ANKARA
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, "Bugün bize ulaşan miras, yazılı mirastır. Eğer atalarımız bu dilleri yazarak, kaleme alarak, kağıda dökerek bizlere intikal ettirmemiş olsalardı, sadece şifahi bir edebiyatla ve bilgiyle bugün istenilen kültür, sanat, medeniyet ve bilim seviyesine ulaşamazdık." dedi.
Ahmet Yesevi Üniversitesi ve Uluslararası Türk Akademisi iş birliğince hazırlanan "Tehlikedeki Türk Dilleri" kitabının tanıtım toplantısı Türk Dil Kurumu Konferans Salonu'nda düzenlendi.
Ahmet Yesevi Sanat Topluluğu ile kitap tanıtım filmiyle başlayan programda konuşma yapan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Örs, Türkiye'de sosyal bilimlerin değeri konusunda sıkıntıların olduğunu belirterek, "Üniversitelerimizde elle tutulur, gözle görülür sonuçları olmayan veya meyvesi çok hızlı vermeyen, attığı tohum 20, 30, 50 ve 100 yıl sonrasını etkileyebilecek olan toplum bilimleri veya sosyal bilimler adı altındaki bilimlere ne yazık ki bizim beklentimizin çok altında destek veriliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"2017 yılını 'Türk Dili Yılı' ilan ediyoruz"
Dil bilimlerinin sosyal bilim olmasından dolayı göz ardı edildiğine işaret eden Örs, "Bugün bize ulaşan miras, yazılı mirastır. Eğer, atalarımız bu dilleri yazarak, kaleme alarak, kağıda dökerek bizlere intikal ettirmemiş olsalardı, sadece şifahi bir edebiyatla ve bilgiyle bugün istenilen kültür, sanat, medeniyet ve bilim seviyesine ulaşamazdık. Elbette onların hepsine vefa borçluyuz ve onlara hizmet etmekle yükümlüyüz. Bu hususta Türkiye'de sosyal bilimler alanında faaliyet gösteren bütün kurumlarımızın çabalarını artırmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Örs, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumunun fikrini geçen sene ortaya attığı proje ve kampanyayı yarın açılış ile tanıtım toplantısı ile başlatacaklarını belirterek, "2017 yılını 'Türk Dili Yılı' ilan ediyoruz. Üst başlığını da 'Diliniz, kimliğinizdir' olarak belirledik." sözlerine yer verdi.
"Kaybolan dil yadigarlarını toplama gayreti içinde olduk"
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin de kitaba ilişkin, "Türk dilindeki tehlike bundan 50 sene önce biliniyordu. O zamanlar biz yeşil boyalı bir Asya haritası olarak tanıyorduk. Kiril harflerini öğrenmiyorduk, o coğrafyaya gidemiyorduk. Şimdi coğrafyanın sınırları ve coğrafyayla iletişim imkanları değişti. Dolayısıyla eserle kaybolan dil yadigarlarını toplama gayreti içinde olduk." dedi.
Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Ahmet Cevat Acar, eserin Türk dünyasına karşı önemli sorumluluğu yerine getirdiğini belirtti.
Acar, "Türk dili için en önemli tehditlerden biri yabancı dille öğretimdir. Dolayısıyla Türk dünyasının başta Türkiye olmak üzere yabancı dil öğretmek için öğretim dilinin yabancı dilde olmasının dışında bir yol bulmanın acil bir milli görev olduğunu kendim dahil, herkese hatırlatmak istiyorum." ifadesini kullandı.
Muhabir: Yasemin Kalyoncuoğlu
dikGAZETE.com