KIRŞEHİR
Duvarları kavak ağaçları ve çiçeklerle, kıblegahı şelale, tavanı gökyüzü figürüyle resmedilen, minberi ve etrafı çitle çevrili, zemininde çimen ve toprak görünümlü halıyla kaplı yedigen şekilli camide namaz kılanlar, hem doğayla iç içe ibadet etme hissine kapılıyor hem de gördükleri manzaraları fotoğraflıyor.
Güzel sesli müezzinlerin insanları namaza davet ettiği gibi içinde cenneti andıran yemyeşil doğanın resmedildiği caminin ziyaretçileri ise gün geçtikçe artıyor.
Bakara Suresi'nin 22. ayetindeki anlatımdan ilhamla camide doğayı örnek alarak açık havada ibadet etme hissi uyandıran Yenice Mahallesi'ndeki cami, ramazan ayında daha fazla ilgi çekiyor.
Hamidiye Camisi Yaptırma Derneği Başkanı İsmet Yapıcı, caminin ilk yapısının Sultan Abdülhamid Han'ın bağışıyla 1908 yılında kerpiçten toprak damlı olarak küçük bir mahalle mescidi olarak inşa edildiğini, ihtiyaca cevap vermez hale gelince yanındaki arsa da satın alınarak caminin genişletildiğini ve yenilendiğini söyledi.
Yedigen şekil üzerine yapılan caminin yüksek ve aydınlık pencereleri bulunduğunu anlatan Yapıcı, "Kaba inşaat bitince aralarına Kırşehir'in meşhur kavağını ince uzun olarak koyduk. Kavaklardan sonra çimenler kendiliğinden geldi.
Bir ressam arkadaşımız, kadınlar mahfilinin altına üzüm asması yapılmasını istedi. Onları ve daha sonra çitleri yaptık. Kubbe gökyüzü şeklinde olacaktı. Ressamlarımız çok iyiydi, ne dediysek onu yaptılar."
Bu caminin manzara resimleriyle adeta güzel sesli müezzinler gibi insanları camiye çağırdığını ifade eden Yapıcı, "Burası namaz kılmak için gelenlerle dolup taşıyor. Gelin damatlar fotoğraf çektirmeye geliyor.
Almanya'dan, Fransa'dan duyup gelenler var. İstanbul'dan Sivas'a gidiyor vatandaş, yolunu değiştirip bu camiyi görmeye geliyor. Sabah namazı gelip şehirde bu camiyi soruyorlar." dedi.
Ramazan ayında camiye daha fazla ilgi olduğunu aktaran Yapıcı, şunları kaydetti:
"Müftülüğü Anadolu'nun farklı illerinden ve Avrupa'nın farklı ülkelerinden arayanlar oluyormuş. Bütün dünyadan müthiş ilgi var. Projesini istiyorlarmış müftülükten, 'biz de yapalım' diye.
Geçenlerde iki kişinin camiyi incelediğini gördüm. Caminin içini gezdirdim. İnanılmaz mutlu oldu, bayıldı. Fransa'daki bir üniversitenin ilahiyat fakültesinde okuyormuş. Yozgat Bozok Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden talebeler geldi, hepsi çok beğendi.
Başka bir ilden gelen yaşlı kadın '40 rekat namaz kılasım geliyor' dedi. Buraya gelince içinin rahatladığını, ferahladığını söyleyenler var. İstanbul'a bu caminin benzerini yapmak için yardım istediler, kabul etmedim, tek olsun diye.."
Yozgat'tan camiyi görmeye gelen İdris İnce de Fransa'da yaşayan oğlunun internetten görüp haber vermesiyle Hamidiye Camisi'ni merak ettiğini söyledi.
İnce, "Hanımla birlikte burayı görmeye geldik. Yapandan, yaptırandan Allah razı olsun. Suudi Arabistan'da 30 yıl kaldım, ilk kez gördüm böyle bir camiyi. Doğayla iç içe namaz kılıyormuşum gibi hissettim. Çok muhteşem bir cami olmuş" dedi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com