Nevşehir Adliyesi Yazı İşleri Müdürlüğü görevinden 14 yıl önce emekli olan Ali Doğan Tavlayan (60), emeklilikten bir süre sonra seyyar araçla ekmek arası köfte ve kokoreç yapıp satmaya başladı.
Müşterilerinin "Ali dayı" diye hitap ettiği Tavlayan, yaklaşık bir yıl önce 2000 Evler Mahallesi'nde lokanta açtı.
Tavlayan, bir süre önce "Sepette köfte-kokoreç" uygulaması başlatarak, ihtiyaç sahipleri ve öğrencilerin yüzünü güldürdü.
Müşteriler de uygulamaya destek veriyorCamına "Sepette yemek vardır" yazısı asılan lokantada, ihtiyaç sahipleri ücretsiz köfte ve kokoreç yerken, bazı müşteriler de yemeklerini yedikten sonra uygulamaya destek veriyor. Tavlayan'ın günlük ikram ettiği ekmek arası kokoreç ve köfte sayısı yardımlara göre değişiyor.
Tavlayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir arkadaşının tavsiyesiyle hobi olarak başladığı işinde insanlara yardımcı olabilmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
İş yerini ilk açtığı dönemde bazı müşterilerin fiyat sorup çıktığını anlatan Tavlayan, kimseyi eli boş göndermemek adına böyle bir uygulama başlattığını dile getirdi.
"Öğrencilere destek için başladım"Tavlayan, elinin lezzetini müşterilere sevdirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Zamanla 'Ali dayı' olduk. Biraz da hobi olarak yürütüyoruz. Emeğimizin karşılığını alıyoruz ama işin ekonomik boyutunu da çok düşünmüyoruz. Bulunduğum bölgede üniversite öğrencileri yoğunlukta. Ben de zor şartlarda üniversitede okumuştum. Ürünlerimiz öğrenciye biraz pahalı geliyor. 7-8 liraya tavuk döner veya tost yerken, 15 liraya kokoreç yemekte zorlanan öğrencileri gözlemledim. İlk etapta canı çeken öğrencilerimiz de parası yoksa da yesin anlamında ikramda bulundum. Tesadüfen bir öğrencimize ikramda bulunurken müşterilerimden birisi 'dayı biz de destek olalım' dedi. Böylece uygulamaya başladık."
"Kayıtlarını tutuyoruz"Uygulamaya müşterilerinin de destek olduğunu vurgulayan Tavlayan, "İhtiyacı olanlara yardımcı olmak beni para kazanmaktan daha çok mutlu ediyor. Bazen öğrenciler sepette yemekten faydalanıyor, daha sonra burs ödemelerini aldıklarında gelip uygulamaya destek oluyor. Yardım eden de yiyen de kimin verdiğini bilmiyor. Bütün vebaliyle iş bize kalıyor, biz de kayıtlarını tutuyoruz." diye konuştu.
Müşterilerden Gürkan Ekrem Özkan da uygulamanın yardımseverliği pekiştirdiğini, kendilerinin de memnuniyetle destekte bulunduklarını ifade ederek, "Milletimizin geçmişten gelen yardımlaşma kültürü bu şekilde yeniden vücut buluyor." dedi.
Hilal Alp ise üniversitede öğrenci oldukları dönemde böyle uygulamaların olmadığını ancak son dönemde artan benzer faaliyetlere imkanları ölçüsünde destek sunmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com