USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, para politikasında sıkı duruşa odaklanacaklarına işaret etti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Karahan, değişen dış ortamın ülkelerin para politikası çerçevesi açısından yeni zorluklar doğurduğunu belirterek, bu dönemde sıkı parasal duruşa odaklanmayı sürdüreceklerini ifade etti.

TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, para politikasında sıkı duruşa odaklanacaklarına işaret etti
24-04-2025 09:52
Google News

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından Washington’da düzenlenen Küresel Görünüm Forumu'nda "Değişen Küresel Likidite Koşulları Karşısında Merkez Bankacılarının İkilemleri" başlıklı oturumda konuştu.

Türkiye'nin son iki yıldır önemli bir dezenflasyon sürecinden geçtiğini belirten Karahan, bu yolculuğun hem iç dinamiklerin hem de dalgalı küresel ortamın eşliğinde şekillendiğini söyledi.

Karahan, "Bu süreçte dezenflasyonun temel bileşenleri; talepteki ılımlı seyir, Türk lirasının reel değerlenmesi ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme oldu." dedi.

Programa başladıklarında iç ve dış talep arasında özellikle tüketim tarafından kaynaklı belirgin bir dengesizlik olduğuna işaret eden Karahan, para politikasını kademeli ve belirgin bir şekilde sıkılaştırdıklarını ve atılan kararlı adımlarla önemli ilerlemeler sağlandığını aktardı.

Karahan, iç talebin ılımlı hale geldiğini belirterek, cari açığın GSYH'nın yüzde 6'sından yüzde 1'inin altına düştüğünü kaydetti.

Hatice Karahan, "Bu süreçte adımlarımız piyasada güveni yeniden tesis etti ve Türk lirası varlıklarına olan ilgiyi artırdı. Bu da Türk lirasının değer kazanmasına yol açtı ki bu dezenflasyon süreci için kritik bir gelişmeydi." diye konuştu.

Programa olan güven ve elde edilen sonuçların enflasyon beklentilerinin hem piyasa profesyonelleri hem de hane halkı ve firmalar düzeyinde iyileşmesini sağladığını aktaran Karahan, enflasyon verilerine bakıldığında Mayıs 2024'teki yüzde 75 seviyesinden Mart 2025'te yüzde 38,1'e kadar düştüğünü kaydetti.

Karahan, "Yıllık enflasyon son 10 aydır art arda düşüyor ve enflasyonun ana göstergeleri de fiyat baskılarında belirgin bir yavaşlamaya işaret ediyor." dedi.

Bu başarılara rağmen hala bazı zorluklar olduğuna da işaret eden Karahan, "Enflasyonu tek haneli seviyelere düşürmek önceliğimiz. Enflasyonun özellikle hizmet kalemlerinde yapışkan olduğu görülüyor ve bunun nedeni zamana bağlı fiyatlandırma ile geriye dönük endekslemedir. Ancak manşet enflasyon düştükçe bu alanda da daha çok iyileşme görmeyi bekliyoruz." diye konuştu.

Karahan, hane halkı ve firmaların beklentilerinde de bir iyileşme olsa da hala hedefin üzerinde olduğunu belirterek, bu alanda daha fazla düzelme görülmesi gerektiğini vurguladı.

Sorulan bir soru üzerine, küresel belirsizliklerin potansiyel etkilerinin de baskı oluşturduğunu kaydeden Karahan, "Dezenflasyon sürecinde temel iyileşme alanlarından biri, yerleşik ekonomik aktörlerden gelen güven artışıyla birlikte Türk lirasının reel olarak değer kazanması oldu. Uluslararası sermaye akımları da elbette bu sürece katkı sağladı. Elbette küresel finansal koşullardaki oynaklığı dikkatle ve sürekli izliyoruz." dedi.

Karahan, "Parasal duruşumuzdaki sıkılık, küresel ekonomideki dalgalı zamanlarda da temel risk yönetimi aracımız olmayı sürdürecek." dedi.

Hizmet fiyatlarındaki yapışkanlığın özellikle kira ve zamana bağlı fiyatlanan diğer kalemlerde görüldüğünü belirten Karahan, bu kalemlerde bir miktar atalet gördüklerini bunun da parasal sıkılaşmanın dezenflasyonist etkisini kısmen sınırladığını ifade etti.

Karahan, geriye dönük endeksleme sorununda yavaş da olsa iyileşmenin süreceğini belirterek, hedeflerinin üzerinde olan enflasyon beklentilerinin kendileri için büyük önem taşıdığını vurguladı.

TCMB olarak attıkları adımlarla ve ileriye dönük yönlendirmelerle hane halkı ve işletmelerin kendi tahminlerine yakınsamalarının önemli olduğunu aktaran Karahan, bu yüzden iyi bir iletişim kurmaya ve etkili adımlar atmaya önem verdiklerini kaydetti.

Karahan, maliye politikası tarafında da dezenflasyon sürecine daha fazla destek görmeyi beklediklerini, orta vadeli programda öngörülen bütçe hedeflerinin bu anlamda pozitif olduğunu ifade etti.

Dış gelişmelerin de etkisine değinen Karahan, "Değişen dış ortam, para politikası çerçevesi açısından ülkeler için yeni zorluklar doğuruyor." dedi.

Karahan, bu durumun sadece Türkiye için değil tüm gelişmekte olan ekonomiler için geçerli olduğunu belirterek, öte yandan gelişmekte olan ekonomilerin bugün geçmişe göre dalgalanmalara karşı daha donanımlı olduğunu ifade etti.

Hatice Karahan, "Özellikle Türkiye, bugün dış şoklara karşı daha iyi konumlanmış durumda. Cari açık oldukça düşük ve dış borç çevirme oranı belirgin şekilde iyileşti." dedi.

Sermaye akımlarındaki değişimlerin gelişmekte olan ekonomiler için önemli olduğunu vurgulayan Karahan, dezenflasyon sürecinde kendileri için döviz kuru kanalının önemini sürdürdüğünü kaydetti.

Karahan, "Bu bağlamda bu dönemde sıkı parasal duruşa odaklanacağız" dedi.

Tarifelere ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Karahan, ABD'nin Türkiye'ye yönelik açıkladığı tarifelerin diğer ülkelere göre en düşük seviyede olduğunu belirterek, yaptıkları analizlerin ABD pazarında Türkiye'nin payını artırma potansiyeli olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Karahan, tarifeler nedeniyle küresel talep ve ticarette, özellikle de Avrupa'da bir zayıflama görülmesi halinde ise bunun Türkiye'nin ABD pazarında elde edebileceği potansiyel kazançları dengeleyeceğini aktardı.

İthalat tarafında ise emtia fiyatlarında özellikle petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün Türkiye için olumlu olduğunu belirten Karahan, bu tür gelişmelerin Türkiye'nin ithalat faturasını azaltabileceğini kaydetti.

Karahan, "Belirsizliğin böylesi yüksek olduğu bir ortamda potansiyel etkileri tam olarak tahmin etmek zor. Bununla birlikte, son dönemde uygulanan küresel ticaret politikalarının etkileri, Türkiye'nin cari dengesi açısından nispeten sınırlı olacaktır. Ancak sermaye akımları önemli bir konu; bu, tüm gelişmekte olan ekonomiler için risk oluşturuyor. Bu nedenle dikkatle izliyoruz." dedi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ