Hastalıklarının yoğun tedavi dönemini atlatan fakat sağlıkları okula gitmeye henüz elverişli olmayan lösemili çocuklara, Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV) tarafından 2 hafta önce İstanbul'da açılan anaokulunda eğitim desteği sağlanıyor.
Lösemili çocukların her türlü ihtiyacını karşılamak amacıyla 20 yıldır faaliyetini sürdüren LÖSEV, çocukları sadece sağlıklarına kavuşturmakla kalmıyor, onların eğitim ve gelişimlerine de destek oluyor.
Türk Kadınlar Birliğinin de desteğiyle Levent'teki vakıf binasında, 2 hafta önce anaokulu açan LÖSEV, tedavisi tamamlanmış veya tedavilerinin son aşamasında olan okul öncesi çocukların motor becerilerini ve yaratıcılıklarını geliştirebilmelerine imkan sağlıyor.
Çocukların soru sormalarına, merak etmelerine ve düşünmelerine yönelik faaliyetlerin gerçekleştirildiği anaokulunda, haftanın 2 günü eğitim alan lösemili minikler, sayılar ve renklerle tanışıyor, mevsimleri öğreniyor.
Uzun süren tedavileri boyunca sağlıklarını olumsuz yönde etkilememesi için kalabalık ortamlara girmeleri sakıncalı görülen çocuklar, burada akranları ile bir araya gelerek, aktif ilişkiler kuruyor.
"Okul ihtiyaçlarını LÖSEV'de gideriyorlar"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan LÖSEV Marmara Bölge Koordinatörü Zuhal Ön, hastalığın ilk yoğun dönemini atlatan lösemili çocuklara anaokulunda eğitim desteği sağladıklarını söyledi.
Diğer anaokullarındaki hijyen koşulları dikkate alındığında, lösemili çocukların annelerinin biraz daha özenli davrandığını ifade eden Ön, şöyle konuştu:
"Gönüllü öğretmenlerimiz aracılığıyla İstanbul ofisimizdeki anaokulumuza çocuklarımız, hastalıklarının uygun olduğu dönemlerinde gelerek eğitim alıyorlar. Böylece hastalıkları nedeniyle gidemedikleri okul ihtiyaçlarını LÖSEV'de gideriyorlar. Onlara kendileri gibi olan arkadaşlarıyla zaman geçirebilecekleri bir sınıf ortamı sağlıyoruz. Onlar için hazırlanan hijyenik ortama uyum sağlayarak oyunlar oynuyorlar, özel günlerin farkına varıyorlar ve haftada 1-2 gün buraya gelerek sosyalleşmiş oluyorlar."
Sağlığın önemli bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ön, hastalıklarına teşhis aldıkları anda LÖSEV'le tanışan ailelerin çocuklarına, öncelikle sağlık, sonrasında ise eğitim desteği verdiklerini belirtti.
Ön, ilkokul çağında hastalığı nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda olan çocuklar için de hafta sonları takviye ders programları düzenlediklerini anlattı.
Anneler LÖSEV'in üretim atölyelerine katkı sağlıyor
Ailelerin çocuklarına güvenerek, anaokuluna getirdiklerinin altını çizen Ön, şunları kaydetti:
"Çocuklar zaten girdikleri ortama kolay uyum sağlayabiliyorlar ama burada esas önemli olan annelerin kaygısını giderebilmek. Anneler, herhangi bir anaokulunda çocuklarının hastalık süresince geçirdikleri durumlar nedeniyle zorlanabileceklerini düşünüyorlar. Oysa ki burada hepsi aynı hastalığı ve acıları yaşadı.
Çocuklar ana sınıfı eğitimi alırken, anneler de vakfa bağış toplamak için kurduğumuz üretim atölyelerine destek oluyorlar. Bu onlar için de çok büyük bir moral etkinliği oluyor. Hatta annelerinin ifadeleriyle küçük çocuklarımız bir gece önceden, 'Yarın mutlaka gideceğim' diye onlara okula gitme isteklerini belirtiyorlar.
Anneler, çocuklarının sosyalleşebiliyor olması ve hastalıklarının etkilerini bir an önce üzerilerinden atabilmeleri için onları buraya getirmekten çok mutlular."
Eğitimleri, çarşamba ve cumartesi günleri oyun grubu olarak programladıklarını belirten Ön, "Çocuklarımızın haftalık ve aylık kontrolleri oluyor. İlerleyen dönemlerde eğer sağlıkları izin verirse, gün sayısını daha da arttırarak, tam bir anaokulu hizmeti vermeyi planlıyoruz." dedi.
Zuhal Ön, faaliyete geçirdikleri anaokuluyla, sağlıklı ve eğitimlerinde güçlü bireyler olarak hayatlarına devam etmelerini istedikleri lösemili çocuklar için bağışçıların destekleriyle ellerinden gelen hizmeti sağlamaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
Lösemiyi yenen gönüllü öğretmenden miniklere eğitim
Daha önce kendisi de lösemi tedavisi gören ve yaklaşık 1 yıl önce hastalığını yenen 20 yaşındaki gönüllü öğretmen Şöhret Baygın da, hastalık sürecinde aynı zorlukları yaşadığı miniklerin eğitimlerine destek verdiğini söyledi.
3,5 yaşında lösemi hastası olduğunu, 6,5 yaşındayken de LÖSEV'le tanıştığını anlatan Baygın, vakfın desteğiyle hayata yeniden tutunduğunu ifade etti.
Lösemili çocuklarla bir araya gelerek, oyunlar oynadıklarını ve bilgilendirici etkinlikler yaptıklarını aktaran Baygın, "El işleri, boyama, sayı sayma ve lego gibi etkinlikler yapıyoruz. Lösemili çocuklara destek olmak hoşuma gidiyor. Onlarla bir arada olmaktan çok mutluyum.
Onların yaşadıklarını daha iyi anlıyorum. Önceden devlet okullarında da bir süre anaokulu öğretmenliği yaptım, fakat LÖSEV benim için başka." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com