Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Soma davasının 4’üncü duruşmasının 3’üncü günü tamamlandı. Dava yarına ertelendi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının 4’üncü duruşmasının 3’üncü gününde madenden sağ olarak kurtulan işçilerin tanık olarak dinlenmesine devam edildi. Mahkemenin öğleden sonraki bölümünde madenden sağ olarak kurtulan işçilerden Mustafa Köse ve Ramazan Balı dinlendi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde dinlenen tanıklardan Mustafa Köse’nin, savcılıkta, iş müfettişlerinde ve mahkemede farklı ifadeler vermesi dikkat çekti.
İFADELERİ ÇELİŞTİ
Bant tamirinde düz işçi olarak çalışan Mustafa Köse’nin savcılığa, iş müfettişlerine ve mahkemede verdiği ifadeler birbiriyle çelişti. Mustafa Köse diğer tanıkların aksine saat 15.15’te kulakları sağır edecek bir patlama olduğunu ve bu patlamanın dinamit patlamasına benzemediğini iddia etti. Diğer ifadelerinde kolunda saat olduğunu söyleyen Köse, mahkemede ise kolunda saat olmadığını tahmini olarak konuştuğunu söyledi. Savcılık ve iş müfettişlerine verdiği ifadede temiz havaya tek başına ulaştığını belirten Köse’nin mahkemede ise 2 bant boyunda kendinden geçtiğini ve kendisinin sağlıkçılar tarafından dışarıya çıkarıldığını belirtti. Köse, “Saat 15.15’te kulakları sağır edecek şekilde basınçlı bir patlama sesi oldu. Serken Arslan ustam kardeşinin aşağıda olduğunu belirterek benim yer üstüne kaçmamı söyledi. O da aşağıya doğru gitti. Ben temiz hava kanalından 2. banda ulaştığımda tökezlemeye başladım. Orada sağlıkçılar beni kurtardı” dedi.
MAHKEMENİN YANGIN SÖNDÜRME TÜPÜ BOŞ ÇIKTI
Köse ifadesinde ayrıca ocaktaki hiçbir yangın söndürme tüpünün dolu olmadığını ve her kaynak öncesinde ocakta dolu tüp aradıklarını öne sürdü. Yangın söndürme tüpü olmadan emniyetçilerin kaynak yapımına izin vermediklerini de belirten Köse, “Bize verilen eğitimde yangın tüpünde kırmızı çizginin boş, yeşil çizginin ise dolu olduğu söylendi. Hangi yangın tüpüne baksak kırmızı çizgideydi. Dolu tüp bulmak için ocağın başka yerlerine bakardık. Yangın söndürme tüpü yanımızda olmadan emniyetçiler kaynak yapmamıza izin vermezdi” şeklinde konuştu.
Tanığın çelişkili ifadeler vermesi üzerine sanık avukatları ile sanıklar tarafından sürekli soru sorulmasına tepki gösteren müşteki avukatları ve maden şehidi yakınları mahkeme salonunda kısa süreli gerginliğe neden oldu. Mahkeme heyeti duruşmaya 15 dakika ara verdikten sonra yeniden başladı. Mustafa Köse isimli tanığın ocaktaki hiçbir yangın söndürme cihazının dolu olmadığını ve hepsinin kırmızı çizgiyi gösterdiği belirtmesi üzerine sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit mahkeme salonundaki yangın tüpünü göstererek bu tüpün de kırmızı çizgiyi gösterdiğini belirtmesi mahkeme salonunda ilginç bir diyalogun yaşanmasına neden oldu. Müşteki avukatları tanığa bu şekilde bilgi veren emniyetçilerin yargılanması gerektiğini söylerlerken sanık ve müşteki avukatları arasında kısa süren sözlü tartışma mahkeme başkanı tarafından yatıştırıldıktan sonra tanıklardan Ramazan Balı’nın dinlenmesine geçildi.
“İSMAİL ADALI’NIN ÜZERİ ÇAMUR İÇİNDEYDİ”
2010 yılından bu yana Eynez madeninde tamir tarama ekibinde çalıştığını ve 3 ay önce 2. sınıf usta ünvanı aldığını anlatan Ramazan Balı, “U-3 Anayol bant boyunda işimize başladık. Bantlar zorlanmaya başlamıştı. 12.30-13.00 sıralarında tahkimat işi yapıyorduk. TEAŞ direklerinden biri yamuk çıkmıştı. Onu prese götürdük. Döndüğümüzde bantçılar bize top atılacağını ve bulunduğumuz alandan uzaklaşmamızı söylediler. Bizde çalıştığımız yerden güvenlik mesafesine çekildik.” dedikten sonra bir süre duraklaması üzerine hakim ‘İyi misin’ diye sorunca Balı, “Olaydan sonra unutkanlık başladı. Zaman zaman unutuyorum” diyerek cevap verdi. Balı konuşmasına şöyle devam etti:
“Saat 14.45 sıralarında oldu bunlar. Top atımı yapıldıktan 5 dakika sonra çalışma alanımıza geri döndük. Dinamit atımının yapıldığı yere 100 metre mesafede çalışıyorduk. Dinamit atımının dumanı bize gelmedi. Top atımından 10-15 dakika sonra yoğun bir duman geldi. n Önce açık renkli ardından siyah bir duman aldı. Bantçılar ve biz vardık 10-15 kişiydik. Kimse telefona gitmedi. Sonra bana dediler. Gidip izlemeyi aradım ve 10-15 dakika sonra İsmail Adalı ve çok sayıda kişi yanımıza geldi. İsmail Adalı’nın üzeri çamur içindeydi koşarak geldiği belliydi. Açık bir alev görmedik. Dumana doğru su tuttuk. Kaynakçı Mustafa Köse veya Serkan Arslan’ı görmedim. Patlama sesi de duymadık sadece yoğun bir duman geldi.”
Ramazan Balı’nın dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti duruşmayı yarın sabah 09.00’a erteledi. Mahkeme çıkışında ise salonun boş olan yangın söndürme tüpleri doldurulmak üzere mahkeme salonunda çıkarıldı.
(İHA)
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının 4’üncü duruşmasının 3’üncü gününde madenden sağ olarak kurtulan işçilerin tanık olarak dinlenmesine devam edildi. Mahkemenin öğleden sonraki bölümünde madenden sağ olarak kurtulan işçilerden Mustafa Köse ve Ramazan Balı dinlendi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde dinlenen tanıklardan Mustafa Köse’nin, savcılıkta, iş müfettişlerinde ve mahkemede farklı ifadeler vermesi dikkat çekti.
İFADELERİ ÇELİŞTİ
Bant tamirinde düz işçi olarak çalışan Mustafa Köse’nin savcılığa, iş müfettişlerine ve mahkemede verdiği ifadeler birbiriyle çelişti. Mustafa Köse diğer tanıkların aksine saat 15.15’te kulakları sağır edecek bir patlama olduğunu ve bu patlamanın dinamit patlamasına benzemediğini iddia etti. Diğer ifadelerinde kolunda saat olduğunu söyleyen Köse, mahkemede ise kolunda saat olmadığını tahmini olarak konuştuğunu söyledi. Savcılık ve iş müfettişlerine verdiği ifadede temiz havaya tek başına ulaştığını belirten Köse’nin mahkemede ise 2 bant boyunda kendinden geçtiğini ve kendisinin sağlıkçılar tarafından dışarıya çıkarıldığını belirtti. Köse, “Saat 15.15’te kulakları sağır edecek şekilde basınçlı bir patlama sesi oldu. Serken Arslan ustam kardeşinin aşağıda olduğunu belirterek benim yer üstüne kaçmamı söyledi. O da aşağıya doğru gitti. Ben temiz hava kanalından 2. banda ulaştığımda tökezlemeye başladım. Orada sağlıkçılar beni kurtardı” dedi.
MAHKEMENİN YANGIN SÖNDÜRME TÜPÜ BOŞ ÇIKTI
Köse ifadesinde ayrıca ocaktaki hiçbir yangın söndürme tüpünün dolu olmadığını ve her kaynak öncesinde ocakta dolu tüp aradıklarını öne sürdü. Yangın söndürme tüpü olmadan emniyetçilerin kaynak yapımına izin vermediklerini de belirten Köse, “Bize verilen eğitimde yangın tüpünde kırmızı çizginin boş, yeşil çizginin ise dolu olduğu söylendi. Hangi yangın tüpüne baksak kırmızı çizgideydi. Dolu tüp bulmak için ocağın başka yerlerine bakardık. Yangın söndürme tüpü yanımızda olmadan emniyetçiler kaynak yapmamıza izin vermezdi” şeklinde konuştu.
Tanığın çelişkili ifadeler vermesi üzerine sanık avukatları ile sanıklar tarafından sürekli soru sorulmasına tepki gösteren müşteki avukatları ve maden şehidi yakınları mahkeme salonunda kısa süreli gerginliğe neden oldu. Mahkeme heyeti duruşmaya 15 dakika ara verdikten sonra yeniden başladı. Mustafa Köse isimli tanığın ocaktaki hiçbir yangın söndürme cihazının dolu olmadığını ve hepsinin kırmızı çizgiyi gösterdiği belirtmesi üzerine sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit mahkeme salonundaki yangın tüpünü göstererek bu tüpün de kırmızı çizgiyi gösterdiğini belirtmesi mahkeme salonunda ilginç bir diyalogun yaşanmasına neden oldu. Müşteki avukatları tanığa bu şekilde bilgi veren emniyetçilerin yargılanması gerektiğini söylerlerken sanık ve müşteki avukatları arasında kısa süren sözlü tartışma mahkeme başkanı tarafından yatıştırıldıktan sonra tanıklardan Ramazan Balı’nın dinlenmesine geçildi.
“İSMAİL ADALI’NIN ÜZERİ ÇAMUR İÇİNDEYDİ”
2010 yılından bu yana Eynez madeninde tamir tarama ekibinde çalıştığını ve 3 ay önce 2. sınıf usta ünvanı aldığını anlatan Ramazan Balı, “U-3 Anayol bant boyunda işimize başladık. Bantlar zorlanmaya başlamıştı. 12.30-13.00 sıralarında tahkimat işi yapıyorduk. TEAŞ direklerinden biri yamuk çıkmıştı. Onu prese götürdük. Döndüğümüzde bantçılar bize top atılacağını ve bulunduğumuz alandan uzaklaşmamızı söylediler. Bizde çalıştığımız yerden güvenlik mesafesine çekildik.” dedikten sonra bir süre duraklaması üzerine hakim ‘İyi misin’ diye sorunca Balı, “Olaydan sonra unutkanlık başladı. Zaman zaman unutuyorum” diyerek cevap verdi. Balı konuşmasına şöyle devam etti:
“Saat 14.45 sıralarında oldu bunlar. Top atımı yapıldıktan 5 dakika sonra çalışma alanımıza geri döndük. Dinamit atımının yapıldığı yere 100 metre mesafede çalışıyorduk. Dinamit atımının dumanı bize gelmedi. Top atımından 10-15 dakika sonra yoğun bir duman geldi. n Önce açık renkli ardından siyah bir duman aldı. Bantçılar ve biz vardık 10-15 kişiydik. Kimse telefona gitmedi. Sonra bana dediler. Gidip izlemeyi aradım ve 10-15 dakika sonra İsmail Adalı ve çok sayıda kişi yanımıza geldi. İsmail Adalı’nın üzeri çamur içindeydi koşarak geldiği belliydi. Açık bir alev görmedik. Dumana doğru su tuttuk. Kaynakçı Mustafa Köse veya Serkan Arslan’ı görmedim. Patlama sesi de duymadık sadece yoğun bir duman geldi.”
Ramazan Balı’nın dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti duruşmayı yarın sabah 09.00’a erteledi. Mahkeme çıkışında ise salonun boş olan yangın söndürme tüpleri doldurulmak üzere mahkeme salonunda çıkarıldı.
(İHA)