteliğindeki kitapta, İTÜ TV'nin yaşayan tanıkları ve vefat eden isimlerin yakınlarının yanı sıra ilk ekran deneyimini İTÜ TV'de yaşayan Halit Kıvanç, Erkan Yolaç, Haldun Dormen, Müjdat Gezen ve Erol Evgin gibi 23 isimle yapılan röportajlar da yer alıyor.
Yaklaşık 2 yıllık bir emeğin ürünü olan ve tiyatro, maç, bilgi yarışması, müzik - eğlence programı, film gösterimleri gibi İTÜ TV'nin ilklerine dikkat çekilen anı - inceleme türündeki kitabın satış geliri, İTÜ Vakfı burs fonuna aktarılacak.
"İTÜ TV ve Türkiye'de Televizyon Yayıncılığının Doğuşu" sergisinde ise Türkiye'nin ilk televizyon kamerası, ilk projeksiyon makinesi, ilk telesine makinesi ve izleyici mektupları yer alıyor.
O günlerden bugünlere ulaşan hiçbir kayıt yokİTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, etkinlikte yaptığı konuşmada, kitap için ilk yola çıktıklarında radyo ve televizyon için bir çalışma yapmayı planladıklarını söyledi.
Daha sonra iki konuyu ayrı kitaplarda anlatma kararı aldıklarını ifade eden Karaca, "İTÜ TV'nin yayınlarını ilkokula giderken yaşamış biriyim. Ben sadece kitap fikrini ortaya koydum, emek arkadaşlarımın." dedi.
Karaca, televizyonla tanışma anılarından bahsederek, "Artık televizyonun o tüplü hali yok, 4K yayını geçtik, 8K yayından bahsediyoruz. Geçmişten bugünlere gelen hikayeyi hazırlayan Zeynep Hanım ve Burak Beyin arkasında kalabalık bir ekip var. Hepsine çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Burak Barutçu da İTÜ TV'de gerçekleştirilen bütün yayınların naklen yapıldığını, bu sebeple de o günlerden bugünlere hiçbir kaydın ulaşmadığını dile getirdi.
O günkü yayın teknolojisini ve İTÜ TV'nin kuruluş hikayesini anlatan Barutçu, kitabı hazırlarken kendisinin de pek çok şey öğrendiğini kaydetti.
"Yakın tarihimize yazılan en büyük mühendislik başarılarından biri"Zeynep Şahin Tutuk ise kitabın hazırlıklarına başlarken İTÜ TV'nin arkasında 304 sayfa kitaba dönüşecek bir mühendislik başarası olduğunu bilmediğini vurguladı.
Çaldıkları her kapının kendilerine başka bir kapı açtığını anlatan Şahin, şöyle konuştu:
"Şimdiye kadar hiç anlatılmamış şeyler anlattık bu kitapta. ABD'den, Ankara'dan, Bodrum'dan ve birçok yerden, hiç yayınlanmamış fotoğraflar bulduk. İTÜ TV, yakın tarihimize yazılan en büyük mühendislik başarılarından biri. Bu başarıya İTÜ'nün azmi, kıt kaynaklarla büyük işler yapabilme başarısı sebep olmuş. Ellerinde hiç kaynak olmamasına rağmen, tamamen gönüllülük esasıyla 20 yıl yayın yapılmış."
Farklı teknik parçaların da yer aldığı, ekranın siyah-beyaz günlerini anlatan sergi, İTÜ Rektörlüğü Sanat Galerisi'nde 25 Aralık'a kadar izlenebilecek.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com