Zihinsel engelli semazen Fatih Keskin ve ekibi, Türkiye'nin dört bir yanında profesyonelleri aratmayan gösterilerle toplumsal ön yargılara meydan okuyor.
Yüzde 50 zihinsel engelli olarak dünyaya gelen 34 yaşındaki Keskin, eğitmen Ülkü Bayram'ın teşvikleriyle 2011'de Sincan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından kurulan; otistik, down sendromlu, bedensel ve zihinsel engelli semazenlerin buluştuğu "Umudun Kanatları Semazen Ekibi"ne dahil oldu. Eğitim aldığı süreçte, Keskin'in engeli yüzde 40'a kadar geriledi.
Fatih Keskin, semanın yaşamındaki etkilerini ve sema icra etmeyi nasıl öğrendiğini AA muhabirine anlattı. Sema yapmayı öğrenmesinin uzun zaman aldığını belirten Keskin, "Ülkü hocam sayesinde öğrenmeye başladık. Heyecan vardı şimdi heyecan yok artık. Sahneye rahat çıkıyoruz. Bazen kendimiz, bazen hocamızla sahneye çıkıyoruz, ustası olduk yani." dedi.
Türkiye'nin birçok farklı şehrinde özel günlerde sahne aldıklarını belirten Keskin, "Sayın Cumhurbaşkanının yanında da Külliye'de sema yapmak istiyoruz, onun davet etmesini istiyoruz." diye konuştu.
"Kurs kapanırsa bu çocuklar ne yapacaklar?"Fatih Keskin'in annesi Seher Keskin de oğlunun kursa gitmediği zamanlarda evde çok sıkıldığını söyledi. Kursa gittiği ilk günden bugüne oğlunun yaşamında önemli gelişmeler olduğunu vurgulayan Seher Keskin, "Biz köyden ilk geldiğimizde Fatih bizim evimizi bilmiyordu. Sokağa inse evi bulamıyordu ama şimdi arkadaşlarıyla İzmir'e gidiyor, İstanbul'a gidiyor, çok sosyalleşti." ifadelerini kullandı.
Sema kursunun, oğlunun yaşamında çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Seher Keskin, "Kurs kapanırsa çok üzülürüz. Çünkü bu çocuklar ne yapacaklar, nereye gidecekler, evde ne yapsınlar?" diye konuştu.
Diğer engelli çocukların ailelerine, çocuklarını eve kapatmamaları tavsiyesinde bulunan Seher Keskin, çocukların sosyal yaşamın içinde kendilerini daha iyi hissettiklerini belirtti.
"Aileler çocuklarına 'yapamazsın' demesin"Eğitmen Ülkü Bayram da Fatih Keskin'in aldığı eğitim ve çalışmalar sonucunda sosyalleştiğini belirterek, yaşanan süreci şöyle anlattı:
"Fatih, ilk geldiğinde boynunu eğiyordu, hiç konuşmak istemiyordu, utanıyordu, çekiniyordu. Şimdi herkesle konuşabiliyor. Sosyal medyada da normal hayatında da çok aktif. Biz o zaman şunu fark ettik; aslında down sendromlu olsun, otizmli olsun, zihinsel engelli olsun bu çocukların üzerinde bir etiket var. Biz, o etiketi kaldırıyoruz. O etiketin yerine 'semazen', tiyatroda oynuyorsa 'oyuncu' etiketlerini koyuyoruz ki artık o etiketler onlara engel olmasın. Engellilerle ilgili ailelere en çok şunu tavsiye edeceğim, çocuklarına bir şeyi 'yapamazsın, edemezsin' demesinler. Aşırı koruyucu da davranmasınlar, evlere hiç kapatmasınlar zaten. Onları sosyal aktivitelere gönderdikleri zaman bir şeyleri gerçekten yapabildiklerine önce kendileri inansınlar ki çocuklar da 'biz yapabiliriz' deyip bunları aşabilsinler."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com