USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Kültür Sanat

Süleyman Ezber: Dili koruyamıyorsak, kültürü korumak imkânsız hale gelir

'Burada Türkçe Konuşuyoruz' serisinin yazarı Süleyman Ezber Türkçe'ye dair birçok önemli konuları açıklayarak, “Dili koruyamıyorsak, kültürü korumak imkânsız hale gelir" dedi.

Süleyman Ezber: Dili koruyamıyorsak, kültürü korumak imkânsız hale gelir
07-11-2015 03:04
Google News

Türkçenin doğru kullanımının üzerine, esprili bir dille eğilen “Burada Türkçe Konuşuyoruz” serisinin yazarı Süleyman Ezber, Türkçe'ye dair konulara yönelik soruları sizler için cevapladı.

Türkçenin doğru kullanımına yönelik bir eser meydana getirme fikri nasıl doğdu?

Dil bir kültürün en önemli hazinesi ve durağanlıktan uzak çok dinamik bir yapısı var. Ne yazık ki küreselleşmenin farklı kültürler üzerinde oluşturduğu tehditlere de bu yapısı sebebiyle en çok dil maruz kalıyor. Diğer diller gibi Türkçemizin de soğuk bir savaş yaşadığını hatta birtakım saldırılara uğradığını düşünüyorum. Bunu görmek çok kolay, kalabalık bir caddede yürümeniz veya biraz televizyon seyretmeniz yeterli. Üstelik bu saldırıyı yapanlar ne yazık ki bizleriz. Ben bu koşullar altında canım kadar sevdiğim Türkçe için elimden gelebildiği kadarını yapmak istedim. Böylelikle bu çalışmanın fikri de doğmuş oldu ve kaleme kâğıda sarıldım.

Çalışmanız beş kitaptan oluşuyor. Bu kitapların içeriği hakkında bilgi verir misiniz?

Çalışmamızda yer alan kitapların her biri ya dilimize ait bir sorunu ele almayı ya da kültürel mirasımıza sahip çıkmayı amaçlıyor. “Hatalıysam Söyle” isimli ilk çalışmada dilimizde sıkça yapılan yazım hataları işleniyor. “Siz Var Ne Demek” isimli ikinci eserde ise bir başka sorun olan anlatım bozukluklarını ele alınıyor. Üçüncü kitapta “Cool Olma Kendin Ol” diyoruz ve gereksiz yere yabancı kelime kullanımı eleştiriyoruz. Dördüncü kitap ise “Sizin Orada Ne Diyorlar?” başlığını taşıyor ve güzel Anadolumuzun farklı bölgelerine ait birbirinden güzel yöresel kelimeleri öğretmeyi, hatırlatmayı amaçlıyor. “Hani Derler Ya” isimli son kitabımız da Türkçemize ait, bizim kültürümüze özgü bazı ifadeleri aktarıyor okuyuculara. Son kitabın konusunu daha iyi anlatmak için birkaç örnek verebilirim. “Afiyet Olsun”, “Sıhhatler Olsun” “Gözün Aydın”, “Geçmiş Olsun” gibi güzel ifadelere maceralar içerisinde yer veriliyor.

Maceralar demişken, eserin oldukça farklı karakterleri var ve bu şahısların başından birbirinden ilginç olaylar geçiyor. Bu çeşitliliği ve bu farklı üslubu kullanmanızın özel bir nedeni var mı?

Kitapta tamamen diyaloglardan oluşan, farklı bir üslup kullandık. Betimlemeleri sadece konuşmaların içerisinde vermeye çalıştık. Bu bakımdan biraz senaryoya benziyor. Bu üslubun akıcılığı artırdığını düşünüyorum. İlave olarak neşeli karakterler ve okuyucunun aklının bir köşesinde hep kalacak birbirinden farklı maceralar bence kitapta öğrenilen bilgilerin daha kalıcı olmasını sağlıyor.

Kitapta, öğretici ve eğlenceli olma arasında bir denge sağlayabildiğinizi düşünüyor musunuz? Öğretici bir metnin aynı zamanda eğlenceli ve sürükleyici olabilmesi zordur. Siz bunu sağlama adına nasıl bir yol izlediniz?

Çocuklar için yazılmış bir metnin eğlenceli ve akıcı olması çok önemli tabii. Bunun bilincinde olduğumuz için sadece bilgi vermeye odaklanmadık. Eğlenceyi ihmal etmedik. Ayıca çoğu çocuk kitabının aksine günlük yaşantıyı daha gerçekçi bir haliyle yansıtmak istedik. Karakterlerimiz çarşıda, pazarda, sokakta gezerken günümüz Türkiye’sinin içerisinde olduklarını tam manasıyla hissediyorlar. Sadece olumlu özellikleri barındıran hayalî bir çocuk edebiyatı dünyasını kurgulamaktan olabildiğince kaçındım ve bu özelliği karakterde de devam ettirmeye çalıştım. Örneğin ana karakterimiz Etem ve dedesi Türk Dili Edebiyatı Öğretim Üyesi Profesör Doktor Âlim Bilgin birbirinden oldukça farklı mizaçlara sahipler. Etem olumlu, yapıcı bir çocukken dedesi ise birçok şeye özellikle de karşısına çıkan Türkçe hatalarına aniden sinirlenebilen biraz öfkeli bir adam.

Biraz da okuyucudan bahsedelim. Kitabın hedef kitlesi kimdir?

Kitap dokuz yaş ve üzeri genç okuyucular için tasarlandı. Güzel Türkçemiz için faydalı bir şey yapacaksak işe erken yaş grubuyla başlamanın daha kalıcı olacağını düşündüm. Böylelikle yarının yöneticileri olan bugünkü gençler erken yaşta bu bilinçle tanışacaklar.
Buradan ayrınca öğretmenlerimize de seslenmek istiyorum. Beş kitaplık setimizi edindikleri takdirde içerisinde sınıflarda toplu halde etkinlik yapmaya uygun şekilde tasarlanmış bir sınav kitapçığının olduğunu görecekler. Çoktan seçmeli ve boşluk doldurmalı bu imtihanla kitabı okumuş öğrencilerini test edebilirler.

dikGAZETE
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ