Samsun Devlet Opera ve Balesinin baş balerinlerinden Buse Cengiz, sanata başlama hikayesi ile dikkati çekiyor.
İzmir'de dünyaya gelen ve içe basma sorunu yaşayan Cengiz (33), 6 yaşında götürüldüğü ortopedi doktorunun tavsiyesi üzerine baleye başladı.
Bugün rol aldığı eserlerde baş dansçı olarak göz dolduran Cengiz'in tedavi amacıyla başladığı bale zaman içinde mesleği haline geldi.
Eşi de balet olan, bir çocuk annesi Buse Cengiz, AA muhabirine, ortopedik sorununun düzelmesi amacıyla başladığı balenin hayatı olduğunu ifade etti.
"Sorunun ortopedik ayakkabılarla düzelmeyeceğini söyledi"Çocukluk hayali balerinlik olan annesinin çok büyük desteğini gördüğünü anlatan Cengiz, şöyle devam etti:
"Annem çocukluğunda bale eğitimi almak istemiş ancak dedem karşı çıkmış. Ritmik jimnastik alanında çok iyi bir sporcu. Bu nedenle beden eğitimi ve spor öğretmeni olmuş. Ama aklında hep balerin olma hayali kalmış. Ben yürümeye başladığımda sorun yaşadım. Ayaklarımda içe basma sorunu olunca yürüme güçlüğü çekmeye başladım. Ailem beni ortopedi hekimine götürdü. Hekim, ayaklarımdaki sorunun ortopedik ayakkabılarla ya da başka bir tedavi ile düzelmeyeceğini, sadece uzun süre bale eğitimi alırsam düzeleceğini söyleyince en çok annem sevinmiş. Kendisinin yapamadığı baleyi benim yapmamı istedi. Beni 6 yaşında bale eğitimine verdiler, o günden sonra baleden hiç kopmadım."
Cengiz, ilkokul eğitiminden sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı sınavını kazandığını, buradaki eğitiminin 10 sene sürdüğünü aktardı.
"Aslında çok zor bir sanat""Bale eğitimi ile ayaklarım güçlendi ve düzeldi." diyen Cengiz, bu sanatı yapmanın zorluklarını ise şöyle dile getirdi:
"Bale aslında çok zor bir sanat. Dışarıdan göründüğü gibi değil. Hep parmaklarınızın ucundasınız. Çok özverili olmak gerekiyor. Özel hayatınıza özen göstermeniz, yediğinize, içtiğinize dikkat etmeniz, kilo almamanız gerekiyor. Dans ederken partnerinizi de düşünmek zorundasınız. Onunla uyumlu olmak durumundasınız. Rahat hareket edebilmek için sürekli eğitimli ve kondisyonlu olmak zorundayız. Bu nedenle sürekli çalışıyoruz. Hasta olmamamız gerekiyor. Temsile göre daha fazla prova yaptığımız günler oluyor. Her temsil için ayrı hazırlık yapıyorum. Rolümle bütünleşiyor ve o anı yaşıyorum. Bu da beni güçlü kılıyor, mutlu oluyorum.''
Kaynak: AA
dikGAZETE.com