Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel’de göç konulu toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Bir ay bile geçmedi zirvenin üzerinden ama son 14 yılın en yoğun görüşmelerinin yapıldığı ve en somut neticelerinin alındığı bir süreçten geçiyoruz” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Brüksel’de Avusturya Şansölyesi Werner Faymann’ın ev sahipliğinde düzenlenen göç konulu fikirdaş ülkeler toplantısına katılımı sonrasında basın mensuplarına Brüksel’deki temasları hakkında değerlendirmelerde bulundu. 29 Kasım’da gerçekleşen AB-Türkiye zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde benzer görüşlere sahip Avrupa ülkesi Başbakanı ile bir araya geldiklerini belirten Başbakan Davutoğlu “Bu düzenli görüşmeler Türkiye-AB ilişkilerinin belli bir ritim üzerinde ilerlemesine büyük katkı sağlıyor. Şimdi önümüzde daha da açık bir yol haritası anlamında bir toplantılar silsilesi var” ifadesinde bulundu. Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve diğer Avrupalı liderlerle yapılan görüşmeler sonrasında Ocak ayı başında Türkiye ile Avrupa Komisyonu arasında bu eylem planı çerçevesinde atılacak adımları birlikte ele almak için bir ortak çalışma grubu devreye gireceğini ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu “22 Ocak’ta Türkiye Almanya arasında daha önce mutabık kaldığımız ama tarihi belli olmayan ve tarihini şimdi ilk defa söylediğim Berlin’de Türkiye-Almanya Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi, hükümetler arası toplantıyı gerçekleştireceğiz” dedi. Toplantıya İçişleri, Dışişleri, Ekonomi ve Savunma Bakanları başta olmak üzere çok sayıda Bakan’la katılım sağlanacağını belirten Davutoğlu bu toplantıların düzenli olarak gerçekleşeceğini ifade etti.
Şubat ayının ilk yarısında ise Türkiye ile Yunanistan arasında Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyinin İzmir’de yapılmasının konusunda Alexis Çipras’la mutabakata vardıklarını belirten Başbakan Davutoğlu, “Yine Şubat ayı içinde, 18 Şubat’ta yapılacak Avrupa Birliği Konsey toplantısı öncesinde tekrar bir Avrupa Birliği-Türkiye zirvesi anlamında, özellikle Like Minded Countries’de (Fikirdaş Ülkeler) bu formatta yaptığımız toplantının bir sonraki aşamasında da orada bir araya geleceğiz” dedi.
“VİZE MUAFİYETİ İÇİN REFORM KANUNLARINI BİR PAKET İÇERİSİNDE MECLİSE GETİRECEĞİZ”
Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras’la, 2 gün önce Bulgaristan Başbakanı Borisov’la görüşüldüğü gibi Türkiye-Yunanistan-Bulgaristan 3’lü zirvelerinin başlatılması kararını da verildiklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu söz konusu zirve için “Bu da sadece göçle ilgili değil, Meriç’teki taşkınlardan ortak ekonomik projeler, hızlı trenler projeleri, İstanbul-Selanik ve İstanbul- Filibe’ye ve diğer ekonomik projeler Trakya bağlamında bunları da ele alacağız“ açıklamasında bulundu.
Bulgaristan ile Nisan ayında yapılacak yüksek düzeyli iş birliği konseyi ile de beraber Türkiye-Avrupa Birliği yol haritasının belirginleştiğini ifade eden Başbakan, “Dün heyetimiz Brüksel’de reform paketleri konusunda istişarelerde bulundu. İnşallah bu istişareler sonrasından Türkiye içimdeki reform süreci anlamında da vize muafiyeti için gerekli tüm reform kanunlarını bir paket içerisinde meclise getireceğiz. Böylece hem vize muafiyeti süreci hızlanmış olacak, hem Avrupa Birliği ile yürüttüğümüz bu ivme sürdürülmüş olacak, hem de ondan sonra devreye sokacağımız yargı reformu ile ilgili adımlar da 23 ve 24 numaralı fasılların açılmasının önünü açacak. Dolayısıyla bir kaç alanda aynı anda süreci işletiyoruz: Mülteciler dahil olmak üzere stratejik işbirliği, vize muafiyeti süreci ve fasılların açılması ile Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin ivme kazanması. Bir ay bile geçmedi zirvenin üzerinden ama son 14 yılın en yoğun görüşmelerinin yapıldığı ve en somut neticelerinin alındığı bir süreçten geçiyoruz. Bütün liderler Türkiye’nin bu anlamda önemi ve bu girdiğimiz yeni hükümetle birlikte aldığımız bu inisiyatifler konusunda son derece güçlü ifadelerle destek verdiler” şeklinde konuştu. Davutoğlu mültecilerin geçişleriyle ilgili kontrol de dahil olmak üzere bir takım zorlukların da olduğunun, altını çizdi ve “Bu mültecilerin geçişleriyle ilgili kontrol de dahil olmak üzere içeride de mutabık kaldık. Türkiye’nin de ve Avrupa Birliği’nin de meselesi değil, bizim başımıza açılmış bir problem Suriye krizi dolayısıyla. Bu problemi nasıl ele alacağımızı da undan sonra dostane bir şekilde görüşmeye devam edeceğiz” dedi.
“ÖNEMLİ OLAN SİYASİ LİDERLER ARASINDAKİ GÜÇLÜ SİYASİ İRADENİN ORTAYA KONMASI”
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, mülteciler konusunda Türkiye’ye mali yardım verilmesi ve mültecilerin statüsüne dair soruya, “Bunların hepsini konuştuk. Bunlar zaten konunun esası. Zaten bu ortak çalışma grubu hem sağlanacak finansal desteğin işleniş biçimi, kendi içlerinde, AB içinde de bir müzakere süreci var, komisyon ile konsey arasında, dönem başkanlığı arasında, bütün bunlar kendi aralarında müzakere ediyorlar bir de bizimle ayrıca müzakere ediyorlar. Biz de bir taraftan onlarla müzakere ediyoruz bir taraftan kendi yasal süreçlerimizi işletiyoruz, bir taraftan da Almanya başta olmak üzere ikili görüşmelerimiz var. Bunların işleyiş biçimi ile ilgili ortak çalışma grubu oluşacak ve günlük olarak özellikle Ege’de yaşanan insani trajediyi bitirecek, orada ölümlere yol açan kaçakçılığı engelleyecek yolları, yöntemleri konuşacağız. Hem de Türkiye içinde mültecilerin hayat şartlarının iyileştirilmesi ve bununla birlikte ele alınması bu finansal destekte dahil, bunlar hep bu çalışma grubu içinde konuşulacak hususlar. Önemli olan burada siyasi liderler arasındaki güçlü siyasi iradenin ortaya konmasıydı, bunu koymuş olmak, bir kere daha bunu burada teyit etmiş olmak faydalı oldu. Olumlu neticeler alacağımızı düşünüyorum” yanıtını verdi.
“MERKEL’İN DEVREDE OLMASINI İŞLERİMİZİ HIZLANDIRICI, KOLAYLAŞTIRICI BİR FAKTÖRÜ OLARAK GÖRÜYORUM”
Davutoğlu, Çipras ile sosyal medya üzerinde yaşanan yorumların ardından bugün yapılan görüşmeyle ilgili olarak, “Hepsi ele alındı, hepsini ele aldık. Sayın Çipras’la da Twitter’da o gün olan bir olaydı ve bitti bizim için. Devlet adamları arasında böyle kalıcı bir sıkıntı falan da görmüyorum. Onlar kalıcı meseleler değil, hallolacak şeyler. Önemli olan bu tür hususlardan hareketle psikolojik bir gerilim oluşmaması. Bu konuda da iyi bir diyaloğumuz var sayın Çipras’la, zaten mizahi olarak oldu. İyi bir görüşme yaptık, bir çok konuyu ele aldık. İnşallah İzmir’de yapacağız toplantıyı. Bunları tekrar detaylı olarak ele alacağız. Sayın Merkel de bütün bu konularda güçlü bir liderlik sağlıyor Avrupa içinde, Türkiye ilişkileri bağlamında. Almanya’nın bu tür bir inisiyatifleri üstlenmiş olması hem Türk-Alman dostluğu bağlamında önemli hem de Avrupa içinde netice almak bakımından önemli. O da özellikle bütün bu süreçlerin, vize muafiyeti Almanya’nın doğrudan ilgilendiği bir husus ve sayın Merkel’in devrede olmasını bu anlamda işlerimizi hızlandırıcı, kolaylaştırıcı bir faktörü olarak görüyorum. Çünkü çok iyi niyetli çalışma içindeyiz hepimiz. Bu Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı, güçlü bir dönemin başlangıcı olarak önemli bir aşama. O konuda son derece memnunum içerideki atmosferden, konuların ele alınış biçiminden, ortak bir mesele ile uğraşıyor olmanın getirdiği ortak kader farklılığından ve medeni, görüş ayrılıklarımız tabi ki oluyor, bunu açık yüreklilikle dile getiriyoruz karşılıklı. Ama bu görüş ayrılıkları duvar gibi önümüzde bir engel teşkil etmiyor. Bazen onu yandan bypass edip devam ediyoruz bazen birlikte aşıyoruz. Beni memnun eden bu düzenli istişarelerin devamı. Sayın Merkel’de biraz önce ikili görüşmede söyledi. En önemli şey sık sık bir araya gelmemiz, sık sık olayları birlikte paylaşarak ele almamız. Bu olduğu zaman olan problem aşılır. Ama Türkiye dışlandığı zaman veya araya mesafe girdiği zaman aradaki psikolojik engeller artar. Şu günkü atmosferin devamı önemli. Hiçbir şey olmasa dahi, bugün somut neticeler aldık almamış olsak dahi, göz göze oturup konuşmanın getirdiği olumlu atmosferin yerini hiçbir şey ikame etmez. AB ilişkileri o anlamda yeni bir aşamaya gelmiştir. Buradan da memnuniyet ifade ediyorum” açıklamasını yaptı.
Şeb-i Arus törenleri için Konya’ya hareket edeceğini ifade ederek, “Bu güzel atmosfer Şeb-i Arus’un barış ve evrensel kardeşlik ruhuna da uygun düşecektir” dedi. Davutoğlu, yabancı basın mensubunun sorusunu da yanıtlayarak, AB sürecinin olumlu bir şekilde ilerlediğini ve Türkiye ve Komisyon Ocak ayında arasında yeni bir çalışma grubu oluşturulacağını, Şubat ayında da Konsey’den önce tekrar bir araya gelineceğini söyledi. Ocak ayında Türkiye Almanya arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Mekanizma toplantısının, Türkiye-Yunanistan hükümetleri arası toplantının yapılacağını belirten Davutoğlu, ülkeler arasında yoğun bir gündem olduğunu belirtti.
(İHA)
Başbakan Ahmet Davutoğlu Brüksel’de Avusturya Şansölyesi Werner Faymann’ın ev sahipliğinde düzenlenen göç konulu fikirdaş ülkeler toplantısına katılımı sonrasında basın mensuplarına Brüksel’deki temasları hakkında değerlendirmelerde bulundu. 29 Kasım’da gerçekleşen AB-Türkiye zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde benzer görüşlere sahip Avrupa ülkesi Başbakanı ile bir araya geldiklerini belirten Başbakan Davutoğlu “Bu düzenli görüşmeler Türkiye-AB ilişkilerinin belli bir ritim üzerinde ilerlemesine büyük katkı sağlıyor. Şimdi önümüzde daha da açık bir yol haritası anlamında bir toplantılar silsilesi var” ifadesinde bulundu. Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve diğer Avrupalı liderlerle yapılan görüşmeler sonrasında Ocak ayı başında Türkiye ile Avrupa Komisyonu arasında bu eylem planı çerçevesinde atılacak adımları birlikte ele almak için bir ortak çalışma grubu devreye gireceğini ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu “22 Ocak’ta Türkiye Almanya arasında daha önce mutabık kaldığımız ama tarihi belli olmayan ve tarihini şimdi ilk defa söylediğim Berlin’de Türkiye-Almanya Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi, hükümetler arası toplantıyı gerçekleştireceğiz” dedi. Toplantıya İçişleri, Dışişleri, Ekonomi ve Savunma Bakanları başta olmak üzere çok sayıda Bakan’la katılım sağlanacağını belirten Davutoğlu bu toplantıların düzenli olarak gerçekleşeceğini ifade etti.
Şubat ayının ilk yarısında ise Türkiye ile Yunanistan arasında Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyinin İzmir’de yapılmasının konusunda Alexis Çipras’la mutabakata vardıklarını belirten Başbakan Davutoğlu, “Yine Şubat ayı içinde, 18 Şubat’ta yapılacak Avrupa Birliği Konsey toplantısı öncesinde tekrar bir Avrupa Birliği-Türkiye zirvesi anlamında, özellikle Like Minded Countries’de (Fikirdaş Ülkeler) bu formatta yaptığımız toplantının bir sonraki aşamasında da orada bir araya geleceğiz” dedi.
“VİZE MUAFİYETİ İÇİN REFORM KANUNLARINI BİR PAKET İÇERİSİNDE MECLİSE GETİRECEĞİZ”
Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras’la, 2 gün önce Bulgaristan Başbakanı Borisov’la görüşüldüğü gibi Türkiye-Yunanistan-Bulgaristan 3’lü zirvelerinin başlatılması kararını da verildiklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu söz konusu zirve için “Bu da sadece göçle ilgili değil, Meriç’teki taşkınlardan ortak ekonomik projeler, hızlı trenler projeleri, İstanbul-Selanik ve İstanbul- Filibe’ye ve diğer ekonomik projeler Trakya bağlamında bunları da ele alacağız“ açıklamasında bulundu.
Bulgaristan ile Nisan ayında yapılacak yüksek düzeyli iş birliği konseyi ile de beraber Türkiye-Avrupa Birliği yol haritasının belirginleştiğini ifade eden Başbakan, “Dün heyetimiz Brüksel’de reform paketleri konusunda istişarelerde bulundu. İnşallah bu istişareler sonrasından Türkiye içimdeki reform süreci anlamında da vize muafiyeti için gerekli tüm reform kanunlarını bir paket içerisinde meclise getireceğiz. Böylece hem vize muafiyeti süreci hızlanmış olacak, hem Avrupa Birliği ile yürüttüğümüz bu ivme sürdürülmüş olacak, hem de ondan sonra devreye sokacağımız yargı reformu ile ilgili adımlar da 23 ve 24 numaralı fasılların açılmasının önünü açacak. Dolayısıyla bir kaç alanda aynı anda süreci işletiyoruz: Mülteciler dahil olmak üzere stratejik işbirliği, vize muafiyeti süreci ve fasılların açılması ile Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin ivme kazanması. Bir ay bile geçmedi zirvenin üzerinden ama son 14 yılın en yoğun görüşmelerinin yapıldığı ve en somut neticelerinin alındığı bir süreçten geçiyoruz. Bütün liderler Türkiye’nin bu anlamda önemi ve bu girdiğimiz yeni hükümetle birlikte aldığımız bu inisiyatifler konusunda son derece güçlü ifadelerle destek verdiler” şeklinde konuştu. Davutoğlu mültecilerin geçişleriyle ilgili kontrol de dahil olmak üzere bir takım zorlukların da olduğunun, altını çizdi ve “Bu mültecilerin geçişleriyle ilgili kontrol de dahil olmak üzere içeride de mutabık kaldık. Türkiye’nin de ve Avrupa Birliği’nin de meselesi değil, bizim başımıza açılmış bir problem Suriye krizi dolayısıyla. Bu problemi nasıl ele alacağımızı da undan sonra dostane bir şekilde görüşmeye devam edeceğiz” dedi.
“ÖNEMLİ OLAN SİYASİ LİDERLER ARASINDAKİ GÜÇLÜ SİYASİ İRADENİN ORTAYA KONMASI”
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, mülteciler konusunda Türkiye’ye mali yardım verilmesi ve mültecilerin statüsüne dair soruya, “Bunların hepsini konuştuk. Bunlar zaten konunun esası. Zaten bu ortak çalışma grubu hem sağlanacak finansal desteğin işleniş biçimi, kendi içlerinde, AB içinde de bir müzakere süreci var, komisyon ile konsey arasında, dönem başkanlığı arasında, bütün bunlar kendi aralarında müzakere ediyorlar bir de bizimle ayrıca müzakere ediyorlar. Biz de bir taraftan onlarla müzakere ediyoruz bir taraftan kendi yasal süreçlerimizi işletiyoruz, bir taraftan da Almanya başta olmak üzere ikili görüşmelerimiz var. Bunların işleyiş biçimi ile ilgili ortak çalışma grubu oluşacak ve günlük olarak özellikle Ege’de yaşanan insani trajediyi bitirecek, orada ölümlere yol açan kaçakçılığı engelleyecek yolları, yöntemleri konuşacağız. Hem de Türkiye içinde mültecilerin hayat şartlarının iyileştirilmesi ve bununla birlikte ele alınması bu finansal destekte dahil, bunlar hep bu çalışma grubu içinde konuşulacak hususlar. Önemli olan burada siyasi liderler arasındaki güçlü siyasi iradenin ortaya konmasıydı, bunu koymuş olmak, bir kere daha bunu burada teyit etmiş olmak faydalı oldu. Olumlu neticeler alacağımızı düşünüyorum” yanıtını verdi.
“MERKEL’İN DEVREDE OLMASINI İŞLERİMİZİ HIZLANDIRICI, KOLAYLAŞTIRICI BİR FAKTÖRÜ OLARAK GÖRÜYORUM”
Davutoğlu, Çipras ile sosyal medya üzerinde yaşanan yorumların ardından bugün yapılan görüşmeyle ilgili olarak, “Hepsi ele alındı, hepsini ele aldık. Sayın Çipras’la da Twitter’da o gün olan bir olaydı ve bitti bizim için. Devlet adamları arasında böyle kalıcı bir sıkıntı falan da görmüyorum. Onlar kalıcı meseleler değil, hallolacak şeyler. Önemli olan bu tür hususlardan hareketle psikolojik bir gerilim oluşmaması. Bu konuda da iyi bir diyaloğumuz var sayın Çipras’la, zaten mizahi olarak oldu. İyi bir görüşme yaptık, bir çok konuyu ele aldık. İnşallah İzmir’de yapacağız toplantıyı. Bunları tekrar detaylı olarak ele alacağız. Sayın Merkel de bütün bu konularda güçlü bir liderlik sağlıyor Avrupa içinde, Türkiye ilişkileri bağlamında. Almanya’nın bu tür bir inisiyatifleri üstlenmiş olması hem Türk-Alman dostluğu bağlamında önemli hem de Avrupa içinde netice almak bakımından önemli. O da özellikle bütün bu süreçlerin, vize muafiyeti Almanya’nın doğrudan ilgilendiği bir husus ve sayın Merkel’in devrede olmasını bu anlamda işlerimizi hızlandırıcı, kolaylaştırıcı bir faktörü olarak görüyorum. Çünkü çok iyi niyetli çalışma içindeyiz hepimiz. Bu Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı, güçlü bir dönemin başlangıcı olarak önemli bir aşama. O konuda son derece memnunum içerideki atmosferden, konuların ele alınış biçiminden, ortak bir mesele ile uğraşıyor olmanın getirdiği ortak kader farklılığından ve medeni, görüş ayrılıklarımız tabi ki oluyor, bunu açık yüreklilikle dile getiriyoruz karşılıklı. Ama bu görüş ayrılıkları duvar gibi önümüzde bir engel teşkil etmiyor. Bazen onu yandan bypass edip devam ediyoruz bazen birlikte aşıyoruz. Beni memnun eden bu düzenli istişarelerin devamı. Sayın Merkel’de biraz önce ikili görüşmede söyledi. En önemli şey sık sık bir araya gelmemiz, sık sık olayları birlikte paylaşarak ele almamız. Bu olduğu zaman olan problem aşılır. Ama Türkiye dışlandığı zaman veya araya mesafe girdiği zaman aradaki psikolojik engeller artar. Şu günkü atmosferin devamı önemli. Hiçbir şey olmasa dahi, bugün somut neticeler aldık almamış olsak dahi, göz göze oturup konuşmanın getirdiği olumlu atmosferin yerini hiçbir şey ikame etmez. AB ilişkileri o anlamda yeni bir aşamaya gelmiştir. Buradan da memnuniyet ifade ediyorum” açıklamasını yaptı.
Şeb-i Arus törenleri için Konya’ya hareket edeceğini ifade ederek, “Bu güzel atmosfer Şeb-i Arus’un barış ve evrensel kardeşlik ruhuna da uygun düşecektir” dedi. Davutoğlu, yabancı basın mensubunun sorusunu da yanıtlayarak, AB sürecinin olumlu bir şekilde ilerlediğini ve Türkiye ve Komisyon Ocak ayında arasında yeni bir çalışma grubu oluşturulacağını, Şubat ayında da Konsey’den önce tekrar bir araya gelineceğini söyledi. Ocak ayında Türkiye Almanya arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Mekanizma toplantısının, Türkiye-Yunanistan hükümetleri arası toplantının yapılacağını belirten Davutoğlu, ülkeler arasında yoğun bir gündem olduğunu belirtti.
(İHA)