Ataşehir'de bir kız öğrenci yurdunda yaşayan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Banu Kuru, iddiaya göre aynı odada kaldığı arkadaşlarıyla tartıştı. Tartışmanın ardından geçtiğimiz salı günü sabah saatlerinde Banu Kuru kaldığı odanın penceresinden düştü. 4'üncü kattan aşağıya düşen Kuru ağır yaralandı.
Genç kızın düştüğünü gören öğrenciler ve yurt görevlileri Kuru'yu yurdun yanında bulunan hastaneye kaldırdı. Durumunun ağır olduğu öğrenilen genç kız, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisinde tedavi altına alındı. Üniversite öğrencisi Kuru'nun tedavisi devam ederken, genç kızın düşmediği, kendini pencereden aşağı attığı iddia edildi. Bir başka iddiaya göre ise genç kızı aralarında husumet bulunan oda arkadaşları tartışmanın ardından pencereden aşağıya attı.
Olayı öğrenen Banu Kuru'nun yakınları ise memleketleri Ordu'dan İstanbul'a geldi. Kuru'nun yakınlarının odada bulunan kızlardan şikayetçi olduğu öğrenildi. Hastanede açıklama yapan genç kızın ağabeyi ve aynı yurtta kaldığı kuzeni, Banu Kuru'nun intihara meyilli olmadığını, neşeli bir genç olduğunu ve talihsiz olay yaşanmadan bir gün öncesinde oldukça mutlu olduğunu söylediler. Banu Kuru'nun ağabeyi Umur Kuru hastane önünde yaptığı açıklamada, “Bundan 3 gün önce kız kardeşim kaldığı kız öğrenci yurdunun 4. katından düştü.
Ondan öncesinde olay akşamında büyük ağabeyimle telefonda görüşüyor. Odadaki kız arkadaşıyla tartışma içinde olduğunu söylüyor. Tekrarında ağabeyim olaya müdahale etmek için yurdu arıyor. Güvenlik çıkıyor telefona. Daha sonra ağabeyim nöbetçi memurla konuşmak istiyor ama konuyla ilgilenmiyorlar. O akşam olay yatışıyor. Daha sonra yurt müdürü geldiğinde tutanak tutuyor ve kardeşim bu konuyla alakalı suçlu duruma düşüyor. 1 saat sonrasında da bu olay gerçekleşiyor. Olayda oda arkadaşıyla tartışırken diğeri de kapıyı kilitliyor. 1 saat sonra da yoğun bakıma kaldırıldığını öğreniyoruz” diye konuştu.
"Konuşmalarında hiç intihara meyilli cevaplar yoktu"
Genç kızın kuzeni Damla Kuru ise, “13 Şubat Pazartesi akşamı saat 08.30- 09.00 sıralarında Banu yanıma geldi ve oda arkadaşıyla bir taratışma yaşadığını söyledi. Böyle büyütülecek bir mesele değil dedi. Odada biraz sohbet ettik. 'Ben memura anlatacağım Damla ne olur ne olmaz' diye dedi. Ben de 'Yanında geleyim mi?' dedim, 'Gerek yok senin gelmene' dedi. Banu'nun odasındaki kız yastığının altında bir avuç takı bulduğunu söyledi. Hırsızlık iddiası yani. Biz gayet normal bir şekilde saat 13.30-14.00'e kadar konuştuk eğlendik. Konuşmalarında hiç intihara meyilli cevaplar yoktu. Gayet mutluydu. Onların iddialarını hiç bilmiyorum. Banu'nun bu kızın daha önce eşyalarını kullandığını biliyorum. O kız da Banu'nun eşyalarını kullanıyordu. Ertesi sabah ben Banu'yu aradığımda telefona bakmadı. Daha sonra aradığımda telefonuna ulaşılamıyordu. Zaten burada bir kalabalık vardı. Ben direkt odasına çıktım. Orada olayda ismi geçen kıza ne olduğunu sordum. Bana Banu'nun kendini camdan aşağı attığını söyledi” şeklinde konuştu.
"Olay bana intiharmış gibi gelmedi"
Damla Kuru sözlerine şöyle devam etti:
“Tek temennimiz Banu iyileşir ve bize neler yaşandığını anlatır. Biz o gün için gezmeyi planlamıştık. O da çok iyi olur demişti. Ben sabah uyandığımda onu aradım telefonunu açmadı. Belki uyuyordur diye kahvaltı yaptıktan sonra tekrar aradım yine açmadı. En son aradığımda da ulaşamayınca odasına çıktım zaten. Banu neşeli, hayatı seven, yaşamının kıymetini bilen bir insandı. İntihara meyilli olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Olay bana intiharmış gibi gelmedi zaten.”
Metin Başar