Manisa’da, Yükseköğretim Geçiş Sınavı’ndan (YGS) üç gün önce düşerek sağ ayağı kırılan 18 yaşındaki Hasan Can Başay, Fatih Anadolu Lisesi’ndeki sınava ayağı alçılı olduğu gerekçesiyle alınmadı. Babası Yusuf Başay sayesinde riskli olmasına rağmen hastaneye götürülerek ayağındaki alçı çıkarılan Hasan Can Başay, sakatlık korkusu içerisinde acılar içerisinde yarım saat sonra sınava girebildi.
Hedef Temel Lisesi’nde 12. sınıf öğrencisi Hasan Can Başay, Perşembe günü YGS sınavına üç gün kala okulun kantininde geçirdiği kaza sonucu sağ ayağı kırıldı. 18 yaşındaki Hasan Can Başay, öğretmenlerinin sayesinde Celal Bayar Üniversitesi’nin acil servisine yetiştirildi. Doktorlar kırılan sağ ayağı alçıya aldı. Ardından okul yetkilileri ÖSYM Başkanlığı’na başvurarak Hasan Can Başay’ın raporu ile birlikte ayağının kırıldığını belirten bir dilekçe ile durumu bildirdi. Ailesi ile birlikte YGS’ye gireceği Fatih Anadolu Lisesi’ne gelen Hasan Can Başay, ÖSYM yetkilisi tarafından ayağı alçılı olduğu gerekçesiyle sınav salonuna alınmadı. Büyük bir şok yaşayan Hasan Can Başay durumu babası ile paylaştı. ÖSYM yetkilisine çocuğunun sakatlığını ÖSYM’ye bildirdiklerini söyleyen baba, yetkiliyi ikna edemeyince oğlunu alıp hastaneye götürerek ayağındaki alçıyı çıkarttırdı. Doktor alçının çıkarılmasının riskli olduğu için babanın izninin olduğu yazılı bir kağıt aldı. Hasan Can Başay babası tarafından acılar içerisinde sınava, giriş saatinden yarım saat sonra yetiştirilebildi.
“TÜM SORULARI YAPAMADIM”
Üç gün önce ayak bileğinin kırıldığını belirten Hasan Can Başay, “Ayağım alçıya alındı. Ayağım kırıldığı için ÖSMY’ye raporla bildirdik. Sonra sınava geldiğimde beni sınava almadılar. ÖSMY’nin izin vermediğini söylediler. O yüzden alçıyı çıkartarak yarım saat sonra sınava girdim. Sınav salonuna polisler yardım ettiği için giderken zorluk çekmedim. Ama sınavda ağrılar oldu biraz. Okul kantininde yağmurdan dolayı yer ıslanmıştı. Bende kayınca bileğimin dönmesi sonucu ayağım kırıldı. Yarım saat sonra sınava girdiğim için tüm soruları yapamadım. Sorular geri dönüşte yapamadım” dedi.
“MORAL BOZUKLUĞUYLA OĞLUM SINAVA GİRDİ”
Baba Yusuf Başay da yaşadığı olayı şöyle anlattı: “Raporların Çarşamba günü akşam saat 17.00’ye kadar ÖSYM’ye iletilmesi gerekiyormuş. Sakatlık Perşembe, Cuma veya Cumartesi olabilir. Sınava gelirken kaza geçirirsin ama sağlığın sınava girmeye elverişlidir. Sadece başı sarılı veya alçılı diye bir öğrencinin 18 sene emek verdiği hedefe engel olunmaması gerekiyor. Bu eski Türkiye’nin kafası bence. Kuralların insan odaklı olması lazım. Bu durumdan şikayetçiyim. Sınava almadılar. Bizde alçıyı söktürdük. Doktor alçının sağlık açısından sökülmesi riskli olabilir dedi. Biz de risk alıp kendi talebimiz doğrultusunda alçıyı söktürdük diye imzalı kağıt verdik. Sınav başlayalı yarım saat geçmişti. Moral bozukluğuyla oğlum sınava girdi.”
“ÇARŞAMBA GÜNÜNDEN SONRA VERİLEN RAPORLAR GEÇERSİZDİR İBARESİ SAÇMA”
Beklemedikleri bir olay ile karşılaştıklarını ifade eden anne Güler Başay da, “Okuldan her türlü iletilmesi gereken yerlere iletildiğini sınava girmemizde herhangi bir sakınca olmadığı söylenildi. Sınava girmek için uzun süre mücadele verdik. Burada insan amaçlı olması lazım. Bu herkesin başına gelebilir. Komisyon başkanının çocuğu da olabilirdi. Alçıya güvenemiyorlarsa bir tarama yaptırabilirlerdi. İnsanın hayatını alçıya bağlayıp ta sen sınava giremezsin şeklinde yapmaları bizi üzdü. Çarşamba gününden sonra verilen raporlar geçersizdir ibaresi saçma. Çarşambaya kadar hasta olabilir ondan sonra olamaz diye bir kural çok saçma” şeklinde konuştu.
(İHA)