Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şırnak’ın Cizre ve Silopi ile Diyarbakır’ın Sur ilçelerinde yoğunlaşan terör operasyonlarına yönelik, "Hiç kimse ham hayale kapılmasın. Silopi bütün sokaklarıyla temizlendi, şimdi operasyon sonrası sürece geçiyoruz. Birkaç gün içinde Cizre’de de operasyonun tamamlanacağını hesap ediyoruz" dedi.
Başbakan Davutoğlu, "İskele Sancak Başbakan Özel" programında Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "Suriye konusunda ABD ve Rusya’nın anlaştığı" ve "bu iki ülkenin Türkiye’nin pozisyonuna ters düştüğü" iddialarına yanıt veren Davutoğlu, "Bazen bu çok gündeme gelir, ’Zaten herkes anlaştı, Türkiye dışarıda kaldı.’ Böyle bir şey yaymak isteyenler var. Şuanda uluslararası konjonktür o kadar dinamik ki Suriye’deki dengeler de o kadar dinamik ki öyle iki tarafın, ABD ile Rusya’nın bir çerçevede anlaştığını ve bunun sabit kalacağını öngörmek mümkün değil" dedi.
"HERKESLE GÖRÜŞÜYORUZ"
3-4 gün önce aynı çevrelerin "PYD masaya gelecek, Türkiye’nin dediği yine olmadı" dediğini ancak sonucun öyle olmadığını belirten Davutoğlu, "Üç gün önce bunu söyleyen şimdi dönüp de ’hata yaptık’ demiyor. Yine sanki Türkiye yalnız kalacakmış gibi psikolojik bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar. Bunların hiçbirisi doğru değil. Biz herkesle görüşüyoruz tabi Rusya ile şuanda sıkıntılarımız var, o anlamda farklı kanaatlerimiz var. Ama bu farklı kanaatler geçmişte de vardı yani uçak düşmeden önce. Herkes biliyor ki Türkiye’nin kabul etmediği, öngörmediği, arzu etmediği bir çözüm Suriye’nin hiçbir yerinde başarılı olamaz. Mümkün de değildir. Şuanda Suriye nüfusunun yüzde 10’undan fazlasını biz barındırıyoruz. Toplam nüfusun yüzde 12’sini falan barındırıyoruz. Yani Türkiye’yi rahatsız edecek bir çözümün yaşayabilir olması mümkün mü? Onun için son kertede PYD’ye yakın duran kesimler dahi Türkiye’nin net tutumu karşısında yeniden durumu değerlendirme ihtiyacı hissetiler dolayısıyla böyle bir şey söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, uluslararası konjonktürün son derece dinamik olduğunu dile getirerek Türkiye’nin insani ve stratejik olarak en doğru tutumu almaya gayret ettiğini belirtti.
"OLMASI GEREKEN DÜZEYDE CENEVRE’DE OLACAĞIZ"
"Cenevre’de Türkiye adına kim olacak?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Öncelikle şu sürecin sonucunda, hangi formatta nasıl bir düzeyde bir şey olacağı... Bunlar belirlenecek. Biz olması gereken düzeyde orada olacağız" yanıtını verdi.
"FIRAT’IN BATISI’NA KİMSE GEÇMEDİ"
Başbakan Davutoğlu, YPG’nin Afrin’in doğusundan sızarak "güvenli bölge" olarak planlanan Cerablus’a saldırması durumunda Türkiye’nin ne yapacağına şöyle yanıt verdi:
"Fırat’ın batısına YPG geçmeyecek. Fırat’ın batısına YPG geçmedi. Bizim sınırımızın çok güneyindeki Teşrin operasyonu esnasında bazı Arap unsurlar da YPG’nin geçtiği bilgisi geldiği anda biz gerekli uyarıları yaptık. Cerablus en kuzeyde, bizim yanımızda, Teşrin güneyde. Ama buradaki DEAŞ mevcudiyeti de orada kalacak anlamına gelmiyor. Biz Mare-Herece-Cerablus ile Mare-Hercele hattının DEAŞ’tan temizlenmesi için ılımlı muhalefete gerekli desteği veriyoruz. Bu anlamda da ılımlı muhalefetin, Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) buraları kontrol altına alması bizim öncelikli tercihimizdir. Arfin ile Cerablus arasında zaten çok ciddi mesafe var. Yani arada muhaliflerin kontrolünde olduğu Azzaz ve diğer bölgeler var. Bunlar kolaylıkla oluşacak hususlar değil. Biz sınırımızda ne rejim istiyoruz ne YPG istiyoruz ne DEAŞ istiyoruz. Sadece orada değil Kamışlı’da da Türkiye, kendisine dönük her hareketi gerektiğinde bu hareketi durdurma konusunda her türlü adımı atar. Nitekim DEAŞ’a son 3 hafta içinde, özellikle bu Mare-Hercele hattı dediğimiz bölgede çok yoğun top atışları yapıldı. Kilis’e bir mermi düşmesi üzerine mukabele edilmesinin çok ötesine gidecek şekilde buraya top atışlarıyla cevaplar verildi ve muhalif unsurlar yani Özgür Suriye Ordusu, burada 7-8 yerleşim yerini ele geçirdi ve önemli bir kazanım elde etti. Bunu geçen gelen Avrupa Birliği temsilcilerine de ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’a da söyledim, nasıl Kuzey Irak’ta, Kandil’de Türkiye’ye dönük eylemler gerektiğinde sınır ötesi operasyon yapmaktan çekinmediysek Suriye’de de Türkiye’ye dönük eylemler gerçekleşmesi durumunda, bunu yakından takip ediyoruz, her türlü hakkımızı mahfuz tutuyoruz, her türlü müdahalede bulunuruz. Bizim en asli ve öncelikli görevimiz Türkiye’nin sınırlarını korumak ve Türkiye’nin güvenliğine halel getirecek her türlü eyleme karşı gerekli tedbiri almak."
"YANLIŞ HESAP YAPTILAR"
Terörle mücadele bölgesinde yaşayan halkın rehabilitasyonu ve terör örgütü PKK’nın yakması sonucu kullanılamaz hale gelen evlere dönük kentsel dönüşüm çalışmalarını anlatan Davutoğlu, "Son Bakanlar Kurulumuzda biz zaten 23 Temmuz’da, hemen yandaki salonda karar verdiğimiz zaman operasyon süresi, operasyon sonrası planlamalar yaptık. Kırsal kesimde ne yapılacak, sınır ötesinde ne yapılacak, mücavir alanlarda ne yapılacak ve şehirlerde eğer bir bu anlamda illegal bir eylem gerçekleşirse ne yapılacak? Dolayısıyla bu planlamaları yaptık. Nitekim Cizre’de, Sur’da ve Silopi’de bu tür illegal faaliyetler, çukur kazmak, barikat oluşturmak gibi yoğunlaştığını fark ettiğimiz anda da gerekli müdahalede bulunduk. Bunlar yanlış hesap yaptılar. 7 Haziran’dan sonra özellikle tırmanacak şekilde silahlanma çağrısı yaparken hükümetimizden böyle bir kararlı tutum göreceklerini hesap etmediler. Özellikle de geçiş hükümetleri döneminde ama aynı başbakan yönetimdeydi. Bu anlamda süreklilik devam etti, şuanda da aynısını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
"HİÇ KİMSE HAM HAYALE KAPILMASI"
"Hiç kimse ham hayale kapılmasın" diye konuşan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Silopi bütün sokaklarıyla temizlendi, şimdi operasyon sonrası sürece geçiyoruz. Birkaç gün içinde de Cizre’de de operasyonun tamamlanacağını hesap ediyoruz, planlıyoruz aynı durumun Sur için de diğer ilçelerde, kırsal kesimde atılacak adımlarla ilgili takvimlendirilmiş adımlar düşünüyoruz. Nitekim bunun birçok boyutu var. Özellikle sosyal destek ve sosyal hizmetlerin planlanması, eğitim faaliyetleri... Şuanda 15 bin öğrenci Batman başta olmak üzere başka illerde eğitime alındı eğitim kaybı yaşanmasın diye. Öğretmenlere, öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Ailelerine özellikle teşekkür ediyorum. Bir öğretmen olarak büyük mutluluk duyuyorum, bu 15 günlük süre içinde binlerce öğrencimize bu eğitimi verecek olmaktan. Sağlık hizmetleri bu anlamda yoğun bir şekilde planlanıyor, aile destek programları, insan dönük yardımlar... Sur’dan çıkarak başka yerlerde ikamet etmek zorunda kalan 6 bin aileye kira yardımı yapıyoruz. Otellerde ağırlıyoruz ve masraflarını devlet karşılıyoruz. Kimse sahipsiz değil. Öyle bir hava estiriliyor ki ’bunlar dışarı çıktığı anda sahipsiz.’ Hayır, herkese kira yardımı yapılıyor. Bazıları otellerde ağırlanıyor, bize başvuran bu anlamda herkese bu yardım yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristle halkı ayırır. Bu anlamda da kira yardımları, bu vatandaşlarımız evlerine, evleri de rehabilite edilip ya da kentsel dönüşümle sağlam evlere girene kadar bu yardımlar yapılacak."
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki iki mahalleyle ilgili aynı tedbirlerin alındığını belirten Davutoğlu, bazı mahallelere olan sızmaların yakından takip edildiğini vurguladı.
(İHA)
Başbakan Davutoğlu, "İskele Sancak Başbakan Özel" programında Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "Suriye konusunda ABD ve Rusya’nın anlaştığı" ve "bu iki ülkenin Türkiye’nin pozisyonuna ters düştüğü" iddialarına yanıt veren Davutoğlu, "Bazen bu çok gündeme gelir, ’Zaten herkes anlaştı, Türkiye dışarıda kaldı.’ Böyle bir şey yaymak isteyenler var. Şuanda uluslararası konjonktür o kadar dinamik ki Suriye’deki dengeler de o kadar dinamik ki öyle iki tarafın, ABD ile Rusya’nın bir çerçevede anlaştığını ve bunun sabit kalacağını öngörmek mümkün değil" dedi.
"HERKESLE GÖRÜŞÜYORUZ"
3-4 gün önce aynı çevrelerin "PYD masaya gelecek, Türkiye’nin dediği yine olmadı" dediğini ancak sonucun öyle olmadığını belirten Davutoğlu, "Üç gün önce bunu söyleyen şimdi dönüp de ’hata yaptık’ demiyor. Yine sanki Türkiye yalnız kalacakmış gibi psikolojik bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar. Bunların hiçbirisi doğru değil. Biz herkesle görüşüyoruz tabi Rusya ile şuanda sıkıntılarımız var, o anlamda farklı kanaatlerimiz var. Ama bu farklı kanaatler geçmişte de vardı yani uçak düşmeden önce. Herkes biliyor ki Türkiye’nin kabul etmediği, öngörmediği, arzu etmediği bir çözüm Suriye’nin hiçbir yerinde başarılı olamaz. Mümkün de değildir. Şuanda Suriye nüfusunun yüzde 10’undan fazlasını biz barındırıyoruz. Toplam nüfusun yüzde 12’sini falan barındırıyoruz. Yani Türkiye’yi rahatsız edecek bir çözümün yaşayabilir olması mümkün mü? Onun için son kertede PYD’ye yakın duran kesimler dahi Türkiye’nin net tutumu karşısında yeniden durumu değerlendirme ihtiyacı hissetiler dolayısıyla böyle bir şey söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, uluslararası konjonktürün son derece dinamik olduğunu dile getirerek Türkiye’nin insani ve stratejik olarak en doğru tutumu almaya gayret ettiğini belirtti.
"OLMASI GEREKEN DÜZEYDE CENEVRE’DE OLACAĞIZ"
"Cenevre’de Türkiye adına kim olacak?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Öncelikle şu sürecin sonucunda, hangi formatta nasıl bir düzeyde bir şey olacağı... Bunlar belirlenecek. Biz olması gereken düzeyde orada olacağız" yanıtını verdi.
"FIRAT’IN BATISI’NA KİMSE GEÇMEDİ"
Başbakan Davutoğlu, YPG’nin Afrin’in doğusundan sızarak "güvenli bölge" olarak planlanan Cerablus’a saldırması durumunda Türkiye’nin ne yapacağına şöyle yanıt verdi:
"Fırat’ın batısına YPG geçmeyecek. Fırat’ın batısına YPG geçmedi. Bizim sınırımızın çok güneyindeki Teşrin operasyonu esnasında bazı Arap unsurlar da YPG’nin geçtiği bilgisi geldiği anda biz gerekli uyarıları yaptık. Cerablus en kuzeyde, bizim yanımızda, Teşrin güneyde. Ama buradaki DEAŞ mevcudiyeti de orada kalacak anlamına gelmiyor. Biz Mare-Herece-Cerablus ile Mare-Hercele hattının DEAŞ’tan temizlenmesi için ılımlı muhalefete gerekli desteği veriyoruz. Bu anlamda da ılımlı muhalefetin, Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) buraları kontrol altına alması bizim öncelikli tercihimizdir. Arfin ile Cerablus arasında zaten çok ciddi mesafe var. Yani arada muhaliflerin kontrolünde olduğu Azzaz ve diğer bölgeler var. Bunlar kolaylıkla oluşacak hususlar değil. Biz sınırımızda ne rejim istiyoruz ne YPG istiyoruz ne DEAŞ istiyoruz. Sadece orada değil Kamışlı’da da Türkiye, kendisine dönük her hareketi gerektiğinde bu hareketi durdurma konusunda her türlü adımı atar. Nitekim DEAŞ’a son 3 hafta içinde, özellikle bu Mare-Hercele hattı dediğimiz bölgede çok yoğun top atışları yapıldı. Kilis’e bir mermi düşmesi üzerine mukabele edilmesinin çok ötesine gidecek şekilde buraya top atışlarıyla cevaplar verildi ve muhalif unsurlar yani Özgür Suriye Ordusu, burada 7-8 yerleşim yerini ele geçirdi ve önemli bir kazanım elde etti. Bunu geçen gelen Avrupa Birliği temsilcilerine de ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’a da söyledim, nasıl Kuzey Irak’ta, Kandil’de Türkiye’ye dönük eylemler gerektiğinde sınır ötesi operasyon yapmaktan çekinmediysek Suriye’de de Türkiye’ye dönük eylemler gerçekleşmesi durumunda, bunu yakından takip ediyoruz, her türlü hakkımızı mahfuz tutuyoruz, her türlü müdahalede bulunuruz. Bizim en asli ve öncelikli görevimiz Türkiye’nin sınırlarını korumak ve Türkiye’nin güvenliğine halel getirecek her türlü eyleme karşı gerekli tedbiri almak."
"YANLIŞ HESAP YAPTILAR"
Terörle mücadele bölgesinde yaşayan halkın rehabilitasyonu ve terör örgütü PKK’nın yakması sonucu kullanılamaz hale gelen evlere dönük kentsel dönüşüm çalışmalarını anlatan Davutoğlu, "Son Bakanlar Kurulumuzda biz zaten 23 Temmuz’da, hemen yandaki salonda karar verdiğimiz zaman operasyon süresi, operasyon sonrası planlamalar yaptık. Kırsal kesimde ne yapılacak, sınır ötesinde ne yapılacak, mücavir alanlarda ne yapılacak ve şehirlerde eğer bir bu anlamda illegal bir eylem gerçekleşirse ne yapılacak? Dolayısıyla bu planlamaları yaptık. Nitekim Cizre’de, Sur’da ve Silopi’de bu tür illegal faaliyetler, çukur kazmak, barikat oluşturmak gibi yoğunlaştığını fark ettiğimiz anda da gerekli müdahalede bulunduk. Bunlar yanlış hesap yaptılar. 7 Haziran’dan sonra özellikle tırmanacak şekilde silahlanma çağrısı yaparken hükümetimizden böyle bir kararlı tutum göreceklerini hesap etmediler. Özellikle de geçiş hükümetleri döneminde ama aynı başbakan yönetimdeydi. Bu anlamda süreklilik devam etti, şuanda da aynısını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
"HİÇ KİMSE HAM HAYALE KAPILMASI"
"Hiç kimse ham hayale kapılmasın" diye konuşan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Silopi bütün sokaklarıyla temizlendi, şimdi operasyon sonrası sürece geçiyoruz. Birkaç gün içinde de Cizre’de de operasyonun tamamlanacağını hesap ediyoruz, planlıyoruz aynı durumun Sur için de diğer ilçelerde, kırsal kesimde atılacak adımlarla ilgili takvimlendirilmiş adımlar düşünüyoruz. Nitekim bunun birçok boyutu var. Özellikle sosyal destek ve sosyal hizmetlerin planlanması, eğitim faaliyetleri... Şuanda 15 bin öğrenci Batman başta olmak üzere başka illerde eğitime alındı eğitim kaybı yaşanmasın diye. Öğretmenlere, öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Ailelerine özellikle teşekkür ediyorum. Bir öğretmen olarak büyük mutluluk duyuyorum, bu 15 günlük süre içinde binlerce öğrencimize bu eğitimi verecek olmaktan. Sağlık hizmetleri bu anlamda yoğun bir şekilde planlanıyor, aile destek programları, insan dönük yardımlar... Sur’dan çıkarak başka yerlerde ikamet etmek zorunda kalan 6 bin aileye kira yardımı yapıyoruz. Otellerde ağırlıyoruz ve masraflarını devlet karşılıyoruz. Kimse sahipsiz değil. Öyle bir hava estiriliyor ki ’bunlar dışarı çıktığı anda sahipsiz.’ Hayır, herkese kira yardımı yapılıyor. Bazıları otellerde ağırlanıyor, bize başvuran bu anlamda herkese bu yardım yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristle halkı ayırır. Bu anlamda da kira yardımları, bu vatandaşlarımız evlerine, evleri de rehabilite edilip ya da kentsel dönüşümle sağlam evlere girene kadar bu yardımlar yapılacak."
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki iki mahalleyle ilgili aynı tedbirlerin alındığını belirten Davutoğlu, bazı mahallelere olan sızmaların yakından takip edildiğini vurguladı.
(İHA)