Isparta’da haklarında resmi belgede sahtecilik, haberleşmenin gizliliğini ihlal ve iftira suçlamasıyla dava açılan 10 emniyet mensubunun yargılanmasına başlandı
2012-2014 yılları arasında aralarında iş adamı, siyasetçi ve gazetecilerin de bulunduğu 16 kişiyi izinsiz dinledikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 10 emniyet mensubunun Isparta Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıklar Peyami Baykara, Mehmet Şanverdi, Soner Büyüker, Mehmet Doğdu, Bülent Çeliker, Ergun Aksu, Ahmet Özgeç, Avni Gün, Mazlum Tokaz ve Osman Sandıklı ile dinlendikleri iddia edilen 7 müşteki, sanık ve müşteki avukatları katıldı.
Duruşmada ilk olarak 10 emniyet mensubu hakkında hazırlanan iddianame okundu. Ardından savunmalara geçildi. Dönemin Isparta Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Peyami Baykara, suçlamaları kabul etmezken, dinlemenin kanunun verdiği yetkiler çerçevesinde yapıldığını ileri sürdü. Mevzuata uygun olarak dinleme yapıldığını ve gizlilik kararına azami dikkat gösterildiğini iddia eden Peyami B., “Burada amaç kimseye suç isnat etmek değil. İstihbarat amaçlı bilgi toplamak. Bu yapılan dinleme adli değil, suçun önlenmesine yönelik dinlemedir” dedi.
Ağır Ceza Başkanı’nın ‘MHP İl Başkanı İsa Yalçın’ın 4 kez dinlenmesine ilişkin sorusuna Baykara, “Duyumlar varsa dinleme devam etmiştir. Çünkü ne zaman neyin karşıya çıkacağı belli değil. Teyit etmek gerekir” yanıtı verdi. Dinleme formlarındaki imzanın kendisine ait olduğunu aktaran Baykara, “Kimsenin üstüne atılmış suç yok yok. Delil bulunamamış. Dinleme kayıtları da 10 gün süre içinde sistem tarafından imha edilir. Zaten ciddi bir bilgiye ulaşılsaydı adliyeyi ilgilendirirdi. Burada bir ihbar bir duyum vardır. Bunun gerçek olup olmadığını bakılmıştır. Haklarında suç oluşmamış o yüzden de dinleme sonuçlandırılmıştır” dedi.
İDDİA MAKAMI TEPKİ GÖSTERDİ
Sanıklardan Mehmet Şanverdi de yapılan dinlemenin adli bir dinleme olmadığını bunun için delili niteliği taşımayacağını, bilgi toplama ve suçu önleme amaçlı bir dinleme olduğunu kaydetti. Hukuksuz hiçbir işlem yapmadıklarını zaten böyle bir yetkilerinin olmadığını da kaydeden Şanverdi’nin suçu önlemeye yönelik amaçlı dinlemenin önemi anlatmak için ‘Belki dinleme yapılsaydı Savcı Mehmet Kiraz’a yönelik saldırının önüne geçilebilirdi’ şeklindeki ifadelerine iddia makamı tepki gösterdi. Savcı, “Bununla ne alakası var o zaman Türkiye’de herkesi dinleyelim mi?’ diye sordu.
“POLİS MEMURU YANLIŞLIKLA DİNLENDİ”
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Mahkeme Başkanı Suat Yürekli, sanıklara müşteki polis memuru E.E’nin neden dinlendiği sorusunu da yöneltirken sanıklardan Soner Büyüker, hırsızlık yapan Hüseyin Akbal’ı dinlemek isterken yanlışlıkla polis memuru E.E’nin dinlendiğini söyledi. Büyüker, durumun fark edilmesi üzerine tape kayıtlarının imha edildiğini açıkladı. Sanıklardan Mehmet Doğdu ise mağdur İzzettin Dikmen ve Sedat Sarıtaş’ın Türk İntikam Tugayı üyesi oldukları iddiasıyla dinlediklerini, dinlemenin bu kişilerin Isparta’yı ziyarete gelecek olan devlet büyüklerine küçük düşürücü saldırılar yapması şüphesiyle yapıldığını iletti. Diğer sanıklar da savunmalarında suçlamaları kabul etmezken, sanık avukatları beraat talebinde bulundular.
Mahkeme heyeti davaya konu olan dosyadaki evraklarla evrakların asıllarının karşılaştırılması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
(İHA)