Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik '7 Haziran'dan sonra siyasete son veriyorum' dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı. Çelik, kıdem tazminatıyla ilgili 'Çalışanların
karşı karşıya kaldıkları mağduriyetleri ortadan kaldırma ile ilgili bir düzenlemenin peşindeyiz. 1936’dan beri var olan kıdem tazminatı uygulaması çeşitli evreler geçirmiş. Netice itibariyle bir
yıl çalışma kaydıyla bir brüt maaş kıdem tazminatı olan patronun cebinde işçi
adına duruyor 15 sene. 15 sene sonra almaya hak kazanıyor. Biz bu sistemin sürdürülebilir olmadığını işçilerimizin kıdem tazminatını alamadığını, giriş ve çıkışlar yapılarak bir yıl dolmadığı
için bu hakkın elde edilemediğini görüyoruz. Bizde diyoruz ki bırakalım bu
eski sistemi ve fon sistemin geçelim. Her ay işçi
nasıl maaşını alıyorsa kıdem tazminatı da
kendi hesabına yatırılsın. Patronun geleceğini düşünerek
değil tabi ki bir işçi iş
yerini düşünecek bu ayrı bir olay ama kıdem tazminatının patronun öz sermayesi
olarak kullanılması ve 15 sene sonra işçinin kendisine döneceğini bilememesi işçinin önüne 15 yıl düşünce koyuyor. Biz de her ay tazminatı hesabına yatırılsın diyoruz. Problem biz şu anda kıdem tazminatını hak ettik bir sorunda yok bizim işletmemizde kamuda çalışıyoruz veya önemli işletmelere çalışıyoruz o zaman sistemde kalabilirsin
sorun yok. Geçmek istiyorsan fon sistemin geçebilirsin. Burada bir hak kaybına dayalı bir çalışma yok. Yüzde 85 işçiler hak kaybıyla tazminat kaybıyla karşı karşıya. Bunu savunmak sendikaların
görevi olamaz.
Türkiye seçime gidiyor bu konuşları tartışmak faydalı. Ama bugünlerde meclisin gündemi zaten sıkışık. Ben çalışma Bakanı olarak son aylarımız geçiriyoruz Bakanlıkta. Çok önemli düzenlemelere
imza attık kıdem tazminatının da bu dönemde çıkarsa ben vicdanen çok rahat olacağım' dedi.
Bir yıla bir ay uygulamasının değişeceği daha az miktarda olacağı yönünde söylentilerle ilgili olarak Bakan Çelik, 'Böyle bir şey yok ki bir
değerlendirme bir konuşmamı var böyle. Biz tam tersine bireysel emeklilikte hazinenin güzel bir uygulaması var acaba buradan bu katkı sunularak piyasalarda acaba bu konu işçinin aleyhine gelişen bu durumlar nasıl giderilir diye çok açık bakıyoruz. Bu konu
hükümet işçi otururuz çok kısa sürede mutabakatla bu masadan kalkma imkanımız var. İşveren
içinde 100
işçisi varsa 15 sene sonra karşısına
ciddi bir meblağ geliyor. Herkesi rahatlatacak bir
sistem bu' ifadelerini kullandı.
İŞ GÜVENLİĞİ
İş
güvenliği ve madenlerle ilgili değişen
yönetmelik bir hayat hattı kurulmasıyla ilgili Faruk Çelik 'Yine
yanlış anlaşılan bir konu.
Çalışma hayatında neler yapmamız
gerektiğini biz biliyoruz. Maden kazaları öncesinde bir iş
sağlığı güvenliği yasasını çıkardık. Bu yasa çağdaş modern bir yasa ama cezayı öngörmüyordu. Ama gördük ki yaşanan olaylarda çalışma hayatının mevzuatı çok önemli. İşverenin olaylara bakışı ve farkındalığı çok önemli. Bir de işçi kardeşimizin iş güvenliği ile ilgili algısı çok önemli. Mevzuat işçi
işveren uyumlu olursa iş kazalarını yok noktasına çekmek mümkün. 2012 ile 2015
arasında başka bir şey
kaldı mı bilmiyoruz meclisteki torba yasada geçerse eksik kalmıyor. Biz
maden yönetmeliğinde değişikler yaptık şu anda. Bu fosforlu hayat hattı ne demek? Aşağıda madende 400-500 metre yerin
altında bir
kaza meydana gelirse bir elektrik kesintisi meydana gelirse o fosforlu hatta tutunarak gün yüzüne çıkıyor. Çip sistemini getirdik. Bir olay meydana geliyor veya meydana gelme den hangi işçi nerede bunu noktasal olarak tespit etme imkanımız var. Ayrıca hayat odası. Kömür madenlerinde hayat odası olmaz diyorum anlamıyor insanlar. Diğer madenlerde olur. Yangından dumandan zehirlenmeden bahsediyoruz. Burada bir an önce ocaktan çıkma hedefi olması gerekiyor. Bu düzenlemede oksijen maske dolum
tesisi ve değiştirme tesisi sistemini getiriyoruz. 15 dakika ve yarım saatte bir maskesini değiştireceği istasyonlar kuruyoruz. Bunun
dışında detaylı
sondaj sistemi geliyor. Desandre dediğimiz maden ocağına inen eğim 18 dereceyi geçmeyecek. Eğer geçiyorsa mekanik
iniş yapacaksınız yaya gitmeyecek işçi. Tüm değerlendirmeler kaza diyebilmeli aksi takdirde
tüm yürekler yanıyor' dedi.
İŞSİZLİK
İşsizlikle ilgili açıklamalar da yapan Çelik, 'Ben muhalefete hep söylüyorum bilgiye dayalı değilse bunun karşılığını alma şansınız yok. Bizdeki
muhalefet anlayışı söyle gitsin vur gitsin temelsiz dayanıksız muhalefet yapıldığını zannediyorlar. Geçen
Kemal Kılıçdaroğlu bayramlarda emeklilere iki bayram maaşı vereceğiz diyor. Böyle bir muhalefet anlayışı olamaz diye ben düşünüyorum. Hele sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi bu işin içinden gelmiş zarar nedir açık nedir bunları hayatış yaşatmış bir
insan olarak 25 katrilyon
asgari bir SSK'ya
yeni bir maliyet getirirken nereden karşılayacağını düşünmesi gerekiyor. Biz yıllardır uğraşıyoruz sosyal
güvenlik açıklarını 20 milyara çektik. Gelin 25 daha ilave edelim bu 45 katrilyona çıksın dediğiniz zaman yaptığımız mücadelenin ne anlamı kalır? Biz vermedik mi zamlar yaptık artışlar yaptık. Nitekim bir
emekli çok açık itirazda bulundu kendisine bana aylık artış yapın ikramiye vermeyin dedi. Biz hiçbir ücretliyi ve emekliyi enflasyona ezdirmedik. Ama yeterli değil bir iyileştirme
olsun ama hesaplı kitaplı bir iyileştirme olsun. İşsizlik
sorunu dünyanın sorunu.
Küresel piyasada çok büyük sıkıntıları var.
Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler bunlardan etkileniyor ülkemiz
ateş çemberinin içinde. Tüm bunlar ekonomiyi etkiliyor. Ama Türkiye'deki işsizliğin 9.9 olmasında asıl
neden işgücüne katılım oranında yüzde 2.2'lik artış var. Yani 2013 yılında yüzde 48.3 olan işgücüne katılım yüzde 50.5'e yükselmiş. Yaklaşık 1
milyon 740 bin
kişi bir yıl içinde işgücüne katılmış. Neden katılmış? İşkur 2014 yılında 700 bin kişiyi işe yerleştirdi. Bu da iş gücünün işe erişimini işçinin iş bulmasını kolaylaştırıyor. Ayrıca biz 2014 yılında 1 milyon 300 bin kişiyi işe yerleştirmişiz. Bu küresel ve bölgesel gelişmeleri dikkate alarak bir başarısızlıktan bahsetmek söz konusu değil. İşkur Türkiye'de işgücü
talep araştırması yapıyor 130 bin işyerini
ziyaret edeceğiz. Hangi mesleklerde nerede nasıl bir elemana
ihtiyaç var? Tespitler neticesinde de
istihdam sayımız artıyor bu çalışmalarda istihdam sayımız daha da artacak' ifadelerini kullandı.
2000 YILI SONRASI EMEKLİ OLANLARIN İNTİBAK BEKLENTİSİ
2000
yılı sonrasında emekli olanların intibak beklentisi
konusunda Bakan Çelik, '2000 öncesinde siyaset emeklilik sistemine çok müdahil olmuş bir oy avcılığına dönüştürülmüş ve sistem tahrip olmuştu. Geçmişe dönük
bazı adaletsizliklerin olduğu kesin. 2000 öncesi ile ilgili seçimlerde verdiğimiz sözü
yerine getirme adına yaklaşık 2 milyon emeklimizi ilgilendiren eşit zamanlı çalışmalarına eşit
prim ödemelerine rağmen
farklı zamanlarda emekli oldukları için ücretlerdeki dengesizliği önlemeye dönük intibak düzenlemesini yaptık. 2000'den sonra ise farklı sistemlerde orada da var. Orada bir adaletsizlik varsa onu da gidermek yöneticilerin görevidir' dedi.
TAŞERON İŞÇİLERİN KADROYA ALINMASI
Taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda Faruk Çelik, 'Taşeronla ilgili nihai bir düzenlemeyi yaptık. Şimdi bir bakanlar kurulu
kararı yayınlanacak ben arzu ediyorum seçimden önce yayınlansın. Ama yetişmezse seçimden sonra ilk yayınlanacak bakanlar kurulu kararlarından
birisi hangi işlerin yardımcı işler
olduğunu içeren bir
karar olacak. Bu yayınlandıktan sonra bunun dışındaki tüm işler asıl işlerdir
artık orada kadrolu insanların çalışması gerekiyor. Şimdi bu
düzenleme oluncaya
kadar bir karmaşa yaşandığı doğru. Binlerce işçi mahkemeye gitti bir asıl işçi gibi çalışıyoruz ve onların aldığı
ücret kadar ücret alamıyoruz sosyal haklara
sahip değiliz. Dolayısıyla bizim de asıl işçi sayılmamız gerekir şeklindeki taleplerini
yargı onayladı. Karayolları 6400 olduğu için büyük bir rakam bununla ilgili sayın başbakanımız bir
açıklama yapar mı Türk-iş ziyaretinde kendi takdiri. Ama hükümet olarak çok net söylüyorum bir eleman
ihtiyacı varsa
bunların yargı kararı çerçevesinde kadroya alınması ya da elemen ihtiyacı yoksa bütün tazminatlarının ödenme zorunluluğu var. Ya tazminatlarını ödeyeceğiz ya da kadroya alacağız' ifadelerini kullandı.
SOSYAL GÜVENLİK
Sosyal güvenlikle ilgili olarak Çelik, 'Bir kere bu reformun kendisi çok önemli. Dünya bir maddesini değiştirmekte zorlanırken Türkiye tümden bir sistem değiştirdi.
Genel sağlık sigortası 77 milyonu ilgilendirdiği için çok önemli. İntibak
düzenlemesi 2 milyon emeklimizi ilgilendiren bir düzenleme. Teşvik
politikalarımız var. Emekli aylıklarına haciz gelirdi eskiden bunu kaldırdık. Bağkurlularda basamak sistemi vardı geliri artmıyordu ama prim
ödemesi artıyordu buna beyan esasını getirdik. En önemlisi esnaflarımızı sosyal güvenlik kurumunda temsil eder noktaya getirdik. Prim yapılandırmaları yaptık. En önemlisi maluliyet yönetmeliğinde bir değişikliğe gittik. Burada iki tane yaptığımız konularda organ nakli yapan vatandaşlarımız iyileştiklerinde maluliyet
aylığı kesiliyordu. Şimdi organ nakli olan vatandaşımızın maluliyet aylığı yaşadığı sürece
devam ediyor. İkincisi
kanser teşhisi kona bir vatandaşımıza da 18 ay maluliyet aylığı bağlanıyor. 18
ayın sonunda devam ediyorsa aylıkta devam ediyor. Otizm gibi gelişim bozuklukları olan hastalıklarda maluliyet yönetmeliğine dahil edildi. Şehit ailelerinden biliyorsunuz iki kişinin istihdamını düzenleyen
yani sosyal güvenliği günlerde anlatsak bitmez' dedi.
'7 HAZİRANDAN SONRA SİYASETE SON VERİYORUM'
Faruk Çelik son olarak 7 Hazirandan sonra siyasete son vereceğini belirterek şunları söyledi: 'Bugüne kadar siyasetin
sandık müşahitliğinden tutun da ilçe, il başkanlığı, milletvekilliği, genel
başkan yardımcılığı, grup başkan vekilliği ve bakanlık gibi hemen hemen her aşamasında görev aldım. Partimizin 3 dönem
üzerinde bir karar var. Bu karara saygılıyım. Yani 7 Haziran'dan sonra siyasete son veriyorum. Tüm bu görevleri yaparken kendimin hiçbir zaman
talebi olmadı. Bizim anlayışımızda görev talep edilmez, sorumluluk alınır'.
dikGAZETE -