ANKARA/NEPİDO
Myanmar'ın Arakan eyaletinde Müslümanlara yönelik katliamlara sessiz kalan Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii, 5 Eylül'den bu yana Arakan'da operasyon düzenlenmediğini iddia etti.
Uluslararası toplum tarafından, Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamlara sessiz kaldığı için yoğun eleştirilerin hedefi olan Suu Çii, televizyon ve sosyal medya üzerinden canlı yayınlanan ve başkent Nepido'da yabancı diplomatlara hitap ettiği konuşmasında, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kuruluna katılamayacağı için bu konuşmayı yaptığını, uluslararası toplumun Arakan meselesinde Myanmar hükümetinin ne yaptığını bilmesi gerektiğini belirtti.
Dünyanın dikkatinin Arakan'daki duruma çevrildiğinin farkında olduklarına işaret eden Suu Çii, "Myanmar, uluslararası incelemelerden korkmuyor." diye konuştu.
Arakan'daki Müslüman köylerinin yarısının şiddet olaylarından etkilenmediğini ileri süren Suu Çii, yabancı diplomatları şiddetten etkilenmeyen köyleri birlikte ziyaret etmeye çağırarak "Böylece bu bölgelerde insanların neden gırtlak gırtlağa gelmediğini öğrenirsiniz." ifadelerini kullandı.
Suu Çii, Myanmar ordusunun, Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamlardan sorumlu tutulmasına dair herhangi bir açıklama yapmazken "5 Eylül'den bu yana herhangi bir silahlı çatışma ya da temizlik operasyonu yok." dedi.
Arakan'daki katliamlar konusunda uluslararası toplum ve gözlemciler tarafından kendisine yöneltilen eleştirilere de cevap veren Suu Çii, Müslümanların çoğunun Arakan'da kalmaya karar verdiğini dile getirerek bunun da bölgedeki durumun o kadar da kötü olmadığının bir işareti olduğunu savundu.
Suu Çii, Arakan'daki krize yönelik "Karşılıklı suçlamalar var. Hepsini dinlemeliyiz. Harekete geçmeden önce bu suçlamaların sağlam bir temele dayandığından emin olmalıyız." diyerek krizin kökenini ortaya çıkarmak için hem bölgede kalan hem de Bangladeş'e kaçan Arakanlı Müslümanlarla konuşmak istediğini söyledi.
Yarım yüzyıllık bir dikta rejiminin ardından ülkelerinin gelişme aşamasında olduğuna işaret eden Suu Çii, "Birçok problemle yüzleşen genç ve kırılgan bir ülkeyiz. Sadece bazılarına odaklanamayız." değerlendirmesinde bulundu.
Suu Çii, "Tüm insan hakları ihlallerini ve yasa dışı şiddeti kınıyoruz. Ülke çapında barış, istikrar ve hukukun üstünlüğünün yeniden kurulmasını taahhüt ediyoruz." dedi.
Arakan'da yaşayan Müslümanlara son yıllarda sağlık hizmetleri, eğitim ve altyapı sağlanarak yaşam şartlarının iyileştirildiğini belirten Suu Çii, Bangladeş'e kaçan Arakanlı Müslümanların da gerekli kimlik doğrulama çalışmalarının ardından ülkelerine dönebileceklerini kaydetti.
Ancak Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" kabul ediliyor.
Myanmar'da gelmiş geçmiş yönetimler tarafından Bangladeş'ten gelen göçmenler olarak görülen Arakanlı Müslümanlar, resmi belgelerde "Bengalli" olarak adlandırılıyor.
Öte yandan uluslararası insan hakları örgütleri, sistematik şekilde yakılan, Arakanlı Müslümanlara ait çok sayıda köyün uydu fotoğraflarını yayınladı.
Sosyal medya üzerinden yayınlanan görüntü ve fotoğraflara da yansıyan sistematik kundaklamaların yanı sıra Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslümanlar, kendi topraklarında maruz kaldıkları şiddeti de verdikleri röportajlarla gözler önüne seriyor.
Arakan'da 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda Müslüman hayatını kaybettiMyanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadeleyi öne sürerek Arakan'da sivillere yönelik düzenlediği saldırılarında, 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Myanmar yönetiminin bölgeye giriş çıkışlara izin vermemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor.
Saldırılarda 200 civarı köy, ordu ve Budist milliyetçiler tarafından yakıldı ya da kullanılamaz hale getirildi. On binlerce Arakanlı Müslüman, can güvenliği nedeniyle halen bölgeden uzaklaşmaya çalışıyor. Myanmar'dan kaçan siviller dağlık bölgeler, Naf Nehri ya da deniz üzerinden Bangladeş'e geçiyor.
Bangladeş'e 25 Ağustos'tan bu yana 400 binden fazla Arakanlı Müslüman ulaştı.
