ANKARA - ZEHRA AYDIN TURAPOĞLU
Toplu Konut İdaresi Başkanı Ergün Turan, "17 Ağustos Marmara Depremi'nde yaşadığımız bu ağır tabloyu tekrar yaşamamak adına, 286 bin 500 konutluk 191 kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmaları ile şehirlerimizi sağlıklı ve hızlı bir şekilde deprem ve afetlere karşı hazırlıyoruz." dedi.
TOKİ Başkanı Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üzerinden 18 yıl geçen 17 Ağustos Marmara Depremi'nde 300 bini aşkın konutun yıkıldığını anımsattı.
Bu ağır tablonun tekrar yaşanmaması adına, on binlerce konutu yenilemek için çalıştıklarını belirten Turan, şöyle konuştu:
"Topraklarının yüzde 70'inden fazlası 1. ve 2. derece deprem bölgesi olan ülkemizde, olası can kayıplarının önlenmesi açısından en önemli argümanlardan biri kentsel dönüşümdür. Bu sürecin yürütülmesinde en aktif kurum olarak hizmet veriyoruz. Yerel yönetimlerimizle işbirliği içinde ülke genelinde toplam 72 milyon 500 bin metrekarelik alanda kentsel dönüşüm çalışması yapıyoruz. 17 Ağustos Marmara Depremi'nde yaşadığımız bu ağır tabloyu tekrar yaşamamak adına, 286 bin 500 konutluk 191 kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmaları ile şehirlerimizi sağlıklı ve hızlı bir şekilde deprem ve afetlere karşı hazırlıyoruz."
Afetlere karşı riskli ve yapı ömrünü tamamlamış konut stokunu yenilediklerini vurgulayan Turan, "Bugüne kadar dönüşüm alanlarında ikamet eden 1 milyondan fazla vatandaşımıza, yenilediğimiz konutlar ile güvenli yapılarda güvenli yaşam imkanı sunuyoruz. Başlattığımız kentsel dönüşüm projelerimiz içerisinde yer alan 68 bin 254 konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik." ifadelerini kullandı.
"Kentsel dönüşüm bir zorunluluk"
Turan, İdare olarak kentsel dönüşüm alanında tüm paydaşların farklı bir bilinç ile konuya yaklaşmaları gerektiğini belirterek, mevcut depremsellik ve yapı stoku dikkate alındığında, dönüşümün tümüyle zorunluluk olduğunu vurguladı.
Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son olarak Ege'de yaşadığımız 6,6 büyüklüğündeki deprem, kentsel dönüşüme dair beklentileri tartıştığımız bir dönemde, vatandaşlara, kamu kurumlarına, sektörümüze kritik bir olguyu, 'can güvenliğini' tekrar hatırlattı. Bölgedeki az katlı yapılaşmanın avantajıyla az zararla atlatılan bu deprem, hepimiz biliyoruz ki başta İstanbul olmak üzere diğer risk alanlarında gerçekleşseydi sonuç aynı olmazdı. Burada farklı bir bilinç gerekiyor. Kar amacı gütmeyen bir kurum olarak, bu anlayışla Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm hareketini yürütüyoruz ve bir kez daha çağrı yapıyoruz. 7,5 milyon riskli yapıyla, kentsel dönüşüm konfor ve kazanç aracı değil, zorunluluktur. Vatandaşlar, yerel yönetimler, müteahhit firmalar, herkes bu bilinçle fedakarlık yapmak zorundadır. Hiçbir kazancın, konforun, insan canından üstün tutulmaması gereken bir süreci yaşıyoruz."
Çalışmalar tamamlandığında, konut alanlarının yanı sıra ticaret ve sanayisiyle ülke ekonomisinin can damarı olan üretim alanlarının da nitelikli çevrelere kavuşacağına dikkati çeken Turan, "Deprem tehdidi karşısında, vatandaşlarımızın, kamu ve sektör paydaşlarımızın, dönüşüme 'can güvenliği' esası ile yaklaşmaları, şehirlerimizin sağlıklı ve hızlı şekilde depreme hazırlanmasına ivme kazandıracaktır. Kentsel dönüşümün yanı sıra dar ve orta gelirlilere dönük konut ve yaşam alanlarının inşası devam ederken tamamlanan konutları teslim alarak ev sahibi olan vatandaşlarımızın mutluluğuna ortak oluyoruz." açıklamasında bulundu.
"Sahada aktif çalışıyoruz"
TOKİ üretimlerinin yüzde 36'lık önemli bölümünün 1'inci dereceden 5'inci derece deprem kuşakları öncelikli olacak şekilde projelendirildiğini kaydeden Başkan Turan, TOKİ'nin sahada özellikle vatandaşlarla irtibat içinde etkin bir süreç yürüttüğünü söyledi.
Turan, şunları kaydetti:
"TOKİ'de tüm uzman ekiplerimizle kentsel dönüşüm sahalarındayız ve son derece aktif bir çalışma süreci içindeyiz. Ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan dezavantajlı olarak anılabilecek yerleşimlerde bulunan vatandaşlarımız, çevresiyle uyumlu nitelikli bir sosyal çevrede yaşamayı arzu ediyor. Dönüşüm alanlarında vatandaşlarımızı bire bir dinliyoruz. Onların beklentilerini, taleplerini projelere yansıtmaya çalışıyoruz."
"Dönüşüm şehre yük değil, değer katmalı"
İnsanların sosyal hayata katılmalarının, toplumsal huzur ve dayanışma açısından önemli olduğu bilinciyle çalıştıklarını söyleyen Turan, yenilenen alanların, sürdürülebilir sosyal ve kültürel çevrelere dönüşmekte olduğunu kaydetti.
Görevlerinin sadece binaları yıkıp yerlerine yenilerini inşa etmek olmadığını aktaran Turan, "Çevre düzenlemeleri, donatı alanlarıyla sosyal ihtiyaçlara da yanıt veriyoruz. 0-5 yaş okul öncesi çocuk grubundan üniversite gençliğine, kadınlardan erkeklere, tüm nüfus profillerine dönük ihtiyaç ve beklentileri düşünerek yerleşimleri yeniliyoruz." dedi.
Kentsel dönüşümle, bölgelerin yaşam kalitesinin yükseltilmesini önemsediklerini belirten Turan, "Dönüşüm, şehirlere yük getirmemeli aksine şehre değer katan projeler olmalı." ifadesini kullandı.
TOKİ'den 38 bin afet konutu
Türkiye'de, farklı dönemlerde yaşanan depremlerde zarar gören vatandaşların acil barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla sosyal konutun yanı sıra afet bölgesi konut üretimlerinde de aktif çalışma yürüttüklerini vurgulayan Turan, "İdaremiz doğal afetlerden zarar gören bölgelerde konut inşasına ve alt yapı düzenlemelerine 1992 yılında yaşanan Erzincan depremi ile başladı. 2017 yılına kadar Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde ve yurt dışında 132 proje kapsamında 37 bin 734 afet konutu inşa ettik. Yurt dışında afete maruz kalan ülkelerde 4 bin 620 konutun yanı sıra hastane, okul gibi farklı ihtiyaçlara yanıt veren sosyal tesisler yaptık." dedi.
dikGAZETE.com