ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski Pilot Teğmen Uluç Hüseyin Hançer, savcılık ifadesinde, FETÖ üyesi "abilerin", askeri lise sınavları için kendisinin ve arkadaşlarının ailelerini ikna ettikten sonra yatılı kampa alarak mülakatlara hazırladıklarını söyledi.
FETÖ ile 7. sınıftayken gittiği dershanede tanıştığını anlatan Hançer, savcılık ifadesinde, "Emin isimli bir arkadaşım, üniversitede okuyan abilerin evi olduğunu ve buraya giderek ders çalışabileceğimizi söyledi. İlk gittiğimde ikramda bulunup, ders çalıştırdılar. Durumu babama anlattım, babam tanımadığım kişilerle görüşmemi uygun bulmadı. Daha sonra faydalı bulmam üzerine o da kabul etti." diye konuştu.
"Abilerin" sınıflarında güvendikleri başka birilerini daha getirebileceklerini söylemesi üzerine Ali isimli arkadaşına bunu aktardığını belirten Hançer, "Ali bizle gelmeye başladı. 2-3 ay sonra bize Fetullah Gülen'i tanıyıp tanımadığımızı sordular. Hatta Ali, 'Tanıyorum, şerefsizin teki' diye ifadede bulundu. Bunun üzerine abiler, 'Siz onu tanımıyorsunuz, iyi bir insandır, toplumda yanlış tanınıyor. Bizler onun öğretilerini takip ediyor ve uyguluyoruz. Sizler de bizlere katılırsanız, kazananlardan olursunuz' dediler." ifadelerini kullandı.
Kendisine "Uğur" kod isimle hitap edilmeye başlandığını bildiren Hançer, ifadesini şöyle sürdürdü:
"Askeri liselere yönlendirmek istedikleri öğrencilerin, düz taban ve güvercin göğüslü olup olmadıklarını öğrenmek için bazı sorular soruyorlardı. Bize de İrfan abi bu soruyu sormuştu. Biz de bunu neden sorduğunu söyleyince, halı sahaya maça gideceğimizi, orada böyle sorunu olanların maç oynamalarının zararlı olduğunu, o yüzden de bu tür sorunu olanları maça götürmeyeceklerini söyledi. İlerleyen zamanlarda İrfan abi ve Veli abi bizleri toplayarak Fetullah Gülen cemaatinin farklı yönlerinin de olduğunu, bizlerin sadece bu cemaatle ilgili küçük bir bölümünü bildiğimizi söyledi.
Bu cemaatin içinde ünlülerin, futbolcuların, iş adamları gibi toplumun farklı kesimleri ile ilgilenen büyük mertebede abiler, gruplar olduğunu, askeriyenin içerisinde ateist, namaz, abdest bilmez vatan haini insanların çoğunlukta olduğunu, geçmişte darbeler yaparak ülkeye büyük zararlar verdiklerini, buraların peygamber ocağı olduğunu, bizim gibi abdestli, namazlı, düzgün insanların askeriyeye girerek vatana hizmet etmemiz konusunda bilgi vererek, Ali, Emin ve beni askeri liselere yönlendirmek istediklerini, cemaatin buralarda açığı olduğunu, bu açığı bizlerin kapatacağını söylediler."
Hastanede kod isimle muayene
FETÖ üyesi "abilerin", askeri lise sınavları için kendisinin ve arkadaşlarının ailelerini ikna ettikten sonra yatılı kampa alarak sınavlara hazırladıklarını söyleyen Hançer, sabahları spor yaptıklarını, günün kalan kısmında ise test çözdüklerini aktardı.
"Abilerin" kendilerini ön sağlık muayenesi için özel bir hastaneye götürdüklerini belirten Hançer, "Ön sağlık muayenesi yapacaklarını söyleyerek Ali, Emin ve beni Ümitköy'de ancak bu civarı pek bilmediğimden neresinde olduğunu hatırlamadığım, karşısında bowling merkezi olan tıp merkezine götürüldük. Kendimizi sporcu olarak tanıtıp sağlık muayenesi olduk. Hastaneye kaydımızı kod isimlerimizi kullanarak yaptık. Hastane ücretinin nasıl ödendiği konusunda bir fikrim yok. Burada kan verdik ve rutin taramadan geçtik. Hiçbirimizde sıkıntı çıkmadı." ifadelerini kullandı.
Hançer, "abilerle" birlikte kamp yaptıkları evde sınavın mülakat provasını yaptıklarını kaydederek, "Sınava yakın dönemde sanki gerçeği yapılıyormuş gibi ev içinde sözlü mülakat sınavlarına tabi tutulduk. Cemaate yakın olmayan gazete, dergi ve televizyonları takip ettirip bunları yazar, çizer, sunucu ve benzeri kişilerini takip etmemizi, Fetullah Gülen cemaatiyle ilgili de 'bizler şakirt olarak adlandırıldığımızdan sizleri de bu şekilde çağırabilirler, sakın tepki vermeyin' ikazında bulunuldu." diye konuştu.
Mülakatta okuduğu yazarların sorulması ihtimalinde, Hürriyet ve Milliyet gazetesinin köşe yazarlarının isimlerini söylemesinin istendiğini ileri süren Hançer, "Okuduğum kitaplarda ise güncel kitap isimlerini söylememi istediler. Atatürk ilke ve inkılaplarına hakim olabilmem için ayrıntılı çalışmam gerektiğini söylediler." dedi.
Hançer, Askeri Liseler Sınavını 2005'te kazandığını, arkadaşlarının kazanamadığını belirterek, "Yazılı sınavı kazandıktan sonra yine aynı evde bulunan abiler, mülakata ilişkin daha fazla bilgiler vermeye başladılar. Abiler, önceki mülakat sorularını arşivlediklerinden bu soruları söyleyip ne şekilde cevap vermem gerektiğini söylüyorlardı. Abilerden birinin ismi İrfan'dı. Bizden sorumlu kişi Veli'ydi. İrfan da Veli'den sorumluydu." diye konuştu.
"Maç var dersem filo komutanına haber verin"
FETÖ'nün darbe girişiminden birkaç gün önce izinde olduğunu, "abilerin" isteği üzerine tatilini yarıda keserek Ankara'ya geldiğini, yaptıkları toplantıda "hükümetin askeriyeye yönelik bir darbe" girişimi olabileceği şeklinde bir değerlendirme yapıldığını anlatan Hançer, bu toplantıda kısa bir süre sonra Ertuğrul kod adlı "abinin" kendisiyle görüşmek istemesi üzerine yanına gittiğini söyledi.
Hançer, sonrasında yaşanan gelişmeleri şöyle aktardı:
"Ertuğrul beni aradı ve görüşmek istediğini söyledi. Arabasına gittiğimde yanına sivil polis olduğunu söyleyen ve kimlik gösteren 4 şahsın geldiğini ve ikimizin de cemaatçi olduğumuzu bildiklerini, 'abimizin', 'şuraya bomba atın' derse atacağımızı ve hepimizi hükümetin askeri yapacağını söylemiş. Bunun üzerine olayı hükümetin polislerinin değil de cemaatçi polislerin yaptığını, bizleri bertaraf ederek pilotluktan elenmemiz için yapılan bir oyun olduğunu düşündük.
Yaklaşık üç saat sonra Hasan kod adlı 'abinin' evine gittik. Gizli şekilde binaya girdik. Ben aşağıda gözcülük yaparken Ertuğrul yukarı çıkarak abiye durumu anlattı. Ertuğrul'un söylediğine göre abi herhangi bir tepki vermemiş ve şaşırmamış. Sadece 'evin numarasını sordular mı' diye sormuş. Sonrasında benim telefonumu Ertuğrul'dan almış ve 'arayıp eğer maç var dersem, filo komutanımızı kastederek (Hakan) Karakuş'a haber verin, maç yok dersem söylemenize gerek yok' demiş. Ertuğrul yanıma gelince, polislerin yanımıza geldiğini gören kameranın görüntülerini almak için binanın yöneticisiyle görüştük."
Muhabir: Zafer Fatih Beyaz,Tanju Özkaya