Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ABD ile Rusya’nın Suriye’de ateşkes konusunda uzlaşmasını olumlu karşıladıklarını belirterek, “Ümit ediyoruz ki önceki ateşkeslere benzemez, uygulanma imkanı bulur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. 8.5 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
64. Hükümet’in Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan ilk toplantısında Türkiye’nin önemli meselelerinin çok uzun ve teferruatlı bir şekilde tartışılarak ele alındığını belirten Kurtulmuş, bunların en başında iç ve dış güvenlik konularının geldiğine vurguladı.
BAKANLAR KURULU’NDA TERÖR SUNUMU
İç ve dış güvenlik konularında İçişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin birer sunumlar yaptığını bildiren Kurtulmuş, Türkiye’de içerisinde yaşanan terör ve terörizmle mücadele kapsamındaki gelişmelerin yanı sıra Türkiye’nin çevresindeki gelişmelerin de ele alındığını açıkladı. Kurtulmuş, "Kararlılık içerisinde terörle mücadelenin sürdürülmesi, terörle mücadele sürdürülürken Birlik, Huzur ve Demokrasi Eylem Planı’ndan da hiç taviz verilmeden bu süreçte yapılması gereken bütün restorasyon çalışmalarının da yapılması bir kere daha müzakere edildi ve bu konudaki kararlılık teyit edildi" dedi.
Terörün sınır ötesi kaynakları ve bu kaynakların Türkiye’ye karşı oluşturduğu tehditler üzerinde durulduğunu söyleyen Kurtulmuş, toplantıda bu tehditlerin bertaraf edilmesine ilişkin hazırlıkların teferruatlı şekilde ele alınması zaruretinin ortaya konulduğuna işaret etti. Bu çerçevede göç değerlendirmesi yapıldığını bildiren Kurtulmuş, "Yaklaşık 3 milyona yakın Suriyeli ve Iraklı mültecilerin olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Bu göç meselesinin bugün uluslararası alanda ne kadar büyük bir boyuta ulaşmış olduğunu biliyoruz. Türkiye göç meselesiyle şimdiye kadar neredeyse tek başına mücadele etti. Bundan sonra uluslararası camianın Türkiye’nin göç ve göçmen sorununa yapmış olduğu bu büyük katkıya destek vermesini beklemek de hakkımızdır" ifadelerini kullandı.
YASA DIŞI GÖÇMEN SAYISINDA REKOR ARTIŞ
Türkiye’nin yasa dışı göç bakımından "sadece üzerinden geçilen ülke" olmanın ötesinde ekonomik gelişmeler göz önünde alındığında "hedef ülke" haline geldiğini söyleyen Kurtulmuş, "Bunun için Türkiye’nin yasa dışı göçle de bütün imkanlarıyla mücadele etmesinin önemli bir güvenlik meselesi olduğunun altı çizildi. Bu çerçevede sadece 2015 yılı içerisinde Türkiye’nin 146 bin 485 yasa dışı göçmeni yakaladığını biliyoruz. Bunların 91 bini ise Ege ve Akdeniz’de uluslararası sularda yakalanmıştır. Bu anlamda bir önceki yıla göre yasa dışı yakalanan göçmen sayısında 2.5 kat, denizlerde yakalanan yasa dışı göçmen sayısında ise 6 kat bir artışın olduğu ortaya konuluyor" dedi.
ENERJİ BAKANLIĞI’NDAN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ SUNUMU
Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin ele alınan konular arasında olduğunu açıklayan Kurtulmuş, Türkiye’nin bir taraftan ekonomik gelişmesiyle birlikte enerji talebinin arttığını vurguladı. Kurtulmuş, Türkiye’nin bölgedeki siyasi ve sosyal gelişmeler dolayısıyla enerji bakımından kendisine yeterli hale gelmesinin önemli bir güvenlik meselesi haline geldiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin doğalgazda yüzde 55 oranında Rusya, yüzde 16 oranında ise İran’a bağımlı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Yani yüzde 71 enerji kaynakları bakımından iki yakın komşumuza bağlıyız. Bu çerçevede tedarik esnekliğinin sağlanması, doğalgaz depolama çalışmaları gibi alanlardaki çalışmaların sürdürülmesi ayrıca Türkiye’nin kömür üretiminin artırılması, burada milli rezervlerin kullanılması, özellikle termik santrallere kaynak olarak görülüyor. Ayrıca mevcut enerji yatırımlarının kısa bir süre içerisinde tamamlanması, 3-4 yıl içerisinde mevcut altyapı yatırımlarının hızlandırılması, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye çekilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması gibi alanlarda çok geniş enerji alanındaki Türkiye’nin yapması gerekenler, Enerji Bakanımız tarafından Bakanlar Kurulumuzla paylaşıldı. Bu konuların her biriyle ilgili Bakanlar Kurulu üyesi arkadaşlarımız gerekli katkılarda bulundular, sorularını sordular ve kendi katkılarında bulundular."
EKONOMİK GELİŞMELER MASAYA YATIRILDI
Bakanlar Kurulu’na sunum yapılan üçüncü alanın ekonomi olduğunu bildiren Kurtulmuş, küresel ekonomide yaşanan gelişmelerle ilgili görüşlerin ifade edildiğini dile getirdi. Kurtulmuş, küresel ekonomideki yavaşlama, jeopolitik gerginlikler ve siyasal belirsizlikler, FED’in faiz artışıyla birlikte ortaya çıkan yeni küresel ekonomik dalgalanma ve özellikle emtia fiyatlarındaki düşüşün bundan sonraki süreçte yakın planda dünya ekonomisini etkileyecek ana akım gelişmeler olarak değerlendirildiğini belirtti.
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye’nin 2002 yılından bu yana yaşamış olduğu ekonomik gelişme sürecinde Türkiye ekonomisinin yapısal olarak son derece sağlam alanları olduğu gibi özellikle Türk Lirası’nın değer kaybı, risk priminin artması gibi bütün gelişmekte olan ülkelerde görülen benzer meselelerin Türkiye’de de olduğu, tasarruflarımızdaki azalma, tasarruflarımızın azlığı ve tasarrufların artırılmasının şart olduğu, iş gücünün niteliğinin artırılması ve ihracat pazarlarımızın tekrar genişletilmesi gibi alanlarda da neler yapılması gerektiği konusunda uzun müzakereler yapıldı. Bu çerçevede Türkiye ekonomisinin bundan sonraki süreçte makro istikrarını, makro tedbirlerle reform sürecini sürdürmesi en önemli kararlılık alanlarından birisidir. Türkiye’de yapısal reformların sağlanması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, yargı reformu, şeffaflık, kamu maliyesiyle ilgili reform çalışmaları, kamu yönetimi reformu ve eğitim reformu gibi alanlarda zaten 64. Hükümet’in hükümet programının parçası olan reform hareketlerine kararlılıkla devam edileceğinin altı çizilmiş oldu."
"EKONOMİK REFORMLAR ÜÇ AYAK ÜZERİNDE OTURACAK"
"Bundan sonraki ekonomik reformlar üç ayak üzerinde oturacak" diyen Kurtulmuş, "Biri makro reformlar, bir diğer mikro reformlar. Mikro alanda da 25 sektörel dönüşüm programından taviz verilmeden uygulamalar devam edecektir. Üçüncü ayak ise Avrupa Birliği uyum reformları çerçevesinde Türkiye’nin bu süreci sürdürmesidir" ifadelerini kullandı.
BAKANLAR KURULU’NDA DIŞ İLİŞKİLERE İLİŞKİN SUNUM
Bugünkü Bakanlar Kurulu’nda dış ilişkilerle ilgili sunum yapıldığını belirten Kurtulmuş, "Bildiğiniz gibi son derece hızlı, son derece devingen bir süreçten geçiyoruz dış ilişkiler bakımından. Türkiye çok farklı alanlarda farklı dış politik sorunlarla karşı karşıya. Ayrıca sadece Türkiye değil bölgemiz ve küresel ölçekte dünyanın da sürekli dış politikada yeni sorun ve gelişmelerle karşı karşıya kaldığı ortadadır" dedi.
Kurtulmuş, bu çerçevede Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkilerinin dış politikadaki önemli gelişme alanlarından biri olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Özellikle Avrupa Birliği ile göç sorununa karşı ortak eylem planı içerisinde hareket etmemiz bundan sonraki süreçte de bu işbirliğinin artırılarak devamı önemlidir. Bunun için Türkiye’nin Vize Serbestisi Anlaşmasını ümit ediyoruz ki 2016 yılının Ekim ayında bunu nihayetlendireceğiz. Ayrıca Haziran 2016’da da Geri Kabul Anlaşması’nın üçüncü ülkelere uygulanması konusunda da gerekli adımlar atılacaktır. Bütün yasa dışı göçle ilgili olarak son zamanlarda yaptığımız çalışmalar ve önleyici tedbirler çerçevesinde yasa dışı göç konusunda önemli kayda değer azalmaların görülmeye başlandığını da ifade etmek isterim. Bu çerçevede Türkiye’nin yasa dışı göç konusunda Türkiye, Almanya ve Yunanistan yapacağı ortak çalışmalara NATO’nun vereceği destek de önemli olacaktır. NATO’nun hem Ege Denizi’nde hem Türkiye-Suriye sınırında yasa dışı göçe ilişkin istihbarat, keşif ve izleme faaliyetleri içerisinde olması ümit edilir ki bu alandaki kararlı işbirliğini artıracak önemli bir tavır olacaktır. Ayrıca Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerindeki gelişmeler, Suriye politikasındaki bir takım görüşmelerimizdeki farklılıklar, ayrıca Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerimizdeki son gelişmeler, Suriye ve Irak’taki siyasal gelişmeler, Kıbrıs ve Filistin’deki gelişmeler dışişleri sunumunda ele alınan önemli konular oldu."
"BUGÜNKÜ BAKANLAR KURULU’NUN GÜNDEMİNİ DÖRT KONU TEŞKİL ETTİ"
Söz konusu dört konunun bugünkü Bakanlar Kurulu’nun gündemini teşkil ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "Her bakanlık her kamu kurum ve kuruluşu bütün meselelerimizi en ince detayına kadar takip ederek Türkiye’nin ulusal menfaatlerinin korunması, halkımızın huzur ve refahının geliştirilmesi bakımından üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getiriyor. Terörle mücadelede bütün kurum ve kuruluşlar arasında her türlü işbirliği en üst düzeyde sağlanıyor. Ayrıca dış politikanın yakinen takip edilebilmesi için bütün kurum ve kuruluşlar arasında fikir alışverişleri ve bu anlamda da perspektif paylaşımları gerçekleştiriliyor. Türkiye bu anlamda çevresindeki bütün gelişmeleri hem takip ediyor hem bu gelişmeleri proaktif bir şekilde izlemeye çalışarak Türkiye’nin menfaatlerini koruyacak istikamette çalışmalarını sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
(İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. 8.5 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
64. Hükümet’in Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan ilk toplantısında Türkiye’nin önemli meselelerinin çok uzun ve teferruatlı bir şekilde tartışılarak ele alındığını belirten Kurtulmuş, bunların en başında iç ve dış güvenlik konularının geldiğine vurguladı.
BAKANLAR KURULU’NDA TERÖR SUNUMU
İç ve dış güvenlik konularında İçişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin birer sunumlar yaptığını bildiren Kurtulmuş, Türkiye’de içerisinde yaşanan terör ve terörizmle mücadele kapsamındaki gelişmelerin yanı sıra Türkiye’nin çevresindeki gelişmelerin de ele alındığını açıkladı. Kurtulmuş, "Kararlılık içerisinde terörle mücadelenin sürdürülmesi, terörle mücadele sürdürülürken Birlik, Huzur ve Demokrasi Eylem Planı’ndan da hiç taviz verilmeden bu süreçte yapılması gereken bütün restorasyon çalışmalarının da yapılması bir kere daha müzakere edildi ve bu konudaki kararlılık teyit edildi" dedi.
Terörün sınır ötesi kaynakları ve bu kaynakların Türkiye’ye karşı oluşturduğu tehditler üzerinde durulduğunu söyleyen Kurtulmuş, toplantıda bu tehditlerin bertaraf edilmesine ilişkin hazırlıkların teferruatlı şekilde ele alınması zaruretinin ortaya konulduğuna işaret etti. Bu çerçevede göç değerlendirmesi yapıldığını bildiren Kurtulmuş, "Yaklaşık 3 milyona yakın Suriyeli ve Iraklı mültecilerin olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Bu göç meselesinin bugün uluslararası alanda ne kadar büyük bir boyuta ulaşmış olduğunu biliyoruz. Türkiye göç meselesiyle şimdiye kadar neredeyse tek başına mücadele etti. Bundan sonra uluslararası camianın Türkiye’nin göç ve göçmen sorununa yapmış olduğu bu büyük katkıya destek vermesini beklemek de hakkımızdır" ifadelerini kullandı.
YASA DIŞI GÖÇMEN SAYISINDA REKOR ARTIŞ
Türkiye’nin yasa dışı göç bakımından "sadece üzerinden geçilen ülke" olmanın ötesinde ekonomik gelişmeler göz önünde alındığında "hedef ülke" haline geldiğini söyleyen Kurtulmuş, "Bunun için Türkiye’nin yasa dışı göçle de bütün imkanlarıyla mücadele etmesinin önemli bir güvenlik meselesi olduğunun altı çizildi. Bu çerçevede sadece 2015 yılı içerisinde Türkiye’nin 146 bin 485 yasa dışı göçmeni yakaladığını biliyoruz. Bunların 91 bini ise Ege ve Akdeniz’de uluslararası sularda yakalanmıştır. Bu anlamda bir önceki yıla göre yasa dışı yakalanan göçmen sayısında 2.5 kat, denizlerde yakalanan yasa dışı göçmen sayısında ise 6 kat bir artışın olduğu ortaya konuluyor" dedi.
ENERJİ BAKANLIĞI’NDAN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ SUNUMU
Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin ele alınan konular arasında olduğunu açıklayan Kurtulmuş, Türkiye’nin bir taraftan ekonomik gelişmesiyle birlikte enerji talebinin arttığını vurguladı. Kurtulmuş, Türkiye’nin bölgedeki siyasi ve sosyal gelişmeler dolayısıyla enerji bakımından kendisine yeterli hale gelmesinin önemli bir güvenlik meselesi haline geldiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin doğalgazda yüzde 55 oranında Rusya, yüzde 16 oranında ise İran’a bağımlı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Yani yüzde 71 enerji kaynakları bakımından iki yakın komşumuza bağlıyız. Bu çerçevede tedarik esnekliğinin sağlanması, doğalgaz depolama çalışmaları gibi alanlardaki çalışmaların sürdürülmesi ayrıca Türkiye’nin kömür üretiminin artırılması, burada milli rezervlerin kullanılması, özellikle termik santrallere kaynak olarak görülüyor. Ayrıca mevcut enerji yatırımlarının kısa bir süre içerisinde tamamlanması, 3-4 yıl içerisinde mevcut altyapı yatırımlarının hızlandırılması, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye çekilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması gibi alanlarda çok geniş enerji alanındaki Türkiye’nin yapması gerekenler, Enerji Bakanımız tarafından Bakanlar Kurulumuzla paylaşıldı. Bu konuların her biriyle ilgili Bakanlar Kurulu üyesi arkadaşlarımız gerekli katkılarda bulundular, sorularını sordular ve kendi katkılarında bulundular."
EKONOMİK GELİŞMELER MASAYA YATIRILDI
Bakanlar Kurulu’na sunum yapılan üçüncü alanın ekonomi olduğunu bildiren Kurtulmuş, küresel ekonomide yaşanan gelişmelerle ilgili görüşlerin ifade edildiğini dile getirdi. Kurtulmuş, küresel ekonomideki yavaşlama, jeopolitik gerginlikler ve siyasal belirsizlikler, FED’in faiz artışıyla birlikte ortaya çıkan yeni küresel ekonomik dalgalanma ve özellikle emtia fiyatlarındaki düşüşün bundan sonraki süreçte yakın planda dünya ekonomisini etkileyecek ana akım gelişmeler olarak değerlendirildiğini belirtti.
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye’nin 2002 yılından bu yana yaşamış olduğu ekonomik gelişme sürecinde Türkiye ekonomisinin yapısal olarak son derece sağlam alanları olduğu gibi özellikle Türk Lirası’nın değer kaybı, risk priminin artması gibi bütün gelişmekte olan ülkelerde görülen benzer meselelerin Türkiye’de de olduğu, tasarruflarımızdaki azalma, tasarruflarımızın azlığı ve tasarrufların artırılmasının şart olduğu, iş gücünün niteliğinin artırılması ve ihracat pazarlarımızın tekrar genişletilmesi gibi alanlarda da neler yapılması gerektiği konusunda uzun müzakereler yapıldı. Bu çerçevede Türkiye ekonomisinin bundan sonraki süreçte makro istikrarını, makro tedbirlerle reform sürecini sürdürmesi en önemli kararlılık alanlarından birisidir. Türkiye’de yapısal reformların sağlanması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, yargı reformu, şeffaflık, kamu maliyesiyle ilgili reform çalışmaları, kamu yönetimi reformu ve eğitim reformu gibi alanlarda zaten 64. Hükümet’in hükümet programının parçası olan reform hareketlerine kararlılıkla devam edileceğinin altı çizilmiş oldu."
"EKONOMİK REFORMLAR ÜÇ AYAK ÜZERİNDE OTURACAK"
"Bundan sonraki ekonomik reformlar üç ayak üzerinde oturacak" diyen Kurtulmuş, "Biri makro reformlar, bir diğer mikro reformlar. Mikro alanda da 25 sektörel dönüşüm programından taviz verilmeden uygulamalar devam edecektir. Üçüncü ayak ise Avrupa Birliği uyum reformları çerçevesinde Türkiye’nin bu süreci sürdürmesidir" ifadelerini kullandı.
BAKANLAR KURULU’NDA DIŞ İLİŞKİLERE İLİŞKİN SUNUM
Bugünkü Bakanlar Kurulu’nda dış ilişkilerle ilgili sunum yapıldığını belirten Kurtulmuş, "Bildiğiniz gibi son derece hızlı, son derece devingen bir süreçten geçiyoruz dış ilişkiler bakımından. Türkiye çok farklı alanlarda farklı dış politik sorunlarla karşı karşıya. Ayrıca sadece Türkiye değil bölgemiz ve küresel ölçekte dünyanın da sürekli dış politikada yeni sorun ve gelişmelerle karşı karşıya kaldığı ortadadır" dedi.
Kurtulmuş, bu çerçevede Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkilerinin dış politikadaki önemli gelişme alanlarından biri olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Özellikle Avrupa Birliği ile göç sorununa karşı ortak eylem planı içerisinde hareket etmemiz bundan sonraki süreçte de bu işbirliğinin artırılarak devamı önemlidir. Bunun için Türkiye’nin Vize Serbestisi Anlaşmasını ümit ediyoruz ki 2016 yılının Ekim ayında bunu nihayetlendireceğiz. Ayrıca Haziran 2016’da da Geri Kabul Anlaşması’nın üçüncü ülkelere uygulanması konusunda da gerekli adımlar atılacaktır. Bütün yasa dışı göçle ilgili olarak son zamanlarda yaptığımız çalışmalar ve önleyici tedbirler çerçevesinde yasa dışı göç konusunda önemli kayda değer azalmaların görülmeye başlandığını da ifade etmek isterim. Bu çerçevede Türkiye’nin yasa dışı göç konusunda Türkiye, Almanya ve Yunanistan yapacağı ortak çalışmalara NATO’nun vereceği destek de önemli olacaktır. NATO’nun hem Ege Denizi’nde hem Türkiye-Suriye sınırında yasa dışı göçe ilişkin istihbarat, keşif ve izleme faaliyetleri içerisinde olması ümit edilir ki bu alandaki kararlı işbirliğini artıracak önemli bir tavır olacaktır. Ayrıca Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerindeki gelişmeler, Suriye politikasındaki bir takım görüşmelerimizdeki farklılıklar, ayrıca Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerimizdeki son gelişmeler, Suriye ve Irak’taki siyasal gelişmeler, Kıbrıs ve Filistin’deki gelişmeler dışişleri sunumunda ele alınan önemli konular oldu."
"BUGÜNKÜ BAKANLAR KURULU’NUN GÜNDEMİNİ DÖRT KONU TEŞKİL ETTİ"
Söz konusu dört konunun bugünkü Bakanlar Kurulu’nun gündemini teşkil ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "Her bakanlık her kamu kurum ve kuruluşu bütün meselelerimizi en ince detayına kadar takip ederek Türkiye’nin ulusal menfaatlerinin korunması, halkımızın huzur ve refahının geliştirilmesi bakımından üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getiriyor. Terörle mücadelede bütün kurum ve kuruluşlar arasında her türlü işbirliği en üst düzeyde sağlanıyor. Ayrıca dış politikanın yakinen takip edilebilmesi için bütün kurum ve kuruluşlar arasında fikir alışverişleri ve bu anlamda da perspektif paylaşımları gerçekleştiriliyor. Türkiye bu anlamda çevresindeki bütün gelişmeleri hem takip ediyor hem bu gelişmeleri proaktif bir şekilde izlemeye çalışarak Türkiye’nin menfaatlerini koruyacak istikamette çalışmalarını sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
(İHA)