TBMM
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM'nin açılışının 100. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Dilekçe Hakkı Çalıştayı'nın açılış töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "TBMM'nin FETÖ'nün taleplerini yerine getirmek için araç olarak kullanıldığı" yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, "Sizce Meclisin böyle bir pozisyonu oldu mu?" sorusu üzerine Şentop, bu tür iddialara geçen hafta da eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamaları dolayısıyla cevap verdiğini söyledi.
Türkiye'de darbelerden sonra vesayet dönemlerinin yaşandığını dile getiren Şentop, vesayete karşı mücadelenin birçok partinin olduğu gibi AK Parti'nin de önceliklerinden olduğunu belirtti.
Süreci sadece FETÖ çerçevesinde ele almanın yanlış, çarpıtma ve biraz da küçümseme olduğunu ifade eden Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela geçen haftaki tartışma bağlamında bunu ifade ettim. Sivil kişilerin askeri mahkemede yargılanmaması ve asker kişilerin anayasal düzene karşı suçlar bakımından sivil mahkemelerde yargılanmasına dair düzenleme münferit bir düzenleme. Bir olaya mahsus düzenleme değil.
Bahsedilen olayların, Sayın Dursun Çiçek'in tutuklanmasıyla ilgisi yok. Milletvekili olmayan arkadaşlar belki bilmeyebilir, onu mazur görebiliriz. 26 Haziran'da kanun Meclisten geçmiş ama kanun Meclisten geçince yürürlüğe girmiyor.
Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp, Resmi Gazete'de yayımlanması lazım. Yürürlüğe giriş tarihi 9 Temmuz. Dursun Çiçek 30 Haziran'da, kanun yürürlüğe girmeden önce tutuklanmış.
Bir gün tutuklu kalmış, serbest bırakılmış. Sonra kanun yürürlüğe girmiş, kasım ayında tekrar tutuklanmış, ertesi gün serbest bırakılmış. Sonra Anayasa Mahkemesi 21 Ocak 2010'da kanunu iptal etmiş, yürürlüğün durdurulması kararını vermiş.
Bir ay sonra Dursun Çiçek tekrar tutuklanmış. Kanun ortada yokken tutuklanmış, kanun yürürlüğe girmiş tutuklanmış, kanun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilip yürürlükten kaldırılmış, tekrar tutuklanmış. Dolayısıyla belli bir olayla ilişkili olarak bunları yorumlamak yanlış."
TBMM Başkanı Şentop, 12 Eylül 2010'da bu sefer askeri yargıyla ilgili Anayasa değişikliği yapıldığını ve bir sınırlama getirildiğini anlatarak, "Daha sonra FETÖ tamamen tasfiye edilmiş.
Eğer bu dikkate alınacak olursa 15 Temmuz'dan sonra 16 Nisan 2017'de, bu sefer askeri yargıyla ilgili Anayasa'daki 145. maddeyi tamamen kaldırmışız Anayasa değişikliğinde. Bu vesayetle mücadelede birçok adımdan bir tanesi." diye konuştu.
"FETÖ'cü generalleri sivil yargıda yargılayamazdık"
"12 Eylül 2010 referandumunu FETÖ'cülerin desteklediği" söylemlerini hatırlatan Şentop, şunları kaydetti:
"Fakat biz, 12 Eylül 2010 referandumunda askeri yargının alanını daraltan, anayasal düzene karşı suçlar bakımından istisna getiren, sivil yargıyı etkin kılan bir düzenlemeyi yapmasaydık 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'cü generalleri sivil yargıda yargılayamazdık.
'Bunu FETÖ'cüler yaptı' falan değil. Hukuk kuralları böyle bir şeydir. Aslında objektif kurallardır, düzenlemelerdir. Bazıları belki bir şeyler murat edebilir, o kuralları yaparak bir sonuç elde etmeye çalışır ama bazen o kurallar, onların da aleyhine sonuç doğuracak şekilde uygulanır.
Dolayısıyla hukuk kuralları, Meclisin yasama faaliyetleri çerçevesinde ben herkesi daha dikkatli konuşmaya davet ediyorum.
Yasama süreci devam ediyor ve sonuç ortak akılla üretiliyor. Parlamentonun bu anlamda yanlış yapmayacağına inanıyorum.
Kasıtlı olarak yanlış yapmayacağına herkesin de inanması gerekir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com