Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) perşembe günü yapacağı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini sabit tutmasını ancak sıkılaştırma adımlarına devam etmesini bekliyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının etkilerinin yoğun hissedildiği dönemde finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının kesintisiz ve sağlıklı bir şekilde işlemeye devam etmesini teminen parasal tedbirleri devreye alan Merkez Bankası, mart, nisan ve mayıs aylarında politika faizini toplamda 250 baz puan aşağı çekti.
Merkez Bankası, haziran ve temmuz aylarında ise enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurlar ışığında politika faizini yüzde 8,25'te sabit bıraktı.
Merkez Bankası ilk etapta likidite önlemlerini alıyor
Econs Kurucu Ortağı Ferhat Yükseltürk, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Merkez Bankasının politika faizinde bir artış yapacağını beklemiyorum, ancak piyasayı dengeleme amacıyla Geç Likidite Penceresi faizlerinde bir artış yapabileceğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Türk lirası üzerinde son 1 aydır artan baskının TCMB'nin daha sıkı bir politika duruşuna geçmesine neden olduğuna dikkati çeken Yükseltürk, Kovid-19 salgını nedeniyle alınan genişlemeci politika önlemlerinin iç talebin çok hızlı toparlanmasına yol açtığını, bu dönemde artan cari açık ve portföy çıkışının TL'de değer kaybını hızlandırdığını aktardı.
Yükseltürk, daha önceki dönemlere bakıldığında bu gibi durumlarda TCMB'nin ilk etapta likidite önlemleriyle piyasa faizlerinin yükselmesini tercih ettiğini, politika faizini ise mümkün olduğunca gecikmeli olarak artırdığını hatırlattı.
TCMB'nin ilk etapta repo ihalelerine ara vererek haftalık fonlamayı kestiğini söyleyen Yükseltürk, TCMB'nin dün aldığı kararla bankaların gecelik borç verme limitlerini de azaltarak bankaların Geç Likidite Penceresinden fonlanmasının yolunu açtığını dile getirdi.
"Ortalama fonlama maliyeti 200 baz puan arttı"
Virtus Glocal Yönetici Ortağı İnanç Sözer de Kovid-19 sonrası ekonominin yeniden açılmasıyla birlikte TCMB'nin son dönemdeki açıklamalarında enflasyondaki gelişmeleri daha yakından takip ettiğini söyledi.
Bu çerçevede bankanın günlük likidite operasyonlarla ortalama fonlama faizini yaklaşık 200 baz puan faiz artırdığını belirten Sözer, "TCMB'nin yakın dönemdeki politika tutumu, yarınki toplantıda politika faizini artırmayacağına ancak süregelen belirsizlikler ve artan güven aşılayıcı tedbir ihtiyacı nedeniyle diğer politika araçları ile sıkılaştırmaya devam edeceğine işaret ediyor." diye konuştu.
Sözer, bununla birlikte olası bir politika faizi artırımıyla birlikte TCMB'nin yeniden TL'deki değer kayıplarının önüne geçerek finansal piyasalardaki stresi azaltabileceğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.
Bu yönde bir adım atılmaması halinde ise stresin bir müddet daha devam edebileceğine dikkati çeken Sözer, şunları kaydetti:
"TCMB politika faizini artırmayacaksa dahi, makroekonomik istikrarın tesis edilmesi için, dolarizasyonu azaltmak amacıyla TL mevduatlardan alınan stopajların sıfırlanmasının ya da indirilmesinin ve/veya döviz alımlarından alınan stopajın belirli bir zaman tanınarak artırılmasının yararlı olacağı kanaatindeyim."
"Merkezin kararlarında enflasyon ağırlıklı yer alacak"
Societe Generale Gelişmekte Olan Piyasalar Strateji Direktörü Phoenix Kalen ise, "Merkez Bankası'nın yarınki toplantısında politika faizinde bir değişikliğe gitmesini beklemiyoruz. Ancak TCMB, faiz koridorunu kullanarak likidite sıkılaştırmasına devam edebilir." dedi.
TCMB'nin son zamanlardaki enflasyon vurgusuna değinen Kalen, bankanın gelecek dönem kararlarında bu konunun daha ağırlıklı yer almasının olası olduğunu ifade etti.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com