Futbolda şike iddialarına ilişkin Aziz Yıldırım’ın da sanıkları arasında bulunduğu davada gerekçeli karar açıklandı. Kararda “Bütün spor kulüplerinde başkanın diğer üyeler üzerinde bir ağırlığının olması normaldir” denildi.
Futbolda şike iddialarına ilişkin yeninde görülen ve aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu sanıkların 9 Ekim 2015 tarihinde karar verilen davada İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi 287 sayfalık gerekçeli kararını açıkladı.
Mahkeme, sanık Aziz Yıldırım’a ’’örgüt kurmak’’ suçundan verilen 2 yıl 6 aylık hapis cezasını iptal ederek, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar vermişti. Mahkeme, Yıldırım’a ’’teşvik primi’’ suçundan verilen 3 yıl 9 aylık hapis cezası ve 1 milyon 312 bin 500 liralık adli para cezasının iptaline karar vererek bu suçtan da beraatine hükmetmişti.
Mahkeme, Yıldırım’ın tüm suçlardan beraatine ilişkin verdiği kararın gerekçesinde, 14 Nisan 2011 tarihinden önce şike ve teşvik primi verme fiillerinin bir suç örgütünün amaç suçlardan birisi olarak işlenmesi halinde de iletişimin dinlenmesi tedbirine de başvurulamayacağını belirtti.
14 Nisan 2011‘den önce başlatılan dinleme kararlarının ‘6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’ çıkmasına rağmen devam ettiği anlatılan gerekçeli kararda, “Bu nedenle mahkememizce usulsüz yapılan dosyada mevcut dinleme ve izleme kararlarının hükümde kullanılamayacağı ve esas alınmayacağı, bu nedenle şike nedeniyle yargılanmakta olan Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının şike ve teşvik primi verme suçundan cezalandırılmasını gerektirir dosyada yeterli kesin, her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığından beraatlerine karar verilmiştir” denildi.
EKŞİOĞLU VE MOSTUROĞLU’NUN YILDIRIM’DAN KORKTUĞU İDDİASI
Kararda diğer sanıklar İlhan Yüksel Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu ve Alaattin Yıldırım futbol kulüplerinin yönetici profili ile tezat oluşturacak biçimde Aziz Yıldırım’dan aşırı şekilde çekindikleri, korktukları, talimatlarını harfiyen yerine getirdikleri, saygı ilişkisinden öte ast-üst hiyeraşisinde oldukları, Aziz Yıldırım’ın lideri ve yöneticisi olduğu iddia edildiği anlatıldı.
"YILDIRIM’IN DİĞER ÜYELER ÜZERİNDE AĞIRLIĞI OLMASI NORMALDİR”
Aziz Yıldırım’ın konum olarak 1998 yılından beri Fenerbahçe Kulübü başkanlığını yürüttüğü, ve Fenerbahçe Kulübü’nün Türk futbolunda 4 büyükler diye tabir edilen kulüpler arasında olduğu belirtildi. Fenerbahçe’nin tüm Türkiye’de geniş bir taraftar kitlesine sahip olduğuna değinilen kararda, “Aziz Yıldırım Fenerbahçe Spor Kulübü ile tanınmış ve özdeşleşmiş bir kişidir. Diğer örgüt üyeleri ise Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yönetici durumundadırlar. Bütün spor kulüplerinde başkanın diğer üyeler üzerinde bir ağırlığının olması onlara söz geçirmesi normaldir” denildi.
“ÖRGÜT SUÇUNDAN YETERLİ VE KESİN DELİL YOK”
Örgüt başkanı olduğu iddia edilen Aziz Yıldırım ve üyelerinin kulüp yöneticileri oldukları vurgulanan kararda, “Kulübün yönetim ve idaresine bakıldığında kendi işinde bir bütünlük, bir birlik ve hatta bir hiyeraşi bulunması gerekir, bu nedenle örgütün varlığı somut olayımızda düşünülemez ve kabul edilmeyeceğinden örgüt suçundan sanık Aziz Yıldırım’ın cezalandırılmasının gerektirir mahiyette yeterli ve kesin delil bulunmadığından beraatine karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
(İHA)
Futbolda şike iddialarına ilişkin yeninde görülen ve aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu sanıkların 9 Ekim 2015 tarihinde karar verilen davada İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi 287 sayfalık gerekçeli kararını açıkladı.
Mahkeme, sanık Aziz Yıldırım’a ’’örgüt kurmak’’ suçundan verilen 2 yıl 6 aylık hapis cezasını iptal ederek, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar vermişti. Mahkeme, Yıldırım’a ’’teşvik primi’’ suçundan verilen 3 yıl 9 aylık hapis cezası ve 1 milyon 312 bin 500 liralık adli para cezasının iptaline karar vererek bu suçtan da beraatine hükmetmişti.
Mahkeme, Yıldırım’ın tüm suçlardan beraatine ilişkin verdiği kararın gerekçesinde, 14 Nisan 2011 tarihinden önce şike ve teşvik primi verme fiillerinin bir suç örgütünün amaç suçlardan birisi olarak işlenmesi halinde de iletişimin dinlenmesi tedbirine de başvurulamayacağını belirtti.
14 Nisan 2011‘den önce başlatılan dinleme kararlarının ‘6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’ çıkmasına rağmen devam ettiği anlatılan gerekçeli kararda, “Bu nedenle mahkememizce usulsüz yapılan dosyada mevcut dinleme ve izleme kararlarının hükümde kullanılamayacağı ve esas alınmayacağı, bu nedenle şike nedeniyle yargılanmakta olan Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının şike ve teşvik primi verme suçundan cezalandırılmasını gerektirir dosyada yeterli kesin, her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığından beraatlerine karar verilmiştir” denildi.
EKŞİOĞLU VE MOSTUROĞLU’NUN YILDIRIM’DAN KORKTUĞU İDDİASI
Kararda diğer sanıklar İlhan Yüksel Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu ve Alaattin Yıldırım futbol kulüplerinin yönetici profili ile tezat oluşturacak biçimde Aziz Yıldırım’dan aşırı şekilde çekindikleri, korktukları, talimatlarını harfiyen yerine getirdikleri, saygı ilişkisinden öte ast-üst hiyeraşisinde oldukları, Aziz Yıldırım’ın lideri ve yöneticisi olduğu iddia edildiği anlatıldı.
"YILDIRIM’IN DİĞER ÜYELER ÜZERİNDE AĞIRLIĞI OLMASI NORMALDİR”
Aziz Yıldırım’ın konum olarak 1998 yılından beri Fenerbahçe Kulübü başkanlığını yürüttüğü, ve Fenerbahçe Kulübü’nün Türk futbolunda 4 büyükler diye tabir edilen kulüpler arasında olduğu belirtildi. Fenerbahçe’nin tüm Türkiye’de geniş bir taraftar kitlesine sahip olduğuna değinilen kararda, “Aziz Yıldırım Fenerbahçe Spor Kulübü ile tanınmış ve özdeşleşmiş bir kişidir. Diğer örgüt üyeleri ise Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yönetici durumundadırlar. Bütün spor kulüplerinde başkanın diğer üyeler üzerinde bir ağırlığının olması onlara söz geçirmesi normaldir” denildi.
“ÖRGÜT SUÇUNDAN YETERLİ VE KESİN DELİL YOK”
Örgüt başkanı olduğu iddia edilen Aziz Yıldırım ve üyelerinin kulüp yöneticileri oldukları vurgulanan kararda, “Kulübün yönetim ve idaresine bakıldığında kendi işinde bir bütünlük, bir birlik ve hatta bir hiyeraşi bulunması gerekir, bu nedenle örgütün varlığı somut olayımızda düşünülemez ve kabul edilmeyeceğinden örgüt suçundan sanık Aziz Yıldırım’ın cezalandırılmasının gerektirir mahiyette yeterli ve kesin delil bulunmadığından beraatine karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
(İHA)