Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları (STK), Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e, "BM'nin Myanmar'daki geçmiş hatalarından ders alınması ve ülkedeki insan hakları desteğini güçlendirmek için cesurca harekete geçilmesi" çağrısında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü'nün internet sitesinde yayımlanan mektupta 16 STK, Eski Guatemala Dışişleri Bakanı Gert Rosenthal tarafından hazırlanan, "BM'nin Myanmar'da 2010-2018 arasındaki faaliyetlerine dair kısa ve bağımsız soruşturma" başlıklı raporuna değindi.
Raporda, BM'nin, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara yönelik "insanlığa karşı suç" sayılabilecek şiddet eylemlerine son vermekte, azaltmakta ve hatta dikkati çekmekte başarısız olduğu değerlendirmelerinin yer aldığını vurgulayan STK'lar, bu raporun son derece sınırlı olduğuna, bir kişi tarafından hazırlandığına ve rapora saha ziyaretlerinin dahil edilmediğine" işaret etti.
"Bu sınırlamalar, BM İnsan Hakları Konseyi'nin 'kapsamlı' bir soruşturma çağrısını yerine getirmiyor, ayrıca krizin olağanüstü büyüklüğüyle bağdaşmıyor." ifadesine yer verilen mektupta, yine de BM'nin bu raporun hazırlanmasına liderlik ederek, tavsiyelerini benimsemesinin değerli bir ilk adım olduğu kaydedildi.
Diğer yandan BM'nin 2012'de Sri Lanka'daki faaliyetlerinde dair hazırlanan rapor sonrası da benzer vaatlerde bulunduğu ancak bunları yerine getirmekte başarısız olduğunun altı çizilen mektupta, Guterres'ten, gelecekte benzer durumlar yaşanmaması için Rosenthal raporundaki tavsiyelerin ötesine giderek cesurca harekete geçmesi talep edildi.
Sistematik başarısızlıkların ve işlevsiz performansların tekrarlanmasını önlemek için BM'nin reformları hayata geçirmesi, başarısızlıkların hesabının verilmesini sağlaması gerektiği vurgulanan mektupta, Guterres'in liderliğini kullanarak, Myanmar'daki duruma dair BM'nin birimleri arasındaki koordinasyonun iyileştirilmesi için somut adımlar atması çağrısı yapıldı.
Mektupta, "Daha fazla şeffaflık ve hesap verilebilirliği teşvik için, raporu BM Güvenlik Konseyi'ne sunarak, Konsey'in davetiyle Rosenthal'ın Konsey'i, BM Genel Kurulu'nu ve STK'ları konuya dair bilgilendirmeye davet ediyoruz. Ayrıca, raporun bulgularını ve tavsiyelerini BM İnsan Hakları Konseyi'nin 43'üncü oturumunda gündeme getirmeniz çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.
Myanmar'da 2020'de düzenlenmesi planlanan seçimler nedeniyle, Arakanlı ve diğer Müslüman topluluklar ile savunmasız grupların daha fazla şiddet tehdidiyle karşı olduğuna dikkat çekilen mektupta, "Ofisinizin, yeniden ve derhal eyleme geçmesi hayati önem taşıyor." denildi.
Arakanlı Müslümanlar konusunda BM'ye eleştiriRosenthal, BM'nin talebiyle yazdığı ve haziranda yayımlanan raporunda, BM'nin, Myanmar'da yaşanan insan hakları ihlallerine karşı sessiz diplomasi mi yoksa ihlallere karşı sesini yükselten bir tutum mu sergilemesi gerektiği konusundaki farklı yaklaşımları uzlaştıramadığı ifade etmişti.
Myanmar'daki şiddet olaylarında, "BM sisteminin işlevsiz performans" gösterdiği, en üst düzeyde bile ortak bir strateji olmadığının altını çizen Rosenthal, raporda "Kuşkusuz, BM'de ortak bir plan yerine parçalanmış stratejilerin uygulanmasının ardından ciddi hatalar yapıldı ve fırsatlar kaçırıldı." ifadesini kullanmıştı.
Sistematik başarısızlığın bürokratik iç çekişmeler nedeniyle daha da büyüdüğünü kaydeden Rosenthal, çıkarılması gereken en önemli dersin, BM içindeki farklı organların birlikte çalışmasının teşvik edilmesi olduğunu vurgulamıştı.
Raporda, Arakan'daki ağır suistimallerin ana sorumluluğun Myanmar hükümetinin olduğu kaydedilirken, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'nin eksik liderlik sergilediği ve orduyla arasına mesafe koyamadığı belirtilmişti.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlikArakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik girişimine yol açacağı endişesini taşıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com