TEOG sınavına sayılı günler kala Koray Varol Akademi’nin Kurucusu, Eğitmen Koray Varol, hem sınava girecek öğrencilere hem de velilere tavsiyelerde bulundu.
TEOG sınavına sayılı günler kala hem velilerin hem de öğrencilerin heyecanı giderek artıyor. 29 -30 Nisan tarihinde bir milyondan fazla öğrencinin TEOG’da ter dökeceği düşünüldüğünde, sınavda başarıyı yalnızca bilgi değil ufak detaylar getiriyor. Varol, sınava girecek öğrenciler hem sınav esnasında hem de öncesinde hangi noktalara dikkat etmeli bu konuda bilgi verdi.
Çocukların, sınavın tam olarak ne olduğunu bilmediği için kaygı geliştirdiğini ifade eden Koray Varol Akademinin Kurucusu ve Eğitmen Koray Varol, “Sınavda başarılı olmak için öncelikle çocuğun o bilgiyi bilip bilmediği üzerinden olaya yaklaşmak gerekir. Çocuk başarılı oldukça güven kazanır. Sınavda neyin, nasıl sorulacağını anlatmak çocuğu rahatlatır, endişelerini azaltır. Bunun için de çocuğa sınava nasıl yaklaşması gerektiğinin anlatılması gerekir” dedi.
“Özgüvenin az olması sınava negatif etki yapabilir ancak özgüvenin çok yüksek olması da bazen sınav sonuçlarını olumsuz etkiler” diyen Varol, TEOG sınavlarının zamanlama olarak diğer seçme ve yerleştirme sınavlarına oranla daha geniş bir süreye sahip sınavlar olduğunu söyledi. Varol, şöyle konuştu: “Her test 20 soru sorar, 40 dakika verir ve yanlış doğruyu götürmez. Bu 20 sorunun hepsiyle uğraşmak, sonuna kadar hepsini yapmak önemlidir. Matematik ve Fen ve Teknoloji testlerinde sınavı bitirdikten sonra soru kâğıdının üzerinden çözümlerini silip bastan tekrar çözmek, bulunan çözümleri yerine koyarak kontrol etmek hataların önüne geçmek için iyi bir yoldur. Türkçe ve İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi sınavlarında soruları tane tane okuyup sorunun kendi bütünlüğü içinde değerlendirip yapılması çok önemlidir. Özellikle paragraf ve metin verilen sorularda soruyu paragrafa göre cevaplamak gerekir.”
Varol, TEOG gibi yanlışların doğruları götürmediği bir sınavda çocuğun bilmediği soruyu boş bırakmaması gerektiğini söyledi.
Varol, veliler konusunda da sözlerini şöyle sürdürdü:
”Büyükler çocuklarını anlamaya çalışırken genelde kendi dünyalarından bakar. Bu ciddi bir hatadır. Çocuğun farklı bir dili ve olaylara farklı yaklaşımları olduğunu unutmamak gerekir.
Anne ve babaların, çocuğun inancını artırıcı konuşmalar yapması önemlidir. Çocuğun kendi kendine ’ben bunu yapacağım, olmazsa bir daha bir daha deneyeceğim, yapana kadar da ben bunun peşini bırakmayacağım’ demesi gerekir.
Öğrencilerin sınav anında canları sıkılabilir. Sınav esnasında dışarıdaki insanların neler yaptığına değil, öğrencinin teste odaklanması gerekir. Sınava son on gün kala öğrencilerin eksiklerini tespit edip, telafi etmeye çalışması ve konuda yüreklendirilmesi gerekir.
Ailelerin her hangi bir suçlamada bulunmadan çocuklarına eksiklerini bulma konusunda yardımcı olması başarıyı artırır.”
(İHA)