Tatil bölgelerine dışarıda satınla ve toplu yapılan yemeklerin tüketilmesinin çocuklarda yetişkinlere oranla daha fazla soruna neden olduğunu ifade eden Dr. Murat Çağlar, dışarıda satılan gıdalardan mümkün olduğunca uzak durulması, mecbur kalındığı takdirde de taze yapılmış ve sıcaktan korunmuş yemeklerin tercih edilmesi gerektiğini dile getirdi. Yazın sütlü, yumurtalı ve tavuklu besinlerin daha kısa sürede bozulduğuna dikkat çeken Dr. Murat Çağlar, açık büfelerde de pişirilmiş ve tazeliğinden emin olan gıdaların tüketilmesini önerdi. Dr. Murat Çağlar, ayrıca sebze ve meyvelerin temiz suyla yıkanmasını ve açıkta satılan dondurmadan da uzak durulması gerektiğini belirtti.
Bol sıvı almasını sağlayın
Sıcak havanın da etkisiyle daha fazla terleyen çocuklar su kaybettikleri için sıvı ihtiyaçları da arttığını hatırlatan Dr. Murat Çağlar, “Susuz kalan çocuklarda, halsizlik, az idrar çıkarma, iştahsızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalınabiliyor. Bu nedenle çoğunlukla su içmeyi unutan çocuklarınıza su tüketmeleri gerektiğini hatırlatın veya teşvik edin. Ayrıca, çocukların sıvı ihtiyacını karşılamak için çay, kola ve diğer yapay içecekler yerine kavun, karpuz, şeftali gibi sulu meyveler ve ayranı tercih edin. Özellikle bebekler susuzluklarını ifade edemediği için onlara öğün aralarında mutlaka su içirmeye çalışın” dedi.
Güneşe çıkacağı saatlere dikkat edin
Çocukların, güneş ışınlarından gelen D vitamininden faydalanmalarının önemini vurgulayan Dr. Murat Çağlar, güneşe çıkılacak saatler konusunda hassas davranılması gerektiğinin altını çizdi. Dr. Murat Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“D vitamininin en büyük kaynağı güneşin, yararlı etkilerinin dışında, fazla maruz kalındığında bazı sağlık sorunlarına neden olduğu biliniyor. Güneşle dostluğun devam etmesi için özellikle yaz döneminde mutlaka bazı koruyucu önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Çağlar sözlerine şöyle devam ediyor: “Güneş yanığı, güneş çarpması sıvı kaybı gibi sorunlara sebep olabileceği için, çocuklarınızı ışınların dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarı çıkarmayın. Çocukların da D vitamininden faydalanmaları için en fazla 5-10 dakika şapka ve gözlük takarak güneşlenmelerine fırsat verebilirsiniz. Uzun süreli denizde zaman geçiren çocuklarınıza sık sık güneş kremi sürünve mutlaka şapka veya bone gibi başlarını koruyacak bir aksesuarlar kullanın. Bununla birlikte, halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma gibi güneş çarpmasına işaret eden belirtiler gözlerseniz vakit kaybetmeden en yakın sağlık merkezine baş vurun.”
Açık renkli kıyafetler giydirin
Yaz aylarında sıcak ve nemli havalarda vücudun kıvrımlı yerlerinde nemden dolayı mantar, pişik, kaşıntı gibi sorunlar ortaya çıkabildiğini kaydeden Dr. Murat Çağlar, “Bu nedenle çocuklarınızın kıyafetlerini seçerken, ince, pamuklu, bol ve açık renkli giysileri tercih edin. Bu tip sorunlardan korunmak için kıyafet seçiminin yanı sıra çocukların her gün, gerektiğinde günde birkaç defa ılık suyla duş almasını sağlayın ve gerektiğinde pişik kremleri kullanın” diye konuştu.
Güneş koruyucuları 3-4 saat arayla tekrarlayın
Yetişkinler kadar çocuklarda da güneş kreminin önemli olduğunu söyleyen Dr. Murat Çağlar, “Çocuklarınıza güneşe çıkarmadan 20 dakika önce mutlaka en az 30 faktör UV koruyuculu krem sürmeyi ihmal etmeyin. Özellikle bebekler ve açık tenli çocuklar güneşe karşı daha hassas olduklarından 50 koruma faktörlü krem tercih etmenizde yarar var. Ancak bu kremlerin etkisi 3-4 saat sonra ortadan kalktığı için bu süre içinde tekrarlamayıunutmayın.Eğer çocuklarınız zamanların deniz ve havuzda geçiriyorlarsa kremlerin koruyuculuğunun devam etmesi için hem suya girmeden, hem de girdikten sonra tekrarlanması yarar sağlıyor. Bununla birlikte, şapka ve özellikle UV korumalı güneş gözlüğü kullanmalarına da özen gösterin” şeklinde konuştu.
Havuz yerine denizi seçin
Tatilde havuz yerine denizin tercih edilmesi gerektiğine de dikkat çeken Dr. Murat Çağlar, havuzlardan hepatit A, cilt mantarı, üriner enfeksiyon, dış kulak yolu enfeksiyonu, konjonktivit gibi hastalıkların bulaşabileceğine işaret etti. Dr. Murat Çağlar, şunları söyledi:
“Havuz suları denize göre enfeksiyonlara daha açıktır. Ayrıca aşırı klorlanmış sularda gözlerin tahriş olma riski de artıyor. Bununla birlikte, deniz suyunun tuzlu olması virüslerin ve bakterilerin çoğalmasını engelliyor ve çocukların üst solunum yollarını genzinin, sinüslerinin ve burnunun doğal olarak temizlenmesine yardımcı oluyor” diyor. Bu nedenle eğer seçim şansı varsa denizin tercih edilmesini öneren Dr. Murat Çağlar, çocukları korumak için deniz ya da havuzdan çıktıktan sonra da mutlaka duş aldırılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, havuza girmeden önce ayakların mantara karşı özel solüsyonlu sularla yıkanması ve yüzücü gözlüğü kullanılması da fayda sağlıyor.”
Alerjenlerden uzak tutun
Yaz aylarında sıcak havada ve doğal ortamda bulunan çocuklar alerjik besinlerle ve etkenlerle daha sık karşılaşıldığını kaydeden Dr. Murat Çağlar, “Bunun önüne geçebilmek için çocuklarınızı çikolata, gazlı içecek, cips, patates kızartması gibi yağlı ve alerjen besinlerden uzak tutmaya çalışın. Ayrıca, alerjik reaksiyona sebep olacak böcek ve sinek ısırığından korumaya çalışın ve tatile giderken mutlaka doktorunuzun önerdiği bir alerji şurubu ve kremleri yanınızda bulundurun” ifadelerini kullandı.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com