'Suriye halkının umudu Türkiye'

İSTANBUL (AA) - Suriyeli sığınmacılar tarafından Gaziantep'te kurulan Fecr Radyo'nun Yayın Yönetmeni Alaaddin Husso, Suriye halkının umudunun Türkiye olduğunu vurgulayarak, "Bu bölgede istikrar olursa biz huzuru buluruz, Türkiye orada olmazsa biz huzur bulamayız. Türkiye hariç Suriye'ye müdahale eden ülkelerin tamamı sömürgeci sadece Türkiye, Suriye halkına yardım ediyor." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin "Arap Gazeteciler İstanbul Buluşması" etkinliği kapsamında İstanbul'da bulunan 18 ülkeden 60 gazeteci, kentin tarihi ve turistik mekanlarını gezdi.

Katılımcılardan Alaaddin Husso, AA muhabirinin soruları üzerine, Suriyeli gazeteciler olarak Türkiye'nin Suriye halkına yaptığı yardımları çok önemli bulduklarını ifade etti.

İki halkın entegrasyonu konuları ve Türkiye'yi anlamaya yönelik anket çalışmaları yaptıklarını aktaran Husso, Türkiye hariç Suriye'ye müdahale eden ülkelerin tamamının sömürgeci olduğunu sadece Türkiye'nin Suriye halkına yardım ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür." sözüne atıfta bulunan Husso, küresel sistemin bozulmasının Suriye'den başlayacağını ve bu sebeple küresel güçlerin Suriye'deki durumun devam etmesini istediğini söyledi.

Husso, "Suriye halkı olarak bizim umudumuz Türkiye, bu bölgede istikrar olursa biz huzuru buluruz, Türkiye orada olmazsa biz huzur bulamayız. Biz Suriyeli gazeteciler ve yazarlar olarak istiyoruz ki; Türkiye Suriye'deki operasyonlarını bizzat kendisinin kontrolünde yapsın ve tecrübelerini Suriye halkına aktarsın." dedi.

Suriyeli yazar ve edebiyatçı Ebtisam Şakuş ise Türkiye'nin Suriye halkına verdiği desteğin sadece Arap ülkelerinden değil, tüm dünyadan gelen yardımlardan daha fazla olduğunu söyledi. Şakuş, Türkiye'nin mülteci kamplarında okullar açtığını ve iş imkanları yaratarak maddi destek sağladığını ve en önemlisi mültecilere emniyetli bir yaşam sunduğunu dile getirdi.

Bir edebiyatçı olarak mülteci kampında kültür merkezi açarak halkın kültür seviyesini yükseltmeyi hedeflediğini belirten Şakuş, müftü ve kaymakamın yardımları ile bu çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.

Almanya'da göç politikaları konusunda çalışmalar yapan Türkmen asıllı gazeteci Cemal Karslı, Suriye ve Türkiye arasında 911 kilometre sınır olduğunu ve sınırın iki tarafında da 10 milyondan fazla akrabanın yaşadığını söyledi.

Türkiye ve Suriye halklarının birbirlerine çok benzediğini dikkati çeken Karslı, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şam ile İstanbul, Ankara ile Halep arasındaki benzerlik Rabat, Tunus ve Cezayir arasındaki benzerlikten fazladır. Türkiye'ye çok teşekkür ediyoruz, Suriyeli muhacirlere ensar oldular, bu dünyaya da bir mesajdır. Türkiye'nin ne kadar insani bir politika yürüttüğü tüm dünyada belli oluyor. Türkiye belli ki iki toplumun birbirine entegrasyonu için çok emek veriyor ve bu haliyle de dünyaya örnek oluyor. Okul, üniversite ve dil eğitimi konularında çok çaba sarf ediyor. Genel olarak Suriye halkı burada yabancılık çekmiyor, umarım bu çabalar halklarımızı birbirine iyice yakınlaştırır ve ileride ülkelerimiz Avrupa Birliği gibi birlik olur ve sorunlarımız çözülür."

Almanya'da 10 sene milletvekilliği ve ülkedeki göçmenlerin sözcülüğünü yaptığını dile getiren Karslı, Almanya'ya 1 milyon civarında mülteci geldiğini hatırlattı. Karslı, göçmenlere bakış konusunda Türkiye ile Almanya arasındaki büyük fark olduğunu belirterek, "Suriye halkı, Türkiye'de gurbet çekmiyor ve eşit muamele görüyor. Türkiye'deki durumu Almanya ve Avrupa ile kıyaslarsak durum orada çok ciddi ve şartlar daha zor. Bu durumun farkına vardığı için Almanya'dan Türkiye'ye dönmek isteyen çok insan var." diye konuştu.

TRT Kürdi Haber ve Program Müdürü Gülabi Eryaman da Suriyeli gazetecilerin Türkiye'nin vizyonu ve misyonunu gördüğünü belirterek, Türkiye'nin savaşın ilk günlerinden itibaren kapılarını Suriye halkına açtığını hatırlattı.

Türkiye'nin AFAD, Türk Kızılayı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla her daim Suriye halkının yanında olduğunu vurgulayan Eryaman, "Halkımız onlara evlerini açarak misafir etti yıllarca. Onların bizlerden hiçbir farkı yok. Gaziantep'e gittiğiniz zaman 'hattın altı' ve 'hattın üstü' ifadesi kullanılır. Hattın altı Türkiye'dir, üstü ise Suriye'dir. Her iki tarafta bunu söyler ve başka bir ülke demezler." dedi.

Eryaman, bu iki toplumun aynı ve birbirinden herhangi bir farkı olmadığını belirterek, Suriyeli gazetecilerin "Memleketimizdeyiz ve burada yabancılık çekmiyoruz. Türkiye'den Allah razı olsun, kapılarını bize açtı ve bizimle ilgilendi, gerçekten biz devletinizin güler yüzünü görüyoruz. Türkiye'nin her zaman yanımızda olduğunu gördük ve dolayısıyla gazeteciler olarak bizim bakış açımızla TRT'nin bakış açısı aynı." dediğini sözlerine ekledi.

Muhabir: Ali Ebubekir Tokcan