ŞAM (AA) - Hava saldırılarının ve çatışmaların tozu dumana kattığı Suriye'de bir müezzin, aşkla nöbet tuttuğu bin yıllık camisinden aydınlık bir gökyüzü için ezanlarını yükseltmeye devam ettiriyor.
Ülkedeki savaşa, yıkıma ve yaşanan acılara rağmen başkent Şam'a bağlı Doğu Guta'daki Kefer Batna camisinin minaresinden 20 yıldır insanları namaza çağırma görevini büyük bir iştiyakla sürdüren 47 yaşındaki Halil Halave, Allah'ın eviyle arasında kurduğu bağı "Bu cami benden ve sahip olduğum her şeyden daha değerli. 2 yıl önce burayı bombaladıklarında ve sütunu yıkıldığında vücudumdan bir parçanın koptuğunu hissettim. Yaşadığım hüzün ve keder bu gezegene sığmıyor." ifadeleriyle anlatıyor.
Gözyaşlarını tutamayan Halave, Doğu Guta'daki ablukaya, gökyüzünden yağan bombalara aldırış etmeden, son nefesine kadar, vazifesini yapacağını ve camiye hizmet edeceğini söylüyor.
Hiç aksatmadan okuduğu ezanlarla, yaşadığı Kefer Batna ilçesinin simgelerinden biri haline gelen Halave, vaktinin çoğunu caminin hizmeti, temizliği ve bakımıyla ilgilenerek geçiriyor. Gün boyu cami işleriyle uğraşan, avludaki yeşillik ve çiçekleri sulayan Halave, kendisini çok fazla göremedikleri için eşi ve çocuklarının da sitemine maruz kalıyor.
"Suriye rejimi gibi barbar rejimlerden başka kim camileri bombalar ki"
Halave, Doğu Guta'nın en eski camilerinden olan ve bin yıllık bir tarihi bulunan Kefer Batna'nın da ülkedeki savaştan nasibini aldığını belirtiyor. Caminin sütununun 2014 yılındaki hava saldırısı sırasında yıkıldığını, bir yıl sonra da cami çevresinin bombalandığını aktaran Halave, "Bombalar düştüğü sırada ikindi namazındaydık. Kimseye bir şey olmadı. Camide bazı küçük zarar meydana geldi. Suriye rejimi gibi barbar rejimlerden başka kim camileri bombalar ki?" ifadelerini kullanıyor.
Camideki onarımların fakirlerin infaklarıyla yapıldığını anlatan Halave, bunun camiye çok farklı bir maneviyat kattığını, cemaatin fazla olduğunu, insanların burada huzur ve güven duyduğunu aktardı.
Kefer Batna'nın bağlı olduğu ve muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta, 3 yıldan bu yana rejim tarafından abluka altında tutuluyor. Hava saldırıları nedeniyle on binlerce sivilin hayatını kaybettiği bölgede, tüneller yoluyla ihtiyaçların temin edildiği kaydedildi.
Ülkedeki savaşa, yıkıma ve yaşanan acılara rağmen başkent Şam'a bağlı Doğu Guta'daki Kefer Batna camisinin minaresinden 20 yıldır insanları namaza çağırma görevini büyük bir iştiyakla sürdüren 47 yaşındaki Halil Halave, Allah'ın eviyle arasında kurduğu bağı "Bu cami benden ve sahip olduğum her şeyden daha değerli. 2 yıl önce burayı bombaladıklarında ve sütunu yıkıldığında vücudumdan bir parçanın koptuğunu hissettim. Yaşadığım hüzün ve keder bu gezegene sığmıyor." ifadeleriyle anlatıyor.
Gözyaşlarını tutamayan Halave, Doğu Guta'daki ablukaya, gökyüzünden yağan bombalara aldırış etmeden, son nefesine kadar, vazifesini yapacağını ve camiye hizmet edeceğini söylüyor.
Hiç aksatmadan okuduğu ezanlarla, yaşadığı Kefer Batna ilçesinin simgelerinden biri haline gelen Halave, vaktinin çoğunu caminin hizmeti, temizliği ve bakımıyla ilgilenerek geçiriyor. Gün boyu cami işleriyle uğraşan, avludaki yeşillik ve çiçekleri sulayan Halave, kendisini çok fazla göremedikleri için eşi ve çocuklarının da sitemine maruz kalıyor.
"Suriye rejimi gibi barbar rejimlerden başka kim camileri bombalar ki"
Halave, Doğu Guta'nın en eski camilerinden olan ve bin yıllık bir tarihi bulunan Kefer Batna'nın da ülkedeki savaştan nasibini aldığını belirtiyor. Caminin sütununun 2014 yılındaki hava saldırısı sırasında yıkıldığını, bir yıl sonra da cami çevresinin bombalandığını aktaran Halave, "Bombalar düştüğü sırada ikindi namazındaydık. Kimseye bir şey olmadı. Camide bazı küçük zarar meydana geldi. Suriye rejimi gibi barbar rejimlerden başka kim camileri bombalar ki?" ifadelerini kullanıyor.
Camideki onarımların fakirlerin infaklarıyla yapıldığını anlatan Halave, bunun camiye çok farklı bir maneviyat kattığını, cemaatin fazla olduğunu, insanların burada huzur ve güven duyduğunu aktardı.
Kefer Batna'nın bağlı olduğu ve muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta, 3 yıldan bu yana rejim tarafından abluka altında tutuluyor. Hava saldırıları nedeniyle on binlerce sivilin hayatını kaybettiği bölgede, tüneller yoluyla ihtiyaçların temin edildiği kaydedildi.